Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '07

 
Kategori
Bilim
 

Bilim insanı olmak

Bilim insanı olmak
 

Yazar Abbas Güçlü (Milliyet Gazetesi) bilim insanı kimdir diye sormuş köşesinde.

Evrensel boyutta bakarsak aslında cevabı çok kolay. Fakat bu cevabın pratikte uygulaması ise ülkemiz için zor.

Bilim insanı olmak kolay değildir. Tıpkı hayattaki pek çok iş gibi de zordur. Hayatta kolay olan hiç bir şeyin olmadığını ve ancak sevilerek yapıldığı taktirde zorlukların aşılabildiğini düşünürsek, bilim insanının kim olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

Öncelikle bilim insanı kim değildirin cevabını vererek bizleri yanlış yönlendirecek bir takım olasılıkları ortadan kaldırıp daha berrak bir görüntü elde etmemiz gerekmektedir.

Türkiye şartlarında düşünürsek, üniversitede kariyer yapan herkes bilim insanı değildir. Alınan ünvanlar (araştırma görevlisi, yardımcı doçent, doçent, profesör) sadece o kuruluşta bulunulması dolayısı ile elde edinilmişlerdir. Bilim arenasında ise bunlar isminizin önüne koyduğunuz sıfatlardan başka hiç bir şey değildir.

Bilim insanı işine kendisini adamış, yap denilince yapan değil sorgulayan bir bireydir. Kadro peşinde koşmaz çünkü işini iyi yapan biri ise kadrolar zaten önünde açılacaktır. İşini iyi yapan derken; alanı ile ilgili gerekli olan yabancı dil veya dilleri çok iyi derecede bilmeli, alanındaki gelişmeleri sürekli (her gün) takip eden biri olmalıdır. İnternet çağında olup biteni (literatürü) artık her gün takip etmek kesinlikle bir lüks değildir.

Bilim insanı, yeni projeler düşünebilmeli “ne nasıl” soruları yerine “neden” sorusunu sorabilecek donanım ve cesarette olmalıdır. Kesinlikle yurt dışı tecrübesi yaşamalıdır. Yurt dışı tecrübesi ille de doktorası yurt dışı etiketi taşımalı demek değildir. Yurt dışında doktora sonrasında çalışmış olmalıdır. Bu çalışma 5 yıllık bir süreçte toplam 3 aylık bir tecrübeden daha uzun olmalıdır. Kongrelere sadece dinleyici olarak değil yayınlarıyla da katılmalıdır.

Birilerinin adamı olarak kadro beklememelidir. Rektörlük seçimleri geldiğinde tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi bir kilo pirinç, üç kilo nohut gibi kadro ataması için oyunu satmamalıdır. Zaten bilim insanı bunları düşünemez...düşünen ise hiç bir zaman bilim insanı olamamış ve olamayacaktır.

Bilim insanı sadece araştırma değil aynı zamanda ders te veriyorsa o zaman hazırladığı ders güncellenmiş olmalı, yıllar ve yıllar önce hazırlamış olduğu notlarının tıpkı aynısı olmamalıdır.

Bilim insanının hayatını araştırmalarına yoğunlaşacak şekilde geçirebilmesi için de maddi açıdan tatmin edilmesi gerekmektedir. Bu da salt bir maaş arttırımı ile değil aldığı araştırma projelerinden maaşına kayda değer katkılar yapılması, uluslararası yayınlarının yine maddi olarak ödüllendirilmesi gerekir ki bu parayı düşünen bilim adamı yaratmak için değil parayı düşünmeyecek kadar para kazanan onurlu bilim adamlarını topluma kazandırmak için gereklidir.

resim: jaxa neurolab program

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..