Bir başka öteki Aleviler

Son günlerde Alevilerin taleplerine ilişkin tartışmalar yoğunlaştı hiç dikkat ettiniz mi ne talep ediyorlar?
Benim annemim babası Türk diğer taraflar hep çerkezmiş, belki Ruslar, Çinliler, balkanlar falan karışmıştır; çünkü çekik gözlü güzeller var baba tarafının Çerkez kızlarında.. Biz sunni imişiz yapay gibi bişey mi acaba? Ben kabardey dili bilmem dil bilmem yani, anavatanım Kafkasya imiş işte.. Nerde mutlu isen evin orasıdır. Sevdiğinin yanında değilsen zaten evsizsindir.

Bir tek semahı severim, Kıvırcık Ali o tiz sesiyle haykırınca bir gün kalktım evde başladım dönmeye, seyrederek öğrenmişim; o insanların dönerken rahatlamaları gülümsemeleri hep bana çok güzel gelirdi.

Alevilik bir kimlik dini kültürel bir kimlik; benim benzer bir kimliğim yok, neyim ben vatandaş ne haklarım var; oy vermek, yemek yemek, köprüaltıaşk falan, fazla bişeye karışmadan gazete okumak, okula gitmek küpe takmadan; grev yapmadan sendika üyesi falan filan, devlete belediyeye yakın değilim ücretle sürünüyorum; bana böyle bir arsa tahsisi falan yapan yok.. Demokrat olmaya çalışıyorum zihinsel kimlik bu yeter…

Demeye çalıştığım bu ülkede bir sürü cemaat var farklı din, dil, siyaset, alışkanlık çıkar vs. çevresinde birde laik ve Türk kimliği var, herkesin tabi olması gereken ama bazılarına uymuyor.

Yani bu farklı olanlar “ötekiler” laik ve Türk kavramına göre öteki. Bu ötekiler kendilerini bildikleri gibi ifade temek istiyorlar ne olacak.. Farklı olmak bayağı yasak ya da yok sayılmış çaktırmadan, farklısın ama sana iş düştü mü laikliği falan korumak için bayrağı kap gel.. Ya da oy için başın örtük olsa da sana bi rozet.

Cumhuriyetle de benzer sorunlar çözülmemiş laik olmamıza rağmen ki, talepler var.

Öte yandan bu memleketi hep dış mihraklar bozuyormuş Sivas, Çorum, Maraş; dış mihraklar evleri işaretleyip sonra içinde yaşayan insanları çoluk çocuk demeden öldürmüş.

Yani biz yüce devlet ve milletiz; yüzyıllardır barışık ve kardeşlik içinde, çoluk çocuk gül gibi yaşadık, kimseye muhacir bile demedik, farklılıklarımıza, geldiğimiz gittiğimiz yerlere, saygı ve özen gösterdik. Hiç alevi kardeşlerimizle sorunumuz yoktur, kızılbaş mum söndü falan hiç sohbetlerde geçmemiştir. Acayip bir kardeşlik ve huzur ortamında yaşar gideriz.

Herkes dönüp kendi içine baksın ve vicdanını temizlesin yalandan kanınız donmuyor mu?

Bu kadar içimizi döktükten sonra, kimse üzerine alınmasın iş işten geçti; bundan sonrası için oligarşik otoriter vesayet düzeninden, sunni-nakşi her neyse hükümetten, laik düzenden, aleviler ne ister?

İbadet yeri,

Başkalarına ait bir dini inancı esas alan dini eğitimin dayatılmasına son verilmesi,

Devletin diyanet aracılığı ile aleviler yokmuş gibi kamusal alanı tepeden düzenlemeye son vermesini,

Okullarda çocuklara verilen eğitimin alevi kimliğine asgari saygıyı göstermesini..

Başörtüsü sorunu ile de biraz benzer yanı var gibi.

İnsan olarak sadece biz de varız diyorlar farklılıkları ile bu topraklarda kendilerini ifade ederek yaşamak istiyorlar.

Yeni bir toplum sözleşmesinin/anayasanın en önemli katılımcıları aleviler olmalı; temel hakları yokken laik düzenin en önemli koruyucuları onlar.

Yoksa aleviler Türk sayılmıyor mu? Geçen gün yanlış hatırlamıyorsam Hintlilerin Türk olduğuna dair bir haber okudum mahkeme öyle karar vermiş.

Cumhuriyetin farklılıkları ile bir arada birlikte üreten ve paylaşarak yaşayan vatandaşları olacaksak her birimiz eşit olanaklara sahip olmalıyız; dini, siyasi, insani vs. Bu yukardan gelecek düzenlemelerle olacak bişey de değil kendi başına; içimizdeki çoğulculuğu geliştirmeliyiz.

Anayasal kurumları birlikte yaşamaya aracılık edecek düzeyde yeniden yapılandırmalıyız. Tabi dış mihraklar hapishanedeki adamlar ve yazarlar izin verirse..

"Evet, yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var; tek devlet (ve tek bayrak), tek resmi dil, tek millet ama ‘nation’, yani tektip değil. Herkesin ne ise öyle kalabildiği, tasada, kıvançta, nimette ve külfette bir ve eşit olduğu ama kimlik, inanç, din, dil konusunda farklı ve özgür olabildiği bir demokrasiyi inşa etmek zorundayız. Her şey kötüye gidiyor gibi gözüküyor, bütün işaretler olumsuz ama yine de bu mümkün, yeni bir Türkiye kurabiliriz."*

* Prof. Dr.; Eski Milletvekili Mehmet Bekaroğlu/ m.bekaroglu@ttmail.com

*Katkıları için Meyman.. İz sürdük yanlızlığa :) teşekkür ederim..