Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '07

 
Kategori
Aile
 

Bir anneyi vurdular kalbinin orta yerinden!

Bir anneyi vurdular kalbinin orta yerinden!
 


Bir anneyi vurdular kalbinin orta yerinden…

Yıkılmamıştı iki küçük kız çocuğuyla yapayalnız bıraktığında eşi genç yaşında ölerek. Yılmamıştı; durmamış, küsmemişti yaşama. Sımsıkı sarılmıştı aksine. Öylesine azimliydi ki kendisini ağır sınavlardan geçiren yaşamı kızlarına cennet yapmaya, hiç durmaksızın çalıştı.

Özgürlük özlemi onu iki yavrusuyla başka bir ülkeye götürdü. Temizlik yaptı, ben kendi ülkemde memurdum, nasıl yaparım demedi. Kızlarını okuttu ve büyüttü binbir çileye, güçlüğe, insana benzemez insanlara rağmen.

Hastalığın en ağırı da onu yıldırmayı başaramadı. Yendi onu da içinde hiç bitmek bilmeyen yaşam azmiyle. Daha kızlarının ona ihtiyacı vardı.

Kızlar annelerinin yüzünü kara çıkarmadılar. Vargüçleriyle okudular ve çalıştılar.

Gün geldi büyük olanın yoluna bir beyaz atlı prens çıktı. Kader yazmıştı evlendiler.

Mutluydu anne.

Ta ki bir geceyarısı telefonunda kızının ağlayan sesini duyana kadar.

Dünyası bir anda karardı. O üzerine gül gibi titrediği kızı ağlıyordu. O anda neler vermezdi yanında olabilmek için. Ama uzaktı.

Ve boynu bükük döndü anne evine güzeller güzeli kızı.

Dünyanın en uysal, en sadık, en sevecen görünen eşi, başka güllere konmaya başlamış, o da yetmemiş el kaldırmıştı düne kadar kokladığı tek güle…

İşte anne o zaman vuruldu kalbinin orta yerinden…

Ve anneler gününde boynu büküldü o güzel annenin…

Yaşanmış gerçek bir romanın aslında üç satırlık özeti bu anlattıklarım… Ve maalesef bu çağın en sık yaşanan dramlarından biri…

©©©


Anneler, dünyanın en çok gözyaşı döken varlıkları…

Benim iki annem var.

Birisi; beni karnında taşıyan, tüm yalnızlığına, yaşamın tüm kahpeliklerine, insanların en çirkin yüzlerine rağmen yılmadan beni büyüten annem..

İkincisi; bana yüreğini açan, sevgisini ve şefkatini sunan, seven ve sevdiğini gösteren cici annem…

Onlara armağan vermeye gücüm yetmez. Çünkü onların yaptıklarının binde birini karşılayacak hiçbir armağan yok bu dünyada…

Ama onların en büyük armağanı aslında ben ve kardeşlerim..

Çünkü annelerin tek dileği çocuklarının iyi ve mutlu olduğunu bilmeleri…

Ve en büyük ceza ise çocuklarının üzülmesi ve mutsuzluğu…

Modern çağın getirdiği yalnızlıklar bizi annelerimizden uzaklaştırıyor çoğu kez.

Kimbilir kaçımız son günlerinde annemizin yanında bile olamıyoruz. Biz çocukken ateşimiz çıktığında geceleri uyumayan, derdimiz olduğunda bizden fazla dertlenen annelerimiz şimdi bize en çok ihtiyaç duyduklarında çoğumuz yoğuz yanlarında.

“Öff bile demeyiniz” emrediliyor bize…

Kaçımız tutabiliyoruz? Tutabilene ne mutlu!

Ama biliyorum ki onlar yine de çok şey beklemiyor bizden. İyi haberlerimiz, arada bir beş dakikalık telefonlarımız yetiyor onlara…

Annelerim! Biliyorum ben sizin hak ettiğimiz armağanı asla veremem size.

Ama ne mutlu ki en güzel armağan sizi bekliyor.

Yaratan veriyor en güzel anneler günü armağanını:

Cennetini…

Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum.

 
Toplam blog
: 51
: 2739
Kayıt tarihi
: 15.07.06
 
 

1961 yılında Çorum’un Osmancık ilçesinde dünyaya geldim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde li..