Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '07

 
Kategori
Dostluk
 

Bencilim dostluğumda... Çıt diye kırılırım.

Bencilim dostluğumda... Çıt diye kırılırım.
 

Dostlar ımak gibidir, deniz gibidir, böcek gibidir, ekmek peynir gibidir, ilaç gibidir, ömür gibidir......

İlişkiler de; anne baba, kardeş, akraba, eş, dost, arkadaş, yaşanılan toplum, ülke, bu böyle gider bende....

Çok arkadaşı olur insanın..

Rahmetli babaannem, abimlere bir nasihatta bulunurdu.

-Oğlum her arkadaşını dost belleme, her bulduğun arkadaşı eve getirme diye.

Vardır bir hikmeti.

Arkadaşlık dostluğa dönüşünce, farklı kavramlar çıkar ortaya beynimde:

Bizzatihi yaşanarak tecrübe ile sabittir, insanın bir yada iki dostu olmalı bilemedin üç. Omuzunda ağlayacağın, adam gibi adam, ayağı yere sağlam basan, arkanı hiç tereddütsüz dönebileceğin, yada yaslayabileceğin bir olmalı..

-Dostum için boynumu kıla çeviririm, kılıcın önünde,

-Paramı pula, yüreğimi küle döndürürüm.

-Gece yorgan, üşümesin diye ayağına çorap olurum.

-Sararım sarmalarım yüreğimle; hırlayanların önünde pençe olurum, siper olurum.

Dostumdur benim. Beni anlayan, beni saran dosta ben paspas olurum.

Böyledir yani, dostun bendeki anlamı. Ama nereye kadar değilmi? Durma noktası olmalı. Dururum zınk diye, işte benim durma noktam, kırılma noktam bencilliğim.

Benim bencilliğim vardır dostluğumda;

Gösterdiğim fedakarlarım vardır, fedakarlık yaparım, veririm, veririm, veririm. Bu verme 3' e kadardır. Ondan sonrası izlerim ben dostumu. Verdiklerimin, vazgeçişlerimin, fedakarlıklarımın dönme olasılığı olmalı. Bakarım, dostumun dönme olasılığı ne kadardır.

Ben ölüyorsam onun için, o bayılmalı benim için.

Bayılmıyor mu? çıt diye kırılırım , bencilim çünkü..

Herkese tercih ettiysem ben dostumu, koştuysam ardı sıra, aktıysam önünden, bakarım; bana yol bulmuşmu? bulmamışsa, çıt diye kırılırım.

Kalabalıklar arasında gözlerim ben dostumu, kollarım, sayarım, dostumu.Bana bir sıcak bakışı yoksa, bulamadıysam bakışlarında samimiyetini, çıt diye kırılırım.

Yarasına tütün olurum, tendürdiyot olurum basarım kendimi, dostum bana bir yarabandı getiremiyorsa çıt diye kırılırım.

Hatırlarım her daim;her güzel anında, özel anında, bulurum buluştururum da, benim dostum yoksa benim yalnızlığımda, ağlayışımda, hüzünümde, çıt diye kırılırım.

Yağmurda, selde, fırtınada koşarsam dostuma, güneşli gününde gelmiyorsa dostum bana, çıt diye kırılırım.

Her düşüşünde, her yükselişinde, yanındaysam ben dostumun, dostum el vermezse bana dere kenarında geçmek için, çıt diye kırılırım.

Sararsam sıkıca ben dostumu her anında, dostum bir kol atamıyorsa omzuma kırılırım ben.

Yüreğimdekiler gibi, kapımıda, telefonumu da her daim açık tutarım, dostum beni tercih etmediyse, kapalıysa yüreği, kapısı, yoksa evde, gittiyse bir başkasıyla, etmişse tercih..

Dostuma seslenirken yüreğimin içinden, ağıtlar yakarım en derininden, şen şakrak olurumda; dostumun sesindeki titreme bitirir beni..

Benim yaşadıklarım horoz olup öter, dostumun yaşadıkları bana karşı gülk olup yatar ise (gülk: Köyde yaşayanlar bilirler, civciv çıkması için anaç tavuğun, altına konulan yumurta üzerinde kırık gün boyunca hiç kalkmamasıdır.)

Ben biterim. Çıt diye kırılmam bu defa asılır yüreğim idam sehpasında... Bencilim dostluğumda çünkü.

Dost dediğin ciğerimin zarıdır.Yırtıldığında yaşayamazsa bu beden, bu ciğer.Zar olmalı dost dediğin. Yok yırtıldıysa bu zar,

Eririm.. tükenirim, yok olurum, yüreğimin kanı karışır toprağa...

Alır başımı çekeeeer giderim... Dostumdan

NOT:Bu yazı tam üst üste 3 kez yazılmıştır. (PC'nin gazabına uğranılmış, düzeltilmekten bitap düşülmüştür.)

Resim devinantart sitesinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..