Bilmediğimiz Daha Neler Var Kimbilir?

İyiki, basın yayın organları var; onlar da olmasa, hepten koyun sürüsünden farksız konumda olacağız.Gerçi medyamız da sütten çıkmış ak kaşık değil. Ülke yönetimine olumlu olduğu kadar olumsuz da etkisi olduğu konular var kuşkusuz. Bana göre; inanç, ideoloji gibi hassas konularda insanları birbirine düşürecek tutumundan vazgeçmesi gerekir örneğin.

Oysa, böylesi özenle verilmesi gereken haberler bilinçli veya bilinçsiz -ki çoğu zaman ilgi çekmek amacıyla özellikle - en ince detayına kadar, defalarca gündeme taşınıyor.

Medya patronlarından bazıları ise aklımızın ermediği şekilde hükümet veya hükümet dışındaki güçlerle işbirliği içinde.

Bunlara rağmen bilinçli kesim, gerektiği şekilde görsel, yazılı basını izleyerek, dönen dolaplardan şöyle veya böyle haberdar olabiliyor.

Ülkede, dünyada neler olup bitiyor, nereye gidiyoruz diye kafa yormak zahmetinde bulunanlar için televizyonda; abuk subuk yarışma, kadın programları dışında seviyeli programlar da var.

Bunlardan biri olan CNN deki finans analiz programı. Onların sunucularından ,aydınlatıcı bilgilere ulaşmak mümkün. Geçen gün, sunucularından Yiğit Bulut, tarımımızın neden içler acısı duruma düştüğüne dair şu ilginç rakamları verdi.

Avrupa Birliği ve Amerika bizim tarımımız için hükümetlerimize, kesinlikle süspansiyon yapmayacaksın diye baskı yapıyorlarmış.Buna karşılık Avrupadaki ülkelere, kendi tarımları için AB, senede kırk milyar süspansiyon desteği veriyormuş. ABD ise yine kendi ülkesine senede elli milyar dolarla tarıma destek oluyormuş. Ben bu tablodan şu anlamı çıkarıyorum: "Dünyada sadece ben varım. Benim dışımda hiçbir güç tanımıyorum" Yani bilinçli olarak tarım gibi insan yaşamı için en elzem bir alan bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden tamamıyle kaldırılmak isteniyor. Yine Yiğit Bulut şöyle bir duyumdan da söz etti: Bir Yunan bankası Edirne' de zor durumda olan çiftçilere, topraklarına ipotek koyma karşılığında para veriyormuş...

Nasıl bir tezgah kuruluyor, ne oyunlar oynanıyor topraklarımız üzerinde akıl alacak gibi değil...Bor, petrol yatakları işlettirilmiyor, kurumlar fabrikalar satılıyor. ABD, Pkk nın terör örgütü olduğunu söyleyip ,el altından ona her türlü desteği sağlıyor.Bunu en son söyleyen de Osman Öcalan.

Amerika'nın nüfusu ,dünya nüfusunun % 14 ünü oluşturmasına karşın dünyadaki kaynakların % 56 sını kullanıyormuş. Bu nasıl bir dengesizliktir. İsyan etmemek olanaksız. Gezegenin tek sahibi olma yolunda ilerliyorlar. Dünyadaki toprakları, kaynakları yetmiyor hala onlara. Başkalarınınkilerde gözleri...

Bu arada bir iyi haber, biraz yüreğime su serpti. Yabancılara toprak satışı yasaklanmış, tapu dairelerine bu konuda talimat gönderilmiş.

Umarım çok geç olmadan, birbirimizle uğraşmanın anlamsızlığını fark eder, asıl düşmana karşı tek yumruk olmayı başarabiliriz.