Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '07

 
Kategori
Konaklama / Ulaşım
 

Beş parasız değildim, beş dolarım vardı ama yetmedi...

Beş parasız değildim, beş dolarım vardı ama yetmedi...
 

Tatil dönüşüm benim için maceralı oldu. Tüm ülkeyi etkileyen yağmur ve Okinava adası merkezli başlayan tayfun adım adım yaklaşıyordu. Haberler sürekli tayfunun yaklaşacağını söylerken, elimde olmadan gerildim kaldım. Ülkemizle havası öyle farklı ki, gökyüzünü nadir mavi görebildim zaten, birde tayfun etkisi olunca şiddeti değişen ama sürekli olan bir yağmurlu hava.

Neyse ki uçuşum ertelenemedi, ama erkene alındı. Sevgili eniştem sürekli telefonla kontrol ettiği için, erkene alındığını öğrenebildik ve uçağımıza bindim. Kalkıştaki sallantılar , neredeyse 1 saat sürdü, bulutlarla cebelleşerek uçağımız rotasına girebildi. Uyku sağ olsun, uzunca bir süre uyudum, sabah olması gereken saatlerde baktık, hala güneş yok, 04 dolayı Dubai havaalanındaydık. Türkiye’ye uçuş saatime neredeyse 9 saat vardı. Daha önce de böyle bir bekleme süresi geçirmiştim, büyük bir havaalanı olması ve bir çok alışveriş mağazası olduğu için açıkçası hiç canımın sıkılacağını düşünmedim. Hatta Emirates ile seyahat planlamamın nedeni burada yapmayı düşündüğüm alışverişlerdi..

Zaten o kadar çok farklı ülkeden insanı konuk eden bir havaalanı ki , aralıklı dinlenirken çevreme bakarken bile zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyor insan. Derisi beyaz ya da siyah; gözleri çekik olan, olmayan, tümüyle siyah çarşaf giyen de var , kısacık şort atlet giyen de , kollarında ve boyunlarında oldukça gösterişli takılar takanlarda. Benim gibi uzun zaman bekleme dönemi olup, yerlere uzanıp uyuyanlarda var, gösterişli otel odasında konaklayanlarda. Ben uyuyamadım zaten, tüm mağazalarını gezip, eşimin siparişleri ve kendi planladıklarımı almak için uzun zamanlar harcadım.

Uçağımın planlanan uçuş süresine 1 saat kala, uçuşun 3 saat sonraya ertelendiğini öğrendim, görevlilere sürekli sorduğum halde daha önce öğrenemediğim içinde üzüldüm. Asıl sorun o zaman çıktı, nasıl olsa uçağa bineceğim diye üzerimde 5 dolar kalana kadar tüm paramı harcamıştım. Eşim beni karşılayacaktı, merak etmesin diye aramak istedim. Telefon kartı almak istediğim de en ucuz kartın 9 dolar olduğunu öğrendim. Kredi kartımla almayı düşündüm ama bir baktım kartım da Japonya da kalmış. Kartı almak istediğim görevli kişiye, uçağım normal zamanında olsa paraya gereksinmem olmayacağını ama şimdi gecikmeden dolayı zor durumda kaldığımı ve bana yardımcı olmalarının gerektiğini, son 5 dolarla arayabilmem gerektiğini söyledim. Neyse ki görevli kızımız elinden geleni yaptı, 5 dolarlık yerel bir kart verdi bana ve benimle gelip karmaşık kullanımlı bu kartla ailemi aramamı sağladı.

Biz tam telefonun başından ayrılırken, bir genç bana ‘ pardon siz Türk müsünüz ‘ dedi. Avustralya da yaşayan ve Türkiye ye gezmeye gelen bir gençmiş. Oda bir türlü yakınlarını arayamamış benden kendisine yardımcı olmamı istedi, tabi bende hemen ona Türk parası ihtiyacı olup olmadığını sordum. Öyle saygılı ve efendi bir genç ti ki, hem elimdeki tüm eşyaları taşımama yardımcı oldu, hem de para değişimi yaptık, .Türk parasını kabul etmeyen bu sisteme kızarken ki orda en az 20 ülkenin parasını kabul ediyorlardı., elimde ki kullanabileceğim dolarlarımla pek bir mutlu oldum.

Oğlumun da ilerde böyle saygılı ve yardımcı bir genç olabilmesini diledim, ortak memleket diliyle ve sohbetiyle uzayan saatlerin nasıl geçtiğini anlamadık. Bundan sonra nereye gidersem gideyim ilk işim telefon kartı alıp, kalan paramı keyfimce harcamak olacak. Kredi kartımı unutmam ise ayrı bir sıkıntı, ablam eşyalarımın arasında buldu ve bende yenisini çıkarmak için başvurdum.

Mutlu gezi hikayeleri ile dolu günler diliyorum herkese ve bir de doğru insanlarla karşılaşabilmeyi…sevgilerimle

Resim kaynak: http://www.arac.com/images/locations/uae.jpg

 
Toplam blog
: 196
: 6404
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

Uzman doktorum, kendimi bildim bileli çalışıyorum. Kendi adıma  yaşamdan beklentim, huzurlu ve ko..