- Kategori
- TV Programları
Binbir Gece’ye bağlanan A.Ş.K

Kanal D’nin bu yıl görücüye çıkardığı A.Ş.K dizisi Çarşamba gecesinin bir alternatifi. Fan desteği büyük olan dizinin konusu bilindik olsa da kendine özgü bir yorumu var.
Hazal Kaya’nın canlandırdığı Azra karakteri için çizilen portre lüks bir hayat beklentisi içinde olan ve bu uğurda sevgilisini hasta bir kızla evlenmeye zorlayan aşk için her şey mubah bunun için bahane gerek o da borçlar gerekçesi üzerine kurgulanmış bir hikaye idi. Daha doğrusu bizlere ilk bölümlerde bu izletildi.
Sonrasında kalemler farklı ataklarla Azra karakterine can vererek üzerine yüklenen bu imajı kaldırıp sevgilisi Hakan Kurtaş’ın canlandırdığı Kerem karakterine aynı oranda suçu yükleyerek eşitlediler.
Kerem sözde Azra için fedakârlık yaptı istemeyerek Aslı Tandoğan’ın canlandırdığı Şebnem karakteri ile evlendi. Ama Şebnem ve Azra arasında karşılaştırmalara başladı. Yani aşk her şeyden üstündür diyen Kerem bir anda iki kadını da sabah akşam idare eden erkek modeline döndü.
Bir erkek aynı anda iki kadına eşit sevgi sunar mı sorgusu mu yoksa Azra ne kadar suçluysa Kerem’de o kadar suçludur eşleştirmesi mi yapılmak isteniyor henüz anlamasak da, anladığım bir şey var ki bu akşam ki bölüm Binbir Gece’nin tanınmış repliği “benimle bir gece geçir”i kullanarak seyirciyi başka bir yerden yakalamayı hedefliyor.
Kerem’in borçlu olduğu ve evlenmeye iten sebebin yaratıcısı mafya Orhan’ın üveyde olsa Kerem ile bir kardeşlik durumları var.
Bunu Kerem bilmese de seyirci ve Orhan biliyor.
Son bölümde Kerem’i kaçırıp Azra’yı tehdit ediyor. Kerem’in kurtuluşunun Azra ile bir geceye bağlı olduğunu söylüyor.
Ve sahne orada bitiyor.
Bu bir gece cümlesini çek nereye çekersen birçok anlamı içinde barındırıyor.
Dizinin böyle bir dönemece girmesi neyin sınaması neyin ispatı bilinmez ama umuyorum çizme fazla aşılmaz bazı şeyler delinmez.
Zira fan desteği de bir yere kadar Türk izleyicisi naif olanı naif anlatımı seviyor. Bu tür konular hala hassas ve koruma altında ve defalarca kışkırtıcı bir biçimde denendi görüldü ki pekte işe yaramıyor.
Kan kaybı yaşanmaması adına gözümüze batan bu sahnenin bu hassas durumunu belirtip arkası anladığımız anlamda bir gece değildir beklentisiyle, yirminci yüzyıldayız bahanesinin ardına saklanılmamasını umarız.
Şimdilik ara ara izlediğim benlik iş olmasa da anlatım dilini beğendiğim A.Ş.K dizisi gördüğüm kadarıyla karakterlerine çok anlam yüklemiyor. Hata payları eşit, gelgitli, yoruma açık ama mantık çerçevesine oturtan bir duruşu var.
Bu duruşunu bakalım Binbir Gece’den hafızlara kazınmış “bir gece” repliğinde nasıl koruyacaklar.
Her ne kadar anlatım dili iyide olsa yüzü soğuk dizinin. İçine çekmiyor çünkü adı A.Ş.K ama aşkın o sıcaklığı yok. Adı ihanet ya da aldatma olsaydı diziyle daha uyumlu olurdu gibi. Her ne kadar burada Azra, Şebnem, Kerem isimlerinden oluşmuş A.Ş.K döndermesi de olsa bildiğimiz aşkı hatırlatıyor ismi.
İlişkilerin günümüz gerçeği içerisinde gelgitleri anlatılmak istense de adı A.Ş.K olunca izleyicinin aradığı doğal olarak aşkın o sıcaklığı oluyor. Oysaki bu dizide aşk yok kimse kimseye gerçek anlamda aşık değil kendi dünyalarındaki kırılma noktalarında bahanelerin ardında ödünler vererek birliktelikler yaşıyorlar. Ve adına aşk diyorlar. Tüm bunlarda aşkın o büyülü dokusuyla örtüşmüyor. Bu yüzden ismiyle uyumlu değil.
Burada herkes birbirini aldatıyor, hatta çokça kendilerini aldatıyor bir şeylerin ardına sığınarak yani soğuk olan gerçek, aldatma, aldatılma dizinin soğuk yüzü oluyor.
Ve oyuncuların üzerinde bir ölü toprağı, bir özgüvensizlik var. Evet dizimizde bir hastamız var onun kasveti sarmış denilebilir belki ama bu da dizinin başka bir sorunsalı etik olmayan bir noktadan harcanan değerler.
Ama zaten bu dizide etik kavramlar değil paçavraya dönüşmüş kavramlar anlatılıyor. İşte bu noktada bu kavramların içini doğru doldurmak gerekli. Doğru budur mantığına oturtulmadan, aklanmadan.
Her ne kadar dizi denilip geçilse de dizilerin masum fanteziler olmadığı gerçeği de unutulmamalıdır.
Bu bölümü “bir gece” replikliği ile kapatarak merak unsurunu ardına alıp gelecek haftaya tüm bu çizgide neler olacak onu da haftaya izleyip göreceğiz.
https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)
http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35
Oya Tekin/ Yaşadıkça.com köşe yazarı
Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.