- Kategori
- Haber
Besi ithalatı için kapılar tekrar açılıyormuş...

Bugünkü Dünya gazetesinin haberine göre "Besi İthalatı" için kapılar tekrar açılıyormuş. En büyük besi işletmelerinde hayvan varlığının yarı yarıya azalması ve karkas et fiyatının 18 liraya yükselmesi besilik hayvan ithalatını gündeme getirmiş. Hükümet, yüzde 15 olan gümrük vergisini sıfıra indirerek ithalat kapılarını yeniden açacakmış.
Yine bugünkü Türkiye gazetesinin verdiği istatistiğe göre Türkiye'de yılda kişi başı 32,5 kg et tüketiliyormuş. Bu rakam Arjantin'de 99 kg, Rusya'da ise 62 kg'mış.
Tabii hükümetin harekete geçmesi önemli ama daha da önemli olanı bu gibi gelişmelere meydan vermemek olmalı. Neden Türkiye gibi hayvancılığın yapılmasının müsait olduğu bir ülkede hayvancılığa gereken önem verilmiyor? Neden besicilik gibi geleneksel bir sektör boşlanıyor? Neden aile işletmeciliği teşvik edilmiyor? Bunları da sorgulamak lazım.
Türkiye'de et tüketiminin dünya genelinden düşük olması, gerekli protein kaynaklarından halkın uzak olması da bence ülkenin kaderini etkileyebilecek seviyede önemli bir gösterge. Halkı daha alınabilir seviyede sağlıklı proteinlerle buluşturmak lazım. Daha karbonhidrat ağırlıklı tüketimden daha protein ağırlıklı tüketime doğru geçmek lazım.
Bugün belki ileri teknoloji satacak çok fazla şeyimiz olmayabilir ama insan unsurnun hakim olduğu alanlarda da gerilememek lazım. Bu alanları boşlamamak, insanları, aile işletmeciliğini teşvik etmek lazım. Sonuçta bu çabalar, ülkenin işine yarayacak, sermaye ülke içinde kalacak ve belki de etkili politikalarla bir zaman sonra et ihraç eden, canlı hayvan ihraç eden bir seviyeye geleceğiz. Bugün, 3-5 milyonluk ülkeler canlı hayvan ihraç ederek çok karlar edebiliyorlarsa biz neden bunu başaramayalım?
Ülkede üretimi her bakımdan teşvik etmek, yerli kaynakları kullanmak, yerli hayvanları geliştirmek, insanımıza teşviklerle sahip çıkmak ve besiciliğe de gereken desteği vermek lazım.