Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Bir babanın, çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik

Özlü sözler, vicdanı ile yaşayan herkese yeniden düşünme, yanlışlardan dönme, inattan, kinden, nefretten arınma şansı verdiği gibi, olumsuzluklardan arınıldığında da insana huzur verir. Özde de doğru, sözde de doğru insan olmak erdemlerdendir.

Theodere Hesburg, bakın babalara ne diyor: "Bir babanın, çocuklarına yapabileceği en büyük yardım, annelerini sevmektir." Hesburg'un bu sözünün bir kelimesini değiştirerek yazanlar da var. "Bir babanın, çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik, annelerini sevmektir."

Eski zamanlardan beri çeşit çeşit baba var. Dolayısıyla her çeşit babanın da aileye ve topluma yansıyan menfi ve müsbet davranışları vardır. Sorumluluk sahibi babalar vardır. Bu tür babalar, sorumluluğu gözü karalık olarak düşünmez ve uygulamazlarsa iyi birer baba olurlar. Kızı biriyle konuştu diyelim; hemen silaha sarıl ve tak diye yere ser bir evladı. Başka bir örnek de, kazanırken tek başına kazanmasa da, kafası her dank dunk ettiğinde keyfince ailenin malını mülkünü satması; aileyi ele güne muhtaç etmesi. Bu tür babalar zararlıdır. Sevmeyi bilmezler, aileyi huzurla taşımayı başaramazlar.

Daha başka türlü babalar da var. Mesela sarhoş babalar, efendim sigarakolik babalar, "ben hayatımı yaşarım" diyen babalar... Bunlar da huzuru zirveye taşıyamazlar. Hele de sarhoşlar, bunlar fena babalardır. Bu fena ve fani olan dünya, bu tür babalarla çekilmez. Sigarakolikler idare edilirler de, sağlıklarını düşünseler hiç değilse... "Ben hayatımı yaşarım" diyenler, daha da fena babalardır. Sormak lazım; "Sen kiminle ve nasıl bir hayat yaşıyorsun?!.." başkaları da böyle yaşamak isterse, onlar kimlerle yaşayacaklar. Bir yakınınla mesela... Olmaz, böyle düşünce ve böyle babalık hayırlı olamaz.

Bir de ayrılan, boşanan babalar vardır. Ayrılıp gitseler de "bela" olmaya devam edenleri olur bunların içinden. En fena olanlarından sayabiliriz bu babaları. Mevcut zamanda, evliliklerin ancak yüzde ellisi ayakta kalabilirmiş. Boşanmalar yüzde kırk beşleri bulacakmış. Ya da bulmuş mu?!.. Bu ne berbat bir durum!.. Yıkılan her ailenin enkazının altında da çoğunlukla anneler ile çocuklar kalıyorlar. Enkazın altında kalan kadına, eğer tutunacak dalı yoksa; tutunmaya çalıştığı dalları da görünmez(!) eller kırıyorsa, bu gariplerin garibi anneye ne acı ki kestirme adres "fuhuş" cenderesi oluyor. Çocuk ise sevgisizlik denizinde yüzüyor. Çok büyük akil adamlara ve zerre kadar yargılama yapmaksızın bu annelere yardım edecek kuruluşlara acil ihtiyaç var. Bakalım kimler, hangi kurumlar öncülük edecekler?!..

Bir de güzel babalar var; hoşgörülü, sabırlı, inançlı, azimli, çalışkan... Bunlar da adı üstünde "güzel babalar", "şirin balalar"...  Bunlara bir sözüm yok, daha çok çoğalsınlar isterim.  Dede olunca da birer tatlı dede oluyorlar ki, sormayın gitsin!..

Dünya da, savaş sathı mailine çoktan girdi. Tek tek zayıf devletleri alt üst ettiler. Şimdi dünyanın bir yerlerinde habire toplanıp toplanıp "bilmem hangi ülkenin dostları" diye de koca bir yalan söyleyerek; aslında "dost" dedikleri devlete de insanlığa da düşmanlar ve bunlar, büyük savaşa, üçüncü dünya savaşına hazırlanıyorlar. O zaman da ortada ne baba kalacak, ne ana ve ne de çocuk!.. İnsanlık yeniden paramparça olacak. Milyonlar ölecek; hayatta kalabilenler de aç kalacak, yetim, öksüz ve kimsesiz kalacak... 

Sanki bu dünyada normal bir hayatı yaşamak çok kolaymış gibi, bir de savaşı hortlatıyorlar. Savaşsız bir dünyada yaşamak, mutlu olmak, aç kalmadan yaşamak, kaza-belaya uğramadan ertesi güne, aya, yıla varmak çok zorken, bir de savaş...  Savaş da savaş...  Milyonlar; günlük hayatlarının labirentlerinde, ellerinde çok gelişmiş teknoloji ürünleri ile ve banka kartları ile yaşadığını ve daha da yaşayabileceğini zannediyor. Oysa insanlık büyük ateşe doğru gitmekte...

Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik!..

Zaten ortalarda baba yok...  Bir de savaş çıkarsa hiç olmayacak...

İnsanlık kıyametin eşeğinin zırlayacağı günlere doğru yol almaktadır.

Hep deriz ya işte "en büyük şu, bu...." diye!.. Babalar, "en büyük" olsunlar, asıl bu zamanda. Dünyanın her yerinde babalar en önde, bütün insanlık ailesi, savaşları; bütün savaşları, büyük-küçük savaşların hepsini yürüyüşlerle telin etsinler!.. Kucaklasınlar babalar, çocuklarını kucakladıkları gibi, insanlığı da... Ve insanlık; insanlığını şimdi göstersin. Yalanlarla, dolanlarla milletlerin malını elinden alma oyunu olan kürelik para oyunlarından sonra, savaş; yani katliam ve ölüm oyunlarına girmesin!..

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara