Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '13

 
Kategori
Felsefe
 

Beş harf, üç büyük anlam!

Beş harf, üç büyük anlam!
 

Ah! Hayat hep böyle cennet olsa!


Beş harf yan yana kaç şekilde gelebilir sizce?

29 bölü beş faktöriyel mi? (*)

Binlerce hatta milyonlarca kez belki de

Gökyüzündeki yıldızlarca hatta galaksiler boyunca

Peki, bunların kaçı anlamlıdır

Kaçında 'yaşam' vardır sizce?

Pösteki sayar gibi tek tek bakıp saymak lazım bence

Doğum dersin…

Hayat dersin…

Vefat dersin…

Çok anlamlı ve beşer harflidir her üçü de...

Doğumu ana kucağı izler bebeklikte

Helâl ak sütü emip ağlarken huzur bulduğumuz

Ve kocaman bir parantez açılır böylece

Adına hayat denen

Uzunluğu, herkese göre değişen (**)

İçi, (çoğu yine beş harfli) her türlü insanî hâl ve durumla; Sevda/ Uğraş (iş)/ Açlık/ Hasat/ Ekmek-Yemek/ Yarış/ Kavga/ Barış/ Sefer/ İnsan/ Çocuk/ İnanç/ Düğün/ Tatil/ Hüzün/ Sevinç/ Coşku vb. ile tıka basa doldurulan...

Ve onun içinde (aslında sınırlı) tercih ve seçimleriyle kendi yaşamını ileriye dogru kurarken içilen sütün saflığı çoğu zaman bozulan...

Ben, sen, o, biz, siz, onlar

Hiç fark etmez

Er ya da geç mutlaka kapanan

Adı: Hayat, parantezin başı doğum sonu vefat

Sözcüklerin hepsi de nihayetinde beşer harf

Ey insanoğlu, insankızı

Bir düşün bakalım

Hâlâ o parantezi, sabırla ve onurla dolduracak kadar

Yürekli misin?

Şu “post-modern” den(il)en “hoşt-modern” zamanlarda

Pek sanmam!

İ.Ersin KABAOĞLU,

3 Ocak 2013, Ankara

Dipnotlar:

(*) Faktöriyel hesabına göre: (29)*(28)*(27)*(26)*(25) kez.

(**) Aynı zamanda 'kozmik bir mucize' anlamına gelen bu parantezin irademiz dışında açılması aslında Martin Heidegger'in varoluşçu düşüncesine bire bir uygun düşer. Ona göre, insan bu dünyaya öylece bırakılmıştır. Varoluşa bırakılmışlığı ile insan kendi varlığını oluşturma özgürlüğüne zorunlu olarak bırakılmıştır. Başlangıçta, bırakılışın kendisi bir özgürlük yokluğudur -sondaki ölümün kaçınılamazlığı gibi-... İnsan, varoluşun ortasına öylece, 'orada-bir-varlık-olarak' (Alm. 'Da sein') atılmıştır. Bu bir tercih ya da seçimin sonucu değildir. İnsan, bu bırakılmışlık içinde tercihler ve seçimleriyle kendi yaşamını ileriye dogru kurar. Burada zorunlu bir özgürlük deneyimi sözkonusudur. İnsan kendi varlığını gerçekleştirmek üzere sürekli seçimler ve tercihler yapmak durumundadır, yani özgürlüğünü gerçekleştirmek zorundadır. Ölüme kadar! İnsan, bırakılmışlığında ölüme yazgılıdır ve varoluşunu buna göre gerçekleştirmelidir.

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..