Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Vergi Daireleri Kanunu farklı yorumlamıyor

Vergi Daireleri Kanunu farklı yorumlamıyor
 

Son günlerde 6111 Sayılı Bazı alacakların yapılandırması kanunu ile ilgili özelikle geçici vergi kesinleşmiş alacaklar ve kesinleşmemiş olmakla birlikte dava açılmış veya açılma süresi geçmemiş olan borçlarla ilgili olarak birçok soru gelmekte. Ancak hemen belirtelimki Bakanlığın yayınladığı Kanun metnide dahil olmak üzere 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun Genel Tebliği ile 2011/1-2 sayılı iç genelgelerinde konular net olarak ifade edilmiştir. Bunlardan birkaç tanesi şunlardır ve bu hususlar çoğunlukla mükellef ile müşavir arkadaşlarımızı karşı karşıya getirmektedir.  

1- Kesinleşmiş alacaklar ile kesinleşmemiş dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş alacaklar  

Kanunun ilgili 2. ve 3.maddelerinde konuya deginilmiş hangi vergi ile cezaların kapsama girdiği detaylıca açıklanmıştır.  

Kesinleşmiş alacaklarla ilgili olarak 2. maddenin 1. fıkrasının a ve b bentlerine istinaden;
''a) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin/gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer'i alacaktan ibaret olması halinde fer'i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere/gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları ve aslı bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
b) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları ile iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilmiş olan vergi cezalarının ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının; % 50'si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50'sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının''
tamamının silineceği ifade edilmiştir.  

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklarla ilgili olarak kanunun 3. maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkralarında açıklama yapılmış buna göre;
''(1) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin % 50'si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin % 50'si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri veya Danıştay nezdinde ilgisine göre itiraz veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır. '' denilmektedir.  

Buradan özetle her nekadar dava açma süresi geçmemiş olsada hangi alacakların kesinleşmemiş sayılacağı açıklanmış ve ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda bu madde hükümlerinin geçerli olduğu açıklanmıştır.
Aynı şekilde vergi tarhiyatı olmamakla birlikte örneğin bir beyannamenin geç verilmesi nedeniyle kesilmiş olan özel uzulsüzlük cezasının dava açma süresi geçmemiş (ancak davada açılmamış) olsa dahi kesinleşmiş alacak kabul edileceği dava açıldığı durumlarda ise kesinleşmemiş alacak hükümleri uygulanacağı sonucu çıkacaktır.  

Her nekadar madde hükmü ve uygulama böyle olsa dahi birçok meslektaşımız mükellefleri ile bu konuda ihtilafa düşmüş ve çeşitli tartışmalarda yaşanmıştır.  

2- Geçici vergilerde durum  

Bir diğer konumuz ise yıl içinde ödenmemiş olan geçici vergiler;
6111 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 2010 yılında tahakkuk eden ve Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak TEFE/ÜFE tutarının ödenmesi suretiyle Kanunun 2 nci maddesinden yararlanılacağı hüküm altına alınmıştır.
6111 sayılı Kanun 25/2/2011 tarihinde yayımlandığından bu tarih itibarıyla 2010 yılına ilişkin geçici vergi mahsup dönemi (1 Mart Tarihinden itibaren) henüz gelmemiştir. Geçici vergi mahsup döneminden önce (1 Mart gelir vergisi beyanname dönemi başlangıcı) Kanun hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin bu borçlarının yapılandırılmasında geçici vergi tutarları ödenecek taksitler içerisinde yer alacaktır. Ancak, mahsup dönemi geçtikten ve/veya yıllık gelir/kurumlar vergisi tahakkuk ettikten sonra, ödenecek taksitler içerisinde yer alan geçici vergi asıllarının terkin edilmesi gerekmektedir.  

Diğer taraftan, mahsup dönemi geçtikten ve/veya yıllık gelir/kurumlar vergisi tahakkuk ettikten sonra başvuran mükelleflerin geçici vergiden kaynaklı borçlarının yapılandırılmasında geçici vergi aslına ödenecek taksit tutarlarında yer verilmeyecektir.  

Bir başka anlatımla, bu kapsamdaki geçici vergilerin yıllık gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi için mahsup tarihi itibarıyla ödenmiş olması gerekmekte, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinden sonra ise ödenmemiş geçici vergiler terkin edileceğinden, bu vergilerin 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi mümkün bulunmamaktadır.  

Gelir vergisi beyannemesi verilmeden önce yapılandırmaya müraacat eden borçlularda damga vergileri ile gecikme zamları için işlem yapılmış geçici vergi asıllarına dokunulmadan bırakılmış,
hatta geçici vergiyide taksitlendirdigini düşünen bazı mükellefler gelir vergisinde ödenmeyen geçici vergiden dolayı ödeme çıkınca müşavirlerine çıkışmışlar biz yapılandırdık diye (kanunda yapılandırılsa dahi mahsup edilmez denildigi halde)  

Ancak maddedende anlaşıldığı üzere gelir vergisi mahsup dönemi başlamadan önce yani 1 Mart tarihinden önce yapılan müracaatlarda bu maddeye istianaden geçici vergi asıl borçlarıda taksitlendirme kapsamına girip 1 Mart tarihinden sonraki müracaatlarda ise yalnızca damga vergisi ve gecikme zamları kapsama girmektedir.  

3- Emeklilik hakettiği halde borç nedeniyle emekli olamayan 4/b liler  

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Ziraat Bankası arasında imzalanan, prim alacaklarının yapılandırılmasına yönelik kredi işbirliği protokolü ile borçlulara masrafsız, 60 aya kadar vade seçenekleri ve aylık 0, 79 faiz oranıyla kredi imkanı getirildi.
Bu protokole istinaden 4/b kapsamında olup prim borcundan dolayı emekli olamayan kendi nam ve hesabına çalışan esnaf ve sanatkarlar ile çiftçilere her hangi bir teminat göstermeden kredi kullanmak suretiyle emekli olma ve sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı getirilmiştir. Bu imkandan yararlanmak isteyen sigortalılar prim yapılandırma başvurularını öncelikle Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerine yapacaklar, kurumdan alacakları prim borcunu ödemesi halinde emekli olabileceklerine ilişkin yazı ile Ziraat Bankası şubelerine müracaat edecekler. Kredi kullanarak prim borcunu ödeyen sigortalılara emekli aylıkları bağlanacak olup, sigortalıların bankadan kullandığı kredi borcu emekli aylığından taksitler halinde banka tarafından tahsil edilecek.  

Yıldırım ERCAN
www.huseyinust.com 

 
Toplam blog
: 19
: 5839
Kayıt tarihi
: 18.11.10
 
 

1979 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Malatya'da yaptım. 1996 yılında muhasebe işine..