Benimle oynar mısın?

Psikoloji kuramlarından biri oyunu, çoçuğu hayata hazırlayan bir etkinlik olarak tanımlar.

Hepimiz çocukken türlü türlü oyunlar kurar, farklı kimliklere bürünür, hayal dünyalarımızın sınırsızlığı içinde çeşit çeşit senaryoların oyuncuları olarak, bizim için çook önemli olan rollerimizi, tüm yeteneklerimizi ortaya koyarak canlandırıdık. Bu cümleyi okurken eminim o günler gözlernizin önünden bir film şeridi gibi aktı geçti.
İlk bebeğiniz, ilk arabanız, doktor olduğunuz ve ilk ameliyatınızı yaptığınız zavallı sokak kediniz, hayali işinizden döndüğünüz akşam 'hayatım ben geldim ' diyerek eşinizi oynayan komşu kızını öpüşünüz...

Bu kuram benim için, oyunun pragmatik yanını en iyi açıklayan kuramdır.

Oyun oynayarak, Yaşam oyununda alacağımız roller hakkında oyuncuların yaptıkları senaryo çalışması gibi.Cinsiyet rollerine uygun davranmayı deneyimler, ilişkileri sınar, kimliğimizi sorgulamaya başlarız. Bu ilk deneyimler, yetişkinliğe geçtiğimizde kazanılmış davranışlar olarak repertuarımızda yer alır; günlerce prova yaptığımız bir şarkıyı sahnede hatasız söylememize yardımcı olur.

Ama yinede hepimiz, şarkımızı söylerken kah detone olur, kah sözleri unutur, kah yeni sözler ekler, ya da tonları, enstürumanları, formları değiştiririz; oyun oynamaya devam ederek.

Yetişkinler de oyun oynamayı severler. Yetişkinlerin oyunları da, çocukların oyunları gibi amaca yöneliktir; ama onlarınki kadar masum değildir. Repertuarlarındaki bilgi ve deneyimlerini, yaşam içinde elde ettikleri kazanımlarla sağlıklı yorumlayamazlarsa ( sağlıklı yaşayamama değil, travmatik tecrübelerimiz elbette olabilir.)'oyun bozan, mızıkcı, dalavereci, kumpas kuran ' lar olarak oyunculuklarını sürdürüler.

Tanıştığımız her yeni insana aslında 'BENİMLE OYNAR MISIN? ' teklifini yaparız. Eğer doğru oyuncuysak ve doğru oyuncuyu sectiysek, oyunun kurallarını da yerine getirirsek zevk aldığımız eğlenceli bir paylaşımı yaşayabiliriz. Bu koşullardan birinin sağlanamaması sorunu, birden fazlasının sağlanamaması ise kaotik mutsuzlukları yaşatır.

oynadığımız oyunda

1.Doğru oyuncu muyum?
2.Karşımdaki(ler) doğru oyuncular mı?
3.Değilsem ya da değillerse
4.Oyun bozan, mızıkcı, dalavereci, kumpas kuran kimler?
5.Oyun oynanmaya değer mi?
6.Elde edilecek fayda ve zararlar neler olabilir?

fikir egzersizlerini yapmak oynadığımız oyunu iyi kurgulayabilmemize yardımcı olur. Ama ve lakin biz ne kadar iyi kurgularsak kurgulayalım, bizi kurgulayan YARATICI dilerse verileri değiştirir; öngördüğümüzü sandığımız herşeyi yeniden ve farklı yapılandırabilir. Hiç beklemedğiniz SÜPRİZLERLE (feleğinizi) şaşırtabilir.

Bu durumda, oyunda sizin durumunuzu belirleyecek tek bir şey vardır. NİYETİNİZ.

Niyetiniz, sizin oyunda doğru taraf olup olmadığınızı belirleyecek ilk basamaktır. Niyetinizin doğru olması, karşılaşılması yüksekle muhtemel SÜPRİZLER de kazanan taraf, mutlu olan taraf, zevk alan taraf olmanızı belirler.

Kazanan taraf(lar) olmanız dileklerimle, iyi oyunlar.