Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Bile bile

Bir umutla ya olursa dersin hep,

Bile bile her şeyin bittiğini

Akıp gider, akıp gider zaman sana aldırmadan…

(Sezen Aksu)

Siz, bile bile, yaşarken kendini gömmek nedir bilir misiniz? Ben tanıyorum böyle birini. Kendini yaşarken hayata gömmüş adeta. Öylesine güzel bir kadın. Öylesine iyi kalpli. İstemediği bir evlilik ile mecburen hayata karışmak zorunda bırakılmış. Önce eşini sevmemiş; -zaten istemeden, aile zoruyla evlendirilmiş- sonra çocuk sahibi olmuş sevmeden altına yattığı adamdan. Çocuklarını bir anne olarak fazlasıyla severken; o çocukların yarısı olan adama karşı sevgi ve kinle karışık saçma sapan, karma karışık duygular oluşmuş içinde, ister istemez. Kendine yabancılaşmış bu sefer. Ne yapacağını bilememiş. Ne sevebilmiş adamı, ne tamamen nefret edebilmiş. Bile bile daha fazla acı çekeceğini her sahnede, sanki sadece seyredermişçesine yaşamış hayatını. Hiçbir sahnesi istediği gibi bir yaşamın bir parçası olamamış bir türlü. -Tamam, hayallerimizle birebir örtüşmeyebilir hayatlarımız ama en azından yakın olabilir değil mi?- Sadece figüranlık yapmış sanki kendi hikayesinde. Kendini anlamayan bir adam, kendini anlatamamanın verdiği acıyı sevgisizlikle karıştırıp damarlarına alan zavallı bir kadın…

Gençliği, güzelliği, gülen gözleri hayatın, hayatının tüm zalimliğine rağmen diretmiş biraz daha ayakta kalmaya. Uzun yıllardan sonra tekrar rastlayınca bu güzel hanımefendiye, gördüm mihrabın inatla yerinde durduğunu. Ama seneler alıp gitmişti aslında ne var ne yoksa her şeyi. Düşündüm bir an kendi kendime; “Ne zor bir şey bir insanın kendi hayatını bitirmeyi içeren bir yaşamı bile bile -toplumun, çevrenin, adetlerin, geleneklerin dayatmasıyla- yaşamak zorunda kalması… Şu sonu belirsiz oyunda, kendi hikayesinin bitirilmesini içeren acı dolu bir senaryoda en fazla bir “seyirci” kadar rol sahibi olabilmesi…”

Kadınlar; hayatın anlamı, hayatın erkekler kadar yarısı olan kadınlar… Bir türlü tam olarak hak ettikleri yere gelemeyen kadınlarımız…. Ve bizler, her birimiz, ne kadar az birey olabiliyoruz bu toplumda. Ne kadar çok başkaları belirliyor kriterlerimizi. Ölmek kolay inanın. Zor olan yaşarken ölü gibi yaşamak… Ve maalesef ölememek bile…

Ben böyle birini gördüm geçenlerde. İçim sızladı. Her paragrafının sonunda “Hayatta hiçbir şeyin benim için hiçbir anlamı yok. Ölsem daha iyi, biliyor musun?” dedikçe O, ben içimde bir şeyleri yitirdim. Başım döndü, kalbim ağırlaştı, göğsüm sıkıştı. Yaşayan, bu yaşamın tek ve son şansı olduğunu bilen bir çift dünyalar güzeli gözdü bana bunları söyleyen çünkü: “Ölsem benim için daha iyi, biliyor musun?”

Biz hala üzüleduralım hayatımızdaki, hüzün sandığımız saçma sapan doyumsuzluklarımıza? Yaşayan ölüler var etrafımızda biz görmesek de, yaşayan ölüler…

D. Dara KILINÇ

ddarakilinc@hotmail.com

 

 

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..