Beyin Tembeli Olmak

Beynimizin çok az bir kısmını kullanıyormuşuz. Yani beynimizin yüzde doksandokuzu atıl bir vaziyette durmaktaymış. Bu olumsuz durum yetmezmiş gibi, bir de aktif olarak çalışan kısmını da kullanmakta tembellik ediyormuşuz. Daha doğru bir ifade ile, beyin kullanma tembeliyiz.

Beynimizin çalışma veya işleme kapasitesi kitap okumakla, araştırma, lisan öğrenme ile geliştirilebilir zannımca.

Araştırma yapmazsak, yeni şeyler öğrenmezsek beynimizin çalışma kapasitesi nasıl artar?

Matematikten hepimiz korkarız. Matematiğin engin denizlerinde yüzmek için gayret göstersek beynimizin tüm hücreleri çalışmaz mı? En basiti geometri problemleri çözsek, çok bilinmeyenli denklemlerle uğraşsak, uzay geometrisi ile ilgilensek beyin damarlarımıza temiz kan gitmez mi? Beyin beslenip harekete geçmez mi?

Kaçımız ezbere şiir biliriz. Orhan Veli'den, Atilla İlhan'dan, Yunus Emre'den ezbere bir tane bile şiir okuyan kaç kişi vardır acaba?

Yeni proje üretmek, toplumsal meselelere çözüm getirmek için, amiyane tabirle, kafa patlatan kaç kişi vardır acaba?

Nedense beynimizi yormayız. Hatta yerleşmiş bir söz vardır "beynimi böyle şeylere yoramam" Böyle şeyler dediği de esasında toplumsal meselelerdir, ilimdir, bilimdir, matematiktir, tarihtir, coğrafyadır.

Onun için Alaska nerededir diye sorsan, "benim bildiğim Alaska dondurmadır" der.

Odasının tabanına kaç metre halı kaplanacak bunu dahi hesaplayamayacaklar vardır. Neden? Çünkü düşünüp beynini yormamıştır da ondan ?

Bir araba motorunun nasıl çalıştığını, kendim de dahil, bilmeyiz. Çünkü araştırmak, beynimizi çalıştırmak istemeyiz. Ondan sonra da kalkıp bugüne kadar neden yerli arabamız yok diye hayıflanırız.

Beynimizi çalıştıralım dostlar!

Çok seneler önce "NEDEN, NİÇİN, NASIL" diye bir haftalık veya aylık dergi çıkardı. Şimdi bu dergi çıkmıyor bildiğim kadarıyla.

Demek ki diyorum Beynimizi kullanmaktan tamamiyle vaz geçmişiz.

Allah sonumuzu hayır etsin!