- Kategori
- Anılar
Ben Taksim'e çıktığımda…

Taksim cumhuriyet anıtı.
Yıl 1962 İstanbul’dayım… Bayılıyorum bu ( dayım )sözcüğüne… (Kendi kendim )“bıktırdın”
Yer: Beşiktaş… Çarşı, gene o çarşı!
Ben o zaman, azimli, bir fidan gibi gencecik delikanlı!
Yıldız Teknik Üniversitesi sınavlarına hazırlanıyorum…
(Sonradan anladım, beni sınava neden sokmadıklarını!?)
Neyse o da ayrı bir hikâye bir gün yazarım..!
Beşiktaş vapur iskelesi yanında, kaymakamlık bahçesi, bahçede oturma bankları…
Akşamüzerleri boğaza karşı, gündüzleri aldığım kurs yorgunluğunu atıyorum, her gün Takalar geçiyor o günlerde…
Bugünlerde yine bakıyorum…
Karşımdan “takalar geçiyor allı yeşilli” Ah Ecevit ah, nasıl da aramazsın “ ya taksim ya ölüm” bu slogan o yıllarda daha başlamamıştı, sonra olacaktı, o taksim başka taksimdi..!
( Şimdi kaymakamlık bahçesinin yerinde yalelliler esiyor) giremezsin…
Aman Allah neydi o günler “ yere düşen ekmek parçasını öpüp başımıza götürdüğümüz günler”
Gel de şimdi Cahit Sıtkı Tarancı’yı anma,.. O eski günler ve de şimdiki günler, bak bakalım.
Cahit Sıtkı ne demişti;
MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Yıllar yıllar önceydi…
Ben Taksim’e çıktığımda
Ağaçlar dimdik gülüyorlar
Ağlamak nedir bilmiyorlardı…
Çapa / Şehremini / İst.