- Kategori
- Felsefe
Beş harf, üç büyük anlam!
Ah! Hayat hep böyle cennet olsa!
Beş harf yan yana kaç şekilde gelebilir sizce?
29 bölü beş faktöriyel mi? (*)
Binlerce hatta milyonlarca kez belki de
Peki, bunların kaçı anlamlıdır
Kaçında 'yaşam' vardır sizce?
Pösteki sayar gibi tek tek bakıp saymak lazım bence
Doğum dersin…
Hayat dersin…
Çok anlamlı ve beşer harflidir her üçü de...
Doğumu ana kucağı izler bebeklikte
Helâl ak sütü emip ağlarken huzur bulduğumuz
Ve kocaman bir parantez açılır böylece
Adına hayat denen
Uzunluğu, herkese göre değişen (**)
İçi, (çoğu yine beş harfli) her türlü insanî hâl ve durumla; Sevda/ Uğraş (iş)/ Açlık/ Hasat/ Ekmek-Yemek/ Yarış/ Kavga/ Barış/ Sefer/ İnsan/ Çocuk/ İnanç/ Düğün/ Tatil/ Hüzün/ Sevinç/ Coşku vb. ile tıka basa doldurulan...
Ve onun içinde (aslında sınırlı) tercih ve seçimleriyle kendi yaşamını ileriye dogru kurarken içilen sütün saflığı çoğu zaman bozulan...
Ben, sen, o, biz, siz, onlar
Hiç fark etmez
Er ya da geç mutlaka kapanan
Adı: Hayat, parantezin başı doğum sonu vefat
Sözcüklerin hepsi de nihayetinde beşer harf
Ey insanoğlu, insankızı
Bir düşün bakalım
Hâlâ o parantezi, sabırla ve onurla dolduracak kadar
Yürekli misin?
Şu “post-modern” den(il)en “hoşt-modern” zamanlarda
Pek sanmam!
İ.Ersin KABAOĞLU,
3 Ocak 2013, Ankara
(*) Faktöriyel hesabına göre: (29)*(28)*(27)*(26)*(25) kez.
(**) Aynı zamanda 'kozmik bir mucize' anlamına gelen bu parantezin irademiz dışında açılması aslında Martin Heidegger'in varoluşçu düşüncesine bire bir uygun düşer. Ona göre, insan bu dünyaya öylece bırakılmıştır. Varoluşa bırakılmışlığı ile insan kendi varlığını oluşturma özgürlüğüne zorunlu olarak bırakılmıştır. Başlangıçta, bırakılışın kendisi bir özgürlük yokluğudur -sondaki ölümün kaçınılamazlığı gibi-... İnsan, varoluşun ortasına öylece, 'orada-bir-varlık-olarak' (Alm. 'Da sein') atılmıştır. Bu bir tercih ya da seçimin sonucu değildir. İnsan, bu bırakılmışlık içinde tercihler ve seçimleriyle kendi yaşamını ileriye dogru kurar. Burada zorunlu bir özgürlük deneyimi sözkonusudur. İnsan kendi varlığını gerçekleştirmek üzere sürekli seçimler ve tercihler yapmak durumundadır, yani özgürlüğünü gerçekleştirmek zorundadır. Ölüme kadar! İnsan, bırakılmışlığında ölüme yazgılıdır ve varoluşunu buna göre gerçekleştirmelidir.