Beşiktaş gözüyle Fenerbahçe'yi Galatasaray’la karıştırmak!.

Bir maça bakarak, “övgü”de ve “olumsuz eleştiri”de ölçüyü kaçırmak!..

Doğu toplumlarının “kaderi”nde bu var!

Kendimizi ne kadar da Batı'dan saysak, “kafa”ca Doğu’ya yakınız. Bunun en yalın örneklerini siyasette, bir “doyum aracı” olan futbolda da görüyoruz. Özellikle pazar akşamları “kanal”lardan gelen “mis gibi” esinti, sonrasında “ceride” sayfalarında mürekkep kokusuyla karışık koku, farklı bir ortam yaratıyor!.

Öyle ki, futbol dünyası bir anda kararıyor, bir anda aydınlanıyor!

*****

Pazar günü kesinleşen sonuçlara göre Beşiktaş, ilk yarının lideri, Fenerbahçe ikincisi, Galatasaray üçüncüsü...

Sivasspor maçı sıralamayı değiştirmeyecek, Fenerbahçe açısından, sadece farkın bir yandan 1 puana inmesini, öte yandan 10 puana çıkmasını sağlayacaktı.

Öyle de oldu; Fenerbahçe’nin kazanmasıyla ilk 3'ün puanı da, ilk yarı için kesinleşti:

Beşiktaş: 41 puan

Fenerbahçe: 40 puan

Galatasaray: 30 puan

Pazar günkü sonuçlara göre, şampiyonluğun Galatasaray için “hayal olduğu”, Beşiktaş için “erken ilanı” dilendirilmeye başlandı. Oysa biten ilk yarıydı; daha 17 maç vardı. Bu “maraton”da büyük gözüken 10 puanın kapanma olasılığı, olasılıktan sayılmazken, 1 puanın, -10 puan gibi algılanması tam da “Doğulu kafa”ya uygun/du...

Bu “kafa”ya göre, Galatasaray’ın 11 puanı kapatma durumu yoksa, Fenerbahçe’nin de 1 puanı kapatma durumu yoktu!.

Beşiktaş gözüyle bakılırken Fenerbahçe'nin Galatasaray’la karıştırılması bundandı.

*****

Sevinmek, sınırlı da olsa, bir hak!..

Beşiktaşlılar, hele başta başkanları ve yöneticileri, kendi deyişiyle, kariyerinde hiç şampiyonluk tatmamış teknik direktörü sevinmekte haklı. Çünkü 11 yıl sonra, ilk yarıyı lider olarak bitiriyordu Beşiktaş.

(Beşiktaş, ilk yarıyı en son, 2003-2004 sezonunda 43 puanla ilk sırada bitirdi. Sonrasında, 8 puan geriden gelen Fenerbahçe, 76 puanla şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş ise, 62 puanla, 72 puanlı Trabzonspor’un ardından 3. oldu.)

11 yıl sonra ilk yarının lideri olmak iyi de, ya son düzlükte lider olmak?

Beşiktaş’ın son şampiyonluğu 2008-2009 sezonunda. O sezonda, ilk yarının lideri  37 puanlı Sivasspor’du. İlk yarıyı 31 puanla 6. sırada bitiren Beşiktaş, sezonu 71 puanla şampiyon olarak bitirdi.

O zamanki teknik direktör, Mustafa Denizli’ydi.

Mustafa Denizli’nin, Galatasaray’da umut dağıtırken, “askerlik anısı” misali anımsattığı, 6. sıradan gelip şampiyonluk ipini göğüslediği o sezondu.

Oysa anılar, birer sığınılacak limandır; kişiyi avutmayı sağlar sadece...

*****

İlk yarı bitti, zorlu kış ayları nasıl atlatılır, bilinmez!

Dışarıda kar, soğuk...

Kulüp içinde hava bir başka olmalı.

İkinci yarı, öteki sezonlarda olduğu gibi, “sürpriz”lere gebe olacaktır kuşkusuz. Özellikle “dip”te ayakta kalma mücadelesi, üstekileri de zorlayacaktır.

Ya hakemler?

Hakem eğitmenini yabancıdan seçen, yabancı hakeme karşı çıkıyorsa, bu işte gariplik vardır.

Son söz:

İkinci yarıda, güzel, “sahte kâr” dağıtımı olmayan maçlar izleme umudu ve dileğiyle...

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com