- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Benim Karaca'm

Herhangi bir arama motoruna Hayrettin Karaca ismini yazdığınızda O’nun hakkında basında yer almış yüzlerce haber ve makale okursunuz.
O’nu sadece okuyarak anlamaya çalışırsanız bir şeylerin eksik kaldığını mutlaka göreceksiniz. Çünkü “yazılar “ kişi hakkında önemli belge olmalarına rağmen soğukturlar. Gözünün içine bakarak konuştuğunuz insanlarsa hep orada, gözünüzün önünde sımsıcak, hiç yok olmamış gibi dururlar.
Etiyle kemiğiyle nihayetinde O’da bir insan. Ancak şunu iddia ediyorum ki; aldığı onlarca ulusal ve uluslar arası ödül bir tarafa, O; Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin çocuğu olmaktan, bu topraklara ödünsüz ve karşılıksız hizmet etmekten, bu ülke insanının yaratıcı gücüne sonsuz inanmaktan bir gün bile pişmanlık duymayan, Atatürk’ün “ gerçekleri konuşmaktan korkmayınız” sözünü ne pahasına olursa olsun yaşam felsefesi yapmış, Türkiye’nin en önemli sorunu olan erozyonu halka anlatmak için kendi tabiriyle “ deli danalar gibi “ Anadolu’yu karış karış gezmiş, öldükten sonra kıymeti daha iyi anlaşılacak çok değerli bir insan.
O’nun gibi liderler, halk adamları kolay yetişmiyor.
Hayrettin Karaca’yı tanımaktan onur, davasına hizmet etmekten gurur duyuyorum. Seksen yaşındaki bu değerli büyüğümüzde gördüğüm heyecan, TEMA Ailesinin tüm gönüllülerinde. TEMA eğer bugün Türkiye’nin en saygın, en bilinen, en güvenilir kuruluşlarından biri olmuşsa bunda O’nun payı çok büyüktür.
Büyüklüğü “Yurt Toprağı, kutlu olan sensin. Bizler senin fedainiz” diyen samimiyetinden kaynaklanmaktadır.Bize her yerde ve her durumda tekrarladığı tek bir cümle olmuştur; “ Okumamak, Cumhuriyete ihanettir!!! ”
Zaman içerisinde kaç kez karşılaştığımızı, kaç konuşmasına tanıklık ettiğimi hatırlamıyorum. O’nu tanıdıktan sonra, Karaca gibi toprakla özdeşleşen bir insan olmaya kendime söz verdim.
Eşime ve çocuklarıma vasiyet ettim, mezar taşıma sadece “Merhum TEMA Gönüllüsü idi” yazın.