Bilirkişi ne bilir?

Şaşkınlık içindeyim. İki yıl önce belediyenin açık unuttuğu çukura düşen dünyalar güzeli Dilara’nın ölümünde suçlu bulunmuş. Bilirkişi öyle diyormuş. Eğer annesi Dilara’nın elini sıkıca tutsaymış ve çocuğunun bastığı yerleri kontrol etseymiş, Dilara açık unutulan çukura düşmezmiş. Kontrollerinde açık çukuru göremeyen belediye görevlileri de üçüncü dereceden suçlu bulunmuş. Dilara’nın annesi ise birinci dereceden suçluymuş. Şaşkınım.

Güzel ülkemde her felaketten sonra uzman kişiler çıkıyor televizyonlara. Krokilerle, şemalarla bize felaketleri ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Bizler ise “vay anasını” diye ağzımız açık izliyoruz onları. Doğal olarak işsizi bu kadar çok olan bir ülkede her konunun uzmanı da çok oluyor sanırım.

Şimdi aklıma gelen ise Dilara’nın olayında seçilen bilirkişiler de herhalde bu uzman kişiler arasından seçilmiştir. Anneyi birinci dereceden suçlu bulan bu uzman kişilere ne denir bilemiyorum.

Dilara’nın henüz daha hayalleri yoktu belki ama annesinin Dilara için hayalleri vardı. Gözünden bile sakındığı yavrusunu İski’nin açıp unuttuğu o çukur alıvermişti. Sonra bir bilirkişi çıktı, “annesi birinci dereceden suçludur” dedi.

Ah Edibe Hanım sıcacık tuttuğun o küçücük eli sımsıkı tutmamışsın diyor bilirkişi sen suçluymuşsun. O çukurları açanlar, açık bırakanların suçu yokmuş. Ne vardı o gün sokağa çıkmaya, ne vardı o açık çukurun tam ortasından Dilara’yı geçirmeye… Ah Şükran Hanım ah, bak iki yıl sürmüş bilirkişinin raporunu hazırlaması. Senin suçlu olduğunun resmen tespiti için iki yıl gerekiyormuş.

Dilara 5 yaşındaydı. En çok da pembe rengi severdi. Hani Dilara’ya pembe de çok yakışırdı.

Ve Dilara’nın üzerine bir karton örtmüşlerdi. Cansız bedeninin üzerine…

İki yıl sonra da annesinin birinci dereceden suçlu olduğunu söylediler…

Baba Muhterem Dumrul iki yıl önce gazetelerde yazılan aşağıdaki haberde verilen kararın için acele ettiğinin farkına vardın mı bu gün acaba?

<ı>

“Açılan kamu davasına ilişkin iddianamede Dilara Dumrul'un ailesinin şikâyetçi olmayacağı belirtilmişti. DHA muhabirinin telefonla ulaştığı Dilara'nın babası Muhterem Dumrul, şikâyetçi olmamalarının nedenini söyledi.

Duruşmada şikayeti sorulan Dilara Dumrul’un babası Muhterem Dumrul, şikayetinden vazgeçtiğini bildirdi.

Hakim Zeynel Coşkun’un, Muhterem Dumrul’a "Mahkemeye MVM Turizm şirketinden manevi tazminat aldığını ve maddi tazminat hakkını saklı tuttuğuna" ilişkin bir dilekçe verdiğini hatırlatması üzerine Dumrul, "Biz helalleştik onlarla, ceza davasından vazgeçtik" dedi.

Duruşmaya tanık olarak katılan anne Edibe Dumrul da Hakim Coşkun’un, "tanıklıktan çekilme hakkının" olduğunu hatırlatması üzerine tanıklık yapmak istemediğini bildirdi.”

<ı>Bahçelievler<ı>'de rögar kapağı açık bırakılan kanalizasyon çukuruna düşen Dilara Dumrul'un babası Muhterem Dumrul, açılan kamu davasında günahın olmayan kişilerin yargılanması nedeniyle şikâyetten vazgeçtiğini söyledi. Dava sonuçlanıncaya kadar konu hakkında konuşmayacağını söyledi.

Anne Edibe Dumrul neden tanıklıktan vazgeçtin? Şimdi ne düşünüyorsun birinci derece suçlu olarak…

Biliyor musunuz bu habere en çok bahçemdeki kuşlar, çiçekler, denizin dalgaları, güneşin ışıkları, yağmurun damlaları, rüzgârın sesleri çok üzüldüler. Ya siz?

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28501

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28315