Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '07

 
Kategori
Anneler Günü
 

Benim annem, güzel annem...

Benim annem, güzel annem...
 

Hani bir laf vardır “başına gelmeyen bilemez” diye, evet bilinmiyor anneciğim, ben de bilmezdim, bilemezdim sensizliğin bu denli yürek yakıcı olduğunu... Anam, canım anam, bir tanecik anneciğim, yaşlıydın, sağlıklı sayılabilecek bir ömür sürmüştün, neredeyse yüz yaşına merdiven dayamıştın, yeterince yaşamıştın tabiri caizse... Ama bin yıl yaşasan da zor geliyor işte, alışmak zor sensizliğe, nasıl arıyorum bilemezsin seni, şarkıda söylediği gibi “kimse senin gibi sevmiyor anne”....

Üst katımda oturmasına rağmen, yoğun çalışmamdan dolayı sık uğrayamıyordum anneme, bu beni rahatsız ediyordu ama yapacak bir şey olmuyordu çoğu zaman. Geç döndüğüm günlerde ses yapmamaya gayret etsem de anacığım gelişimi duyar kapıdan seslenirdi, “sen mi geldin” diye... Sen gittin ya artık kimse kalmadı anacığım beni böyle merak eden, yokluğumu senin gibi fark eden...

Annem canım annem, yaşlılık sebebiyle göçüp gitti, geçtiğimiz yirmi iki Haziran’da. Hafızası da yerindeydi, benim hatırlayamadığım bir sürü çocukluk anılarımı dahi hatırlıyordu. Sadece son bir yıl “bu ev benim değil beni evime götürün” diye tutturmuştu. Ne kadar anlatsak da anlamıyordu, gülüyordu bize beni kandırıyorsunuz diye... Biraz da elden ayaktan kesilmişti haliyle, son bir yıl ben yıkadım annemi, benden başkasına yıkatmadı kendini, ağabeyimin eşi bizden fazla emeği olsa da, büyük ablam sürekli onunla yaşasa da, illa ki beni beklerdi yıkamam için, Yalvarırlardı “bak kız yoğun çalışıyor vakti olmuyor, ne var işte biz de aynı şekilde yıkamıyor muyuz” diye, yok illa ki beni isterdi canım anam... Bu beni içten içe mutlu ediyordu beni kendisine daha yakın hissediyor diye... Bir gün olsun yüksünmedim, of aman demedim, öyle hoşuma gidiyordu ki, öyle keyif veriyordu ki onu yıkamak, sanki çocuğumu yıkıyor gibiydim. Yıkarken şakalar yapardım, beni çocukken yıkadığı dönemlerde bana söylediği tekerlemeleri söylerdim... Lise dönemine gelene kadar saçlarım belime kadar uzundu, babam izin vermedi kestirmeme, ne diller döküp ne kadar ağlamıştım kestirmek için ama nafile. Anneciğim ne kadar zahmet çekmişti ben büyüyene kadar, gürdü saçlarım ve dalgalıydı, Benim banyo faslım daha uzun sürüyordu, yıkanması, taranıp, örülmesi vs... Onca sene benimle uğraşmıştın anacığım, ben seni bir sene yıkamışım çok mu, keşke yaşasaydın da yine hep ben yıkasaydım seni... Keşke hiç ölümler olmasa diye düşünüyor insan mantıksız olduğunu bile bile...

Annem, canım anneciğim, çok özlüyorum seni, kapıyı açıp seslenişini, beni merak edişini, en önemlisi senin sıcaklığını çok özlüyorum... Böyle günlere karşı olduğum halde bugün çok koydu bana sensizlik, gidip öpüp koklayacağım bir anam yok artık, bir boşluk var içimde, senin boşluğun asla yeri doldurulamayan... Pazar günü olmasına rağmen uykum kaçtı, yedide dikildim ve biraz seni yazmak istedim hüzünle...

Tüm annesi hayatta olanlara seslenmek istiyorum, mutlaka seviyorsunuzdur, kıymetini biliyorsunuzdur, ama daha çok sevin, daha çok birlikte olun annenizle, daha doyasıya yaşayın onu, gittiğinde çok özlüyorsunuz, onsuzluk yakıyor yüreğinizi, içiniz acıyor... Tüm annelerin gününü kutluyor, güzel ellerinden öpüyor, anneciğime ve vefat eden her anneye de tanrıdan rahmet diliyorum, nurlar içinde yat canım anacığım benim...

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..