- Kategori
- Öykü
Beyaz Kelebek
Birinci Bölüm
Gecenin ikisi, bir türlü uyuyamadım. Kalkıp, geçtim klavyenin başına..
Üç sabahtır, bahçedeki sarmaşık güle gelip konan Beyaz Kelebeğin bana söylediklerini size anlatmadan uyuyamayacağım anlaşılan. İlginizi çekeceğinden eminim. Aslında bu uzun bir hikaye, ama ben sizin için özetleyeceğim.
Emin benim torunum. Bir Yaşında. Aslında erken doğdu. Çok zor günler geçirmişti anne karnında. Ama başardı. Ben ona “Anka Kuşu “ diyorum bu yüzden. Küllerinden yeniden doğdu çünkü. Şükür, bugün kucağımızda. Annesi insan sevgisini öğretiyor. Bende bahçeye çıkarıp, çiçekleri, ağaçları ve hayvanları tanıtıyorum. En sevdiği çiçek gül. Sarmaşık gül. Büyümesine izin versek bütün duvarı saracak. Küçük kırmızı yaprakları, Küçük Emin’in ellerinde. Dur! yapma, dedikçe, koparmayı seviyor. O kopardıkça kokusu her yere yayılıyor. Geçen gün, biz bahçede dolaşırken beyaz bir kelebek gördük. Emin ona doğru kollarını uzattı. Kelebek bizim etrafımızda dans edercesine uçtu uçtu ve bir süre sonra gonca güle kondu, güzelim ipeksi kanatlarını açtı kapattı, belikli biraz soluklanıp, bir yudum içti ve sonra gözden kayboldu.”Anka Kuşu Emin, kelebekle sanki iki eski dost gibiydi, ardından bakıp, uzun süre ağladı.
Beyaz kelebek üç gün, aynı saatlerde kırmızı sarmaşık güle gelip kondu. Biz de onunla bir süre oynadık. Emin’i annesine bıraktığım bir sırada Beyaz Kelebekle tekrar karşılaştım. Yavaşça yaklaşıp konuştum. Tabi ki kendi kendime.”Kelebekler pek yalnız uçmazlar. Acaba eşini mi yitirdin sen cancazım?” Dedim. İster inanın ister inanmayın, işte bu sorum üzerine kelebek başladı hikayesini anlatmaya.. Şimdi onu size onu anlatıvereyim mi?
Cihangir Ekmekçi
Devamı var