Binek otomobillerde KDV ve ÖTV konusu hala kavranılamadı...

Gerçektende öyle...
Toplum olarak her konuda bilgi sahibimiyizdir ve herşeye verilecek mutlaka bir yanıtımız vardır...
Gün gelir teknik direktör oluruz takımları eleştiririz gün gelir hakem oluruz,
yetmedi ekonomi profesörü hatta maliye bakanı oluruz.

Tabi bunların hepsi tez canlı bir toplum olmamızdan kaynaklanır zaten böyle olmasaydı televizyon dizisi seyrederken senaryodan türemiş bir konuda yorum yapabilirmiydik? Yapamazdık Öyle Bir Geçer Zaman ki de Ali boyun posun devrilsin emi diyemezdik....

Neyse biz konumuza dönecek olursak ; aslında tamda bu tezcanlılık ve herşeyi bilme içgüdüsüyle yapılan yanlış yorumlar karşımıza çıkıyor çogu zaman...

Geçenlerde bir arkadaşım arıyor toptan itriyat pazarlama firmasının sıfır binek araç alacağını kendisinin kdv indirimi yapılamayacağını söylediği halde başka bir meslektaşının firmayı yanılttığınında altını çiziyor. O halde önce mükellefe sormak lazım mademki kendi müşavirine güvenmiyor ve başklarının söylediğini kaale alıyorsun o halde nede müşavirini değiştirmiyorsun?
Ardındanda o meslektaşa sormak lazım bu kadar kanun maddesi , tebliğ ve sirküler yayınlanırken neredeydinde başkalarını kıt ve eksik bilginle yanıltabiliyor ve huzursuzluk yaratabiliyorsun?

Nedir efendim mesele binek otomobillerde kdv indirimi olurmu olmaz mı?

Olur tabi neden olmasın ...

''KDV Kanunu’nun “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” baslıklı 30. maddesine göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çesitli sekillerde isletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere isletmelere ait binek otomobillerinin alıs vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hüküm altına alınmıstır.''

Yani ne diyormuş maddemiz kiralama şirketleri vede çeşitli şekillerde bu araçların işletilmesi ile iştigal eden firmalar (örneğin sürücü kursları gibi) hariç olmak üzere diğer firmalarda binek otomobili tanımına giren araçların alımında yüklenilen kdv indirim konusu yapılmaz.O halde bu tür araçlar olmadığı durumlarda işletmenin faaliyetine devam edememesi yani ticari yaşamı sıkıntıya girecek ise ve işine devam edemeyecek bir noktaya gelecek ise bu tür araçlar indirim konusu kapsamına girecektir.

Nitekim 23.06.2010 tarihinde yayınlanan 57 seri nolu İndirilemeyecek katma değer vergisi başlıklı Katma Değer Vergisi Sirkülerindede konu ele alınmış '' Taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek otomobilleri nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Bu mükelleflerin binek otomobilinin alış belgesinde gösterilen KDV, ait olduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, bu araçların fiilen faaliyette kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir. ''

denilerek hangi sınıftaki işletmelerin bu kapsamda olduğu açıklanmaya çalışılmıştır.

O halde sorudaki firmaya baktıgımızda toptan itriyat işi ile iştigal eden firmamız eğer binek araçları olmazsa ticari yaşamına devam edemeyecekse indirim konusu yapılması lazım...
Peki edemeyecekmi her halukarda edecek zira pazarlama elemanı bu araçlar olmasada bir şehirden başka bir şehire gidebilir araç kiralayabilir veya toplu taşıma araçlarını kullanabilir. Sonuçta bu araçları mal sevkiyatında degil yalnızca sipariş alma konusunda kullanıyor.

Peki indirim yapılamayan KDV ne olacak?

Yine aynı sirkülerin 7.maddesinde değerlendirme ve sonuç yapılmış ''KDV kanununun 30. maddesi kapsamındaki durumlara ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılamamaktadır. İndirim konusu yapılmayan bu vergiler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmektedir. '' denilerek konu açıklanmıştır.
Yani her ne kadar KDv yi indiremesek bile bu kdv yi ister fatura tarihine ait dönemde direk gider yöntemiyle dönem karı ve zararının hesabında dikkate alabilir dilersekte maliyete dahil ederek 5 yıl içerisinde amortisman ayırmak suretiyle itfa edebiliriz.

ÖTV de yine aynı KDV gibi mi işlem görmeli ?

Vergi Usul Kanununun 270. maddesinin son fıkrasında, ''Özel Tüketim Vergilerini(*) maliyet bedelini ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler. ''
Yani mükellefler tarafından indirim konusu yapılamayan özel tüketim vergisinin gelir vergisinin veya kurumlar vergisinin hesabında gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara intikal ettirilmesi mümkün kılınmıştır.

Aynen KDV indirimi konusunda yaptığımız açıklamalar gibi ÖTV içinde gider veya maliyet olarak mükelleflere seçimlik hakkı tanınarak binek otomobiller konusu açıklığa kavuşturulmuştur.

Son söz ; Neden muhasebe mesleği bu kadar kötü şartlarda diye soruluyor hergün yeni bir sıkıntı hergün yeni bir angarya tahsilat sorunu vs vs
bunların bir çoğunda kendi meslektaşlarımızın ektiklerini hepimiz biçiyoruz bazılarında ise mükelleflerin muhasebe departmanına ve mesleğe verdiği önem etkili oluyor.
o halde bu tür mükellefler için şunu söylemek sanırımki yanlış olmayacaktır.
Ne zaman ki pazarlama departmanın şef ve elemanlarına verilen prim ve ikramiyeler firmanın bel kemiği ve olmazsa olmazı Muhasebe departmanına verilen prim ve ikramiyelerin 3 katını aşmıyor ve daha düşük oluyor ise işte o zaman bu meslek hak ettiği konuma gelmiş demektir....

Saygılarımla
Yıldırım ERCAN
http://www.huseyinust.com