Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Besin zinciri tekrarından, beyin zinciri tekamülüne M.Kemal Atatürk...

Bir tarih öğretmeni olarak söylemek gerekirse Osmanlı döneminde ekmeğin padişaha ait olduğu algısı vardı. Bu, hanedan anlayışına dayanan bir besin zinciriydi. Bu besinin ZİNCİRİNİN TEPESİNDE  BULUNA SULTAN beslediği teba üzerinde mutlak bir otoriteye sahipti  çünkü tebada işleyen yegane uzuv besinsel (mide, bağırsak) sitemiydi. Beyni çalıştırmak ölümcül bir suçtu( Beyin motorunu çalıştırıp uçmayı deneyen Hazerfan Ahmet Çelebinin mort edilemsi gibi)

Böylece sultan, beyninin üzerine oturtulmuş  tebasının üstünde oturarak  yarı tanrısal özelliğiyle tebasını mutlak bir oterite ile neredeyse doğuştan varılmış olan tek taraflı gizli bir sözleşme karşılığında beslerdi.  Beyinsellikten yoksun bu besin zinciri Çanakkale savaşında Osmanlı askerlerini lapa, kaynatılmış buğday gibi neredeyse açlık düzeyinde bir besinle  savaşmaya zorladı. Trajik bir şekilde, övünülerek anlatılan bu durum aslında imparatorluktan geriye kalan bir utanç  ve acı gerçekti.  Oysa çoktan beyinsel gücü kullanma bilincine ulaşmış çağdaşları İngiliz, Fransız imparatorluklalarının askerleri tabiri caizse  neredeyse dardanel tonla besleniyorlar ve dönemin en iyi silahlarını kullanıyorlardı lakin Çanakkalede bu büyük beyinsel ve besinsel eşitsizliği bozan ve dünyayı şaşırtan şey yine M. Kemal Atatürk’ün besin zincirinin üstünden yükselen beyinsel düzeyde yüksek frekantaki direktifleriydi  ki, bunu bizzat dönemin İngiliz devlet adamı Çhurcill`itiraf etmiştir. Bu anlamda tarihi tekamüle uğratan bu beyinsel evrimden geriye dönüş olası değildir. Bu yolda tek geriye dönüş ileriye gitmektir. Geriye gidebileceğini sananlarda beyhude bir fanteziden ileriye gidemezler.

Çünkü tarihin bu noktasında  M. Kemal’in beyinsel hareketi besin zincirini çözdü. Türk halkını, insanın gelişimi mutlu, onurlu ve saygın yaşama yasasına uygun bir şekilde beyinsel zincirle birbirine bağladı. Şimdi içinde bulunduğumuz zamanda Tayyip Erdoğan sahneye  çıkıp tarihi tekkerrür ettirmek takıntısı içinde tekrar halkı besin zinciri güdüsüyle birbirine bağlamak, böylece iteate zorlamak ve kendini sultan ilan ettirmek gayreti içine girdi lakin anlamadığı bir husus var yeni bir düşünce ile gelişmiş kafa yapısı bir daha eski boyutlarına dönmez keza tırtıl  kanatlanınca artık kelebektir. Lakin Erdoğan belkide İrandaki Humeydi devrimi benzeri birşeye öykünüyor olabilir ancak şu bir gerçekki, Şah dönemi de hanedan hakimiyetine dayanan bir besin zinciriydi. Humeyninin yaptığı sadece bu halkaların bağlanma şeklini değiştirmek oldu. Bu anlamda Humeyni devrimi denen şey başka bir besin zinciri vaad etmekten başka bir şey değildir. Şimdi sözün burasında başbakanın bu şaşmaz tarihi gerçekler karşısında içinde bulunduğu şaşkınlığı anlamak için yiğit bulutu danışman olarak alıp, hazineden ödenen söylenene  52 bin TL karşılığında milletin parasıyla başına kara sisler ördüreceğine , biz bunları kendisine söyleyelim hemde sadece insaniyet namına……… Çünkü Hukleyin dediği  ‘’Hayatta başına gelenler değil başına gelenle ne yaptığın önemli  ve  sanıyorum bunu öğrenmek bütün insanlığın hayrına olan birşeydir….

(m.ali şirin tarih öğrt, tarihte terapist ve tekamül ekolünün yaratıcısı )

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara