Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '07

 
Kategori
Haber
 

Beyaz Bere

Beyaz Bere
 

Ben suçluyu buldum. Beyaz bere…

Eğer beyaz bere olmasaydı Ogün Samast’ı babası tanıyamayacaktı. Yetkililerde babasına ödül veremeyecekti.

Elleri kırılsın beyaz bereyi örenin. Örmeseydiniz beyaz bereyi, giymeseydi başına, Ogün Samast katil olmayacaktı.

Beyaz bereyi örene değil, görene ödül vermeyeceklerdi.

Statlarda, sokaklarda bir takım insanlar beyaz bere takıp da “Hepimiz Ogün Samast’ız” diye hep bir ağızdan bağırmayacaklardı.

Gidin oradan katil olmak ne zamandan beri bu denli aleni oldu. Eskiden saklanırdı katiller. Şimdi kanlı elleriyle ve başlarındaki beyaz bereyle üstümüze üstümüze geliyorlar.

Vay be, beyaz bere sen neymişsin de haberimiz yokmuş. Takıyorlar seni birinin başına, veriyorlar eline silahı: “Git öldür” diyorlar. O da gidip, öldürüyor…

Özdemir Asaf : “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu/ Birinciliği beyaza verdiler.” Demişti.

Beyaz bereyi takmasaydı Ogün Samast öldürmeyecekti. Beyaz bereyi de aynen bilgiyi kirlettikleri gibi kirletemeyeceklerdi.

Demek ki, bere beyaz olduğu için kirlendi. İddia ediyorum; “Suç Beyaz Bere” de.

Beyaz bereyi ören eller kırılsın. Anneler artık çocuklarınıza beyaz bere örmeyin. Başlarına beyaz bere takmayın. Siz onların soğuktan üşümemeleri için örüyordunuz. Ama öyle değilmiş. Çocuklar beyaz bereyi takınca katil oluyorlarmış. Sonra babalar katilleri beyaz beresinden tanıtıp: “Benim oğlum katil” diye ihbar ediyorlarmış.

Anneler siz beyaz bere örerek çocuğunuzun katil olma sorumluluğunu taşıyorsunuz. Babalar ise onları beyaz berelerinden tanıyarak ihbar edip, ödüllendiriliyorlar.

Ben de kızdım beyaz bereye, koydum masanın üzerine, hesap soracağım. Beyaz bere birden masanın üzerinde hareket etti, bana ters ters bakarak bağırmaya başladı:

“Ne de kolaycısın. Buldun suçluyu keyiften dört köşesin. Suçlu benmişim. Tüm dünyaya ilan ettin Ben de inandım. Önce beni inandır suçluluğuma. Bir yıldır Hırant Dink öldürülecek diye tüm dünyaya anons edildi. Hatta kimin tarafından öldürüleceği bile söylendi. Sen ne yaptın? Kurtlar vadisi dizilerini o beyaz bereli çocuklarla beraber seyredip onların nasıl etkilendiğine dikkat bile etmedin. Okullarda, sokaklarda o çocuklar dizilerden, filmlerden öğrendikleri sahneleri yaşamlarına uygularken dönüp bir kez bile ne oluyor diye bakmadın bile. Ellerinde bıçaklarla birbirlerine saldırırken neredeydin sen? Bu beyaz bereye yüklediğin suç senin suçun. AB dedin IMF dedin sırtüstü yattın. Bu çocuklar için yapmadığını kendin için bile yapmadın. Topraklarınız babalar gibi satılırken neredeydiniz? Yeraltı yerüstü zenginlikleriniz, telekomlarınız, limanlarınız, bankalarınız, ulusal değerleriniz satılırken yoktunuz ortalıkta? Eğitim dinselleştirilirken, içi boşaltılırken kitapların müfredat programlarınız hiç sesinizi çıkarmadınız. Yoksa tüm bunlar olurken siz burada yaşamıyor muydunuz? ” Hemen beyaz berenin üstüne kapaklandım ve onu susturmaya çalıştım. Oysa o konuşurken ben çoktan susmuştum ve sıranın bana gelmesini bekliyor gibiydim.

Bir zamanlar öyle diyorduk: “Susma, sustukça sıra sana gelecek” diye. Biz konuştuğumuzu zannediyorduk. Meğer o zaman da susuyormuşuz.

Birileri “konuşan Türkiye” diyordu. Biz o zamanlar da konuştuğumuzu sanıyorduk. Susma hakkımızı kullanıyormuşuz da haberimiz yokmuş.

Ah, beyaz bere yaptığını gördün mü?

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..