- Kategori
- Aşk - Evlilik
Ben öyle bir erkeğin kadını olmak isterim ki...

Benim bilmediğim hiç ama hiç bir şeyi olmasın,
ne gizemli bir ses, telefonunun ucunda,
ne yabancı bir yatak, hayallerinin doruğunda...
Banka hesaplarındaki bol sıfırlı mevduatları,
benden başkasıyla paylaşmasın.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
pişmanlıklarında,
yenilgi ve de aldanışlarında,
hıçkırıklarını benden başka hiç kimse duymasın...
Yabancı serüvenlerin akıntısına kapılmasın gönül sandalı...
DÖRT İKLİM,
hep ilkbahar kalalım tüm canlılığıyla...
Yağmur sonrası semaya yayılan toprak kokusu kadar has olsun,
bana tutunuşları...
YALAN OLMASIN,
savunmaları da.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
çiseleyen yağmurun ardından sağnak da bastırsa,
yürüyelim öyle saatlerce kol kola...
Zatüreye yüz tutmuş üşümelerde,
eve sırılsıklam koşalım,
ama içimiz sımsıcak olsun,
sevgimizin ılıklığında.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ,
hüznümde ve de en umarsız hallerimde,
ellerimi avuçlarının arasında sımsıkı kavrayarak,
teselli etsin sarıp sarmalayarak.
Üzülme aşkım,
bunu da aşarız,
biz neleri atlatmadık ki,
değil mi ama,
diye ; sımsıcak fısıldayarak...
Bana hiç kimsenin ama hiç kimsenin inanmadığı,
suçladığı, hatta tekme tokat yerlerde yuvarladığı o en zor anlarda,
HANİ OLUR YA ŞARTLAR ne getirir ne götürür insan hayatında
bilinmez.
En kötü ihtimalli varsayımlarla...
ORTAYA ATILARAK,
hayır o suçsuzdur ben ona kefilim diye,
siper ederek tüm beynini ve de varlığını,
bittiğim o en hoyrat zamanlarda...
benimle tek nabız olabilsin mesela!
Ne kadar da zordur bir olmak...
Tüm inançları tüm zamanları seferber ederek aynı solukta...
NE KADAR DA ZORDUR BİZ OLMAK...
İşte ben,
ben sen değil,
( biz )
diyebilen bir erkeğin kollarında,
uyanmak isterdim sorunsuzca...
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
Yoksulluklarımızda kenetlenen avuçlarımız,
varsıllığın görkemli ışıltısında,
dağılıp savrulmasın umarsızca...
Pay ettiğimiz somunun damağımda bıraktığı lezzeti,
zenginliğin iğrençliğinde,
kirlenmesin,
ve de zehir olmasın boğazımda lokmalar.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
ne para vursun özündeki samimiyetini,
ne de kıyısından köşesinden bozsun,
eskitsin ya da eksiltsin kişiliğini.
HEP ilk günkü kadar yeni kalsın gülümseyişleri...
VE EN ÖNEMLİSİ DE NEDİR BİLİR MİSİNİZ?
Tek başına planları olmasın ( geleceğe dair ) hesaplarında,
kimse yönetmesin kararlarımızı
en yakın akraba bile olsa.
Keskin ve de kalın bir hat çekebilsin , yuıvamızın sınırlarında...
Ve bazen de nefes almak için kapıyı araladığında,
başka tenlerde sabahlamasın mesela!
Bedeninde yabancı bir kokuyla kapıma dayandığında,
sanki hiç bir şey olmamış,
ya da yaşanmamış gibi,
zorba ve bir o kadar da mahir duyguyla,
BENİ ALDATTIĞINI sanmasın...
Ona tanıdığım her yeni şansta,
mahkumiyetimin
ya da mecburiyetimin var olduğunu düşünerek
avunmasın....
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
hastalığımda,
hüznümda ve en dibe vurmuş yanılgılarımda,
omzu yastığım,
yüreği atlas yatağım olsun sıcaklığında...
NE HAYAT PAHALILIĞI,
NE KORKULAR uğrar yanıma,
ve ne de soğuk, ne ayaz işler damarlarıma,
ben kuştüyü yastıklardayım canım
varlığının eşsiz kanatlarında...
dizelerini fısıldayacak kadar çok özel bir güven ve tutkuyla.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
Bana ölümüne güvensin,
BEN DE ONA GÜVENEBİLMELİYİM,
bir tabur kadın askerin içinden de çıksa,
BANA AİT KALABİLSİN MESELA! :))
DOKUZ ŞİDDETLİ DEPREMLERE DE UĞRAYABİLİRİZ
kimi zaman,
iflaslar,
ölümcül devası güç hastalıklar,
ve hatta yatağa çakılıp kalmalar...
İşte bu rampalarda düze çıkacak sevda ve de inançla
dolu dizgin yanımda koşabilecek,
artçılarda enkazın altında kalmayacak
ve de beni tek başıma ölümle baş başa bırakmayacak
birsi olsun mesela!
En küçük bir zorlukta alıp başını kaçmayacak...
Biz kadınlar,
çok ucuz yaratıklarız,
o bir sap gül goncasına,
ne manyak anlamlar yükler,
musallaya kadar,
siz erkeklerden,
o iki kelimeye bir ömür köle olmaya hazırızdır.
O mum ışığı ve zarif sofraların makyajında,
siz kahredici bir sefa ve vurdumduymazlıkla,
anlık egoların anasonlu rüyalarındasınızdır.
Biz kadınlar,
şapşalca bir inatla,
çocuklarınıza mükemmel ötesi bir ana,
mutfağınıza muhteşem ve de dillere destan bir lezzet üstadı,
yatağınızda vamp bir yosma,
olalım derken,
hep o iki kelimenin hasretiyle yanar tutuşuruz ölene kadar...
Yalandan da olsa,
ara sıra ağzınızdan da kaçsa,
bir iki lütfedici sevgi kelimesini bile,
hasretle çekip çıkarmaya çalışırız,
kadınca bir tutkuyla.
Ne kürkler mücevherler,
ne de sırça köşkler süsledi düşlerimi,
bir nefeslik can,
bir zelzelelik mekan
tek kıvılcım yeter herşeyi bir anda kül edip yakıp yıkmaya!
Ve bütün bunları biliyorken,
bana, manevi varsıllığı ile yetecek bir sevgili olsun mesela!
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
bana dibine kadar güvensin,
ne hesap sorayım, ne hesap vermeye gerek duyayım...
Öylesine hesapsızca ve de sınırsız bir sadakat işte!
Kendimi böylesine güvende ve huzurlu bulayım....
Düşünmesin,
elinde bir buket kır çiçeği ile döndüğünde,
KARİZMAYI ÇİZİKTİRİRMİYİZ HATUNUN ÖNÜNDE,
ya da itibarımız azalır mı diye.
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
kimi zaman fizibilitesini çıkarmadan atsın kendini önüme,
kâr & zarar hesaplamalarına düşmeden,
öylesine doğal bir erkek işte!
Bana soyadını değil, ruhunun tamamını teslim edebilen.
Tüm dünyasını sersin ömrüme,
kaybeder miyim diye korkup üzülmeden...:))
BEN ÖYLE BİR ERKEĞİN KADINI OLMAK İSTERDİM Kİ;
benim için,
Ben havasız bir hastahane odasının,
zemin katında yatarken mesela,
ışığım olabilsin, kabir azabımda,
refakatçi kalarak...
Ve dışarıya her çıktığında,
çayını yudumlarken gözyaşları aksın resmime bakarak.
İşte ben,
böyle benimle bana ben kadar yakın olacak,
bir eşim olsun isterdim...
CANIM OLSUN BANA BENDEN YAKIN,
YARİM OLSUN
SEVGİLİM OLSUN
EŞİM OLSUN
HERŞEYİM OLSUN KISACA!
9 MAYIS 2010/ DAN BU GÜNE.
15/09/2011
İMKANSIZI ARIYORUZ GALİBA! :))
==============================