- Kategori
- Blog
Bilmem anlatabildim mi?

Öncelikle bu tür bir yazıyı, kaleme almak zorunda kaldığım için çok üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Ancak!
Yazmam gerektiği konusunda da son derece kararlıyım. Zira bir takım konulara açıklık getirmek lüzumunun hâsıl olduğu, açık ve seçik ortada ne yazık ki!
Bir kadın düşününüz; yıllar boyu çalışmış çabalamış, evine işine, yuvasına, eşine ve çocuklarına sahip çıkmış. Sosyal çevresine her dem önem vermiş.
Saygı sınırlarında çok dikkatli ve arkadaşlıkları da bu meyanda çok kıymetlidir.
Ayrıca, emeklidir. Vakit ve maddi sorunlarını büyük ölçüde halletmiştir. Evinde oturup da yaşlanmayı bekleyeceği yerde, toplum içerisinde faydalı olabileceği sahalarda çalışmayı yeğlemektedir. Altın, dolar günleri ve boş muhabbetlerin insanı ise hiç değildir. Gezmeyi, gözlemlemeyi ve edindiği izlenimleri yazarak paylaşmak dileğindedir.
Bir gün gelir ki yıllarca karaladığı metinleri, şiirlerini veya düşüncelerini, fikirlerini, sahip olabildiği bilgilerini paylaşabileceği bir platforma yani Milliyet Blog’a üye olur. Bu platform içerisinde de zaman zaman yapılan MB yazarları toplantılarına katılır. Toplantılara katılması konusundaki arzu ve isteklerine de eşi ve çocuklarından tam destek bulur.(Sınırlamayalım! Velev ki eşi yok, çocukları yok ve destek yok. Toplantılara gitmek için izin mi alacak? Kimden?) Bu bir sosyal ilişkiler düşüncesi ve de felsefesinin, gerçek dünya ile tezahürüdür.
Sorarım şimdi! Bunun nesi kötüdür?
Çizmeye çalıştığım profil ben de olabilirim veya bir başka kadın arkadaşım da!
Hadi ben olarak devam edelim konuya!
Neden kadınlar, kendini savunmak zorunda kalırlar ya da bırakılırlar bu toplum düzeninde?
Neden?
Milliyet Blog da bir yazan olduğum ve karalamaya çalıştığım satırları paylaşabildiğim için son derece mutlu olduğumu, müteaddit defalar belirttim ve de belirtmeye devam edeceğim. Buraya kayıt olduğum günden bu yana da tüm toplantılara katıldım ve katılmaya da gayret sarf edeceğim, sağlığım elverdiği sürece.
‘’Komik adam nerede bir toplantı ve orada gözüne kestirdiği biri varsa o oradaydı! Asıl amacı sanal dostlukları gerçeğe dönüştürmek ve bundan azami faydalanmaktı!’’
‘’tabi koşarak gelen bayan bloggerlerde sütten çıkmış ak kaşık değiller, onların amacıda aşağı yukarı kısmen aynıdır.’’
Bu tırnak içerisinde yazdığım satırlar, blogger bir arkadaşımızın yazdığı bir blogdan alıntıdır.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki; Yanlışsınız! Yanlış düşüncedesiniz!
Bu platform, içerisinde yaşadığımız toplumun bir aynasıdır, aynen çevremizde de olduğu gibi, birbiri ile anlaşamayan kişi ve gruplar ya da birbirini destekleyen kişi ve gruplar da olabilir.
İnsanların birbiri ile olan sorunları veya samimiyetleri yalnızca onları bağlar. Sorun var diyerekten, tüm toplumu çuvala koyup da, duvara vuramazsınız!
İki satır yazı yazarak, tüm kadınları aynı kategoride sınıflandırarak üzmek gibi bir hakkı da kendinizde göremezsiniz!
İstanbul Büyükada’daki toplantısını ele alalım. Katılımcıların, büyük çoğunluğu bayan bloggerlardan oluşmakta idi.
Tanışma faslından sonra( ki ilk kez gelenler vardı), kâh sohbet ettik, kâh eğlendik, kâh birbirimizi dinleyerek tartışma yaptık. Hoş ve güzel bir arkadaşlık ortamı içerisinde iki gün geçirdik. Birbirimize, daha geniş katılımlı toplantılarda buluşabilmek dilek ve temennileri ile veda ettik.
Sorarım şimdi! Bunun nesi kötüdür?
Gelelim sadede;
Geçen gün, çok sevdiğim bir arkadaşımdan mesajıma karşılık bir cevap aldım. ‘’Çok iyisin çok. Hatta fazla iyisin.’’ Diyordu cevabında. Kendisine, benimle ilgili düşünceleri için teşekkürlerimi sunarım. Evet, çok iyi olarak tanımlanabilirim.(Kötü niyetli olmaktan yeğdir.)
Ancak! İyilik derecemin sınırları zorlandığı anda da çok aksi olmayı da bilirim.
Türkiye genelinde; 7000’e yaklaşan, her yaştan ve meslekten bloggera sahip Milliyet Blog platformunda bulunmamız bizim için şanstır.(en azından benim düşüncem bu) Burada birbirimizi kırmanın, incitmenin ya da sınıflandırarak(özellikle kadınları) üzmenin gerekmediği kanısındayım. İstediğiniz yazıyı okur, istediğiniz yazanı takip eder, istemediğinizi okumazsınız olur biter.
Ancak!
Elmalarla armutları bir kefeye koyarak karıştıramaz, kişileri uyarmak adına da olsa genelleme yaparak(Kadın bloggerları) asla incitemez, hatta incitme hakkını da kendinizde göremezsiniz!
Bilmem anlatabildim mi?
Ayşen Arslangiray Kura