Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '08

 
Kategori
Ramazan
 

Bir aylık ramazan ayı

Sevgili Müslüman kardeşim, mübarek kandil gecelerini kutladık. Şimdi sıra bir aylık ramazan gün ve gecelerinde. Bir yıl boyunca çoğalıp artan günahlarımızı inşallah bu bir aylık sürede sonbahar yaprakları gibi sararıp soldurup dökeriz. Günahlarımız dökülürken umarım yaptığımız sevaplarımızda bizi olgun bir insan haline getirir. Olgunlaşan ruhumuzla da aklımızı geliştirip büyültürüz. Büyüyen aklımız da bizleri inşallah derin düşüncelere sevk eder.

Düşünce insanı, insan yapar. Bilge yapar. Bilgi insanın aklını geliştirir. Sevgisini artırır. Gelişip olgunlaşan sevgi aşk ateşine dönüşür. Aşk ateşi Hak ateşini yakar. Yanan ateş bizi coşturur. Hak aşığı yapar. Bilgiye, ilme koşturur. İlim bizi, biz yapar. Biz, biz olunca bir olur kendimizi bilip tanırız. Kendimizi tanıyıp, kendimizi bilince birlik olur, bir oluruz. Biz, birlik olup bir olunca aradaki sevgi artar. Aşk coşar. Muhabbet artar. Her şey ortadan kalkar. Ortadan kalkan her şey bizi Hak yolcusu yapar.

Biz Hak yolunda samimi olup tertemiz olursak, yani kristalize edilmiş bir ahlaka sahip olursak, işte o zaman içimiz dışımız bir olur. Arı duru saf bir kişilikle Hakka ulaşırız. Hak’la yoğrulup, Hak’la kucaklaşırız.

Hepimizin bu duygu ve düşüncelerle yoğrulup yaşayıp Hakka ulaşması dileğiyle, tüm inanan mümin kardeşlerimizin ramazanını kutlarım. Dünyaya barış, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ederim. Zenginlerimize helalinden kazanıp insaflı yaşamalarını, fakirlerimizin tembellikten kurtulup, çalışıp kazanmalarını, israf etmeden yiyip içmelerini, dünyayı ve yaşadıkları çevreyi kirletip pisletmeden insana ve doğaya sevgi besleyip saygı duyarak her şeyde kul hakkına riayet edip Allah rızasını gözeterek yaşamalarını dilerim.

Sevgili Müslüman kardeşim, şimdiye kadar her mübarek gece, her mübarek ramazan böyle geldi. Böyle geçti. Kimi bir şeyler öğrendi. Kimi boş dua etti. Kimi memnun oldu. Kimi üzülüp boş geldi gitti. Hatta bir çok ömürler hiçbir şey anlamadan dolu gelip boş gitti. Çünkü biz insanımıza çalışmaktan ziyade çalıp oynamayı, dinleyip öğrenmekten ziyade boş konuşmayı, üretip paylaşmaktan ziyade çalışıp kazanmadan yemeyi öğrettik.

Onun için şimdiye kadar hep üretenleri, çalışıp kazananları övüp takdir etmek yerine karalayıp yermeyi, burun kıvırıp beğenmemeyi seçip öğrenmişizdir.

Çünkü sevgisizlik, haksızlık, adaletsizlik her yerde diz boyu. Hal böyle olunca da toplumda inanç zayıflamakta, suçlu sayısı her geçen gün artmaktadır.

Dolayısıyla on bir ay boyunca kirlenen insanları bir ay düzeltip doğru yola sokmaya yetmiyor. Çünkü bizleri yönetip bizlere örnek olan kötü yöneticilerin sayısı her geçen gün artıyor.

Topluma baş olan başlar bozulunca, ayaklar ayak olmaktan, eller el olmaktan çıkıyor. Çünkü başlar çalıp çırpıyor. Hayatı aklınca güzel yaşıyor. Gerisi ise aç yatıp aç kalkıyor. Sonra toplumdan güzel ahlak bekleniyor.

Bu milleti bu aşamadan sonra hangi akıl sahibi, hangi din, hangi inanç kurtarabilir. Zaten halk okuyup yazma bilmiyor. Düşünüp aklını kullanmıyor. Her şeyin kolayını yapıp öğrenmeye alıştırılmış. Çalışıp kazanmayı sevmiyor. Çalışıp kazanmadan yemeye alıştırılmış. Hep azarlanıp horlanmış. Şimdiye kadar hiç adam yerine konulmamış. Nerdeyse insanlığını unutacak bir hale getirilmiş. Gel şimdi de sen bu adamı bir ayda terbiye edip ıslah etmeye çalış. İster önce çadıra götür her gün karnını doyur. İstersen sonra camiye, mescide götür, ruhunu doyur. Çünkü sen on iki ay tıka basa her şeyi ye, iç. Sonra vatandaşa boş umut ver. Nasihat et.

Önemli olan vatandaşın aklını doyurmak, aklını… gerisi boş.

Onun için önce sen kendini düzeltmeden, ne kandil geceleri , ne de ramazan gün yada geceleri işe yarar. Laf doğru da olsa boş gelir insana. Onun için boş laf insanların ne karnını doyurur ne de ruhunu. Ruhu doymayan baş bedende mutlu olmaz. Mutlu olmayan ruh da, beden de hiçbir zaman huzur bulmaz.

Allah için, din için, Kur-an için, peygamber için, inanç ve imanımız için gelin şu işi başında doğru tutalım, doğru yapalım. Her şeyi akla, ilme, irfana, vicdana dayayalım, insanları eğitelim. Her şeyden önce insanımızı adam edelim ki, düşünüp akletmeyi, aklederken doğru yaşayıp kendi kaderini kendisinin tayin etmesini kendisine öğretelim.

İşte din, işte İslam budur.

Sevgi ve saygılarımla.

Cahit KARAÇ

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..