Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

04 Mart '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir boksörün beyin mıncıklanması

Bir boksörün beyin mıncıklanması
 

Artık önümüzdeki maçlara bakacağız...


(Onnnn) Vay arkadaş bu yaşıma geldim hâlâ kestiremiyorum darbenin nereden ve ne zaman geleceğini. Genellikle "tamam bu sefer maç benim" dediğim anlardan yaklaşık olarak bir saniye sonrasında bu duruma düşüyorum. Umulan/bulunan rasyosu ve elde kalan hayal kırıklığı dehşet bir seviyede. Ben kendimce belki birazcık da kendimi korumak maksadıyla "önsezilerim kuvvetli değil" diyerek başarıya giden yolun doğuştan mayaya katılmış sezgilere sahip olmaktan geçtiğini düşünüyorum ve fakat başkasına yani başarılı olmuş birisine -mesela şu karşımda zıplayıp duran ayı boğana- sorsak eğer, sırtımın her daim yere gelmesinin sebebi olarak aptallığımı gösterir.

(dokuzz) Neydi o “match point”deki parlak çocuğun adı hani, "nihai farkı yaratan şanstır" gibisinden bir şeyler diyordu ya, soruyorum şimdi kendime haksız mıydı diye.

(sekizz ) İstesem kalkarım lan, vallahi de ama şimdi kalksam yine bu duruma dönmem çok sürmeyecek, zaten kalkıp da üstesinden geldiğim olmadı, benimki de bir nevi hacı-kalkmaz sendromu.

(yedii) Bir de ne zaman yedi-sekiz-dokuz diye sayan birilerini görsem aklıma İskenderun'da tanıştığım Arapların sayı sayması geliyor "yed-dii, sek-kizz, dok-kuzz..." Arap sayışına gülen benden başkasını da görmedim bu hayatta.

(altııı)
Babanın bıyığı yolda kaldııı -ki böyle bir şey teknik olarak mümkün değil- anladın mı çocuğum. burada yerde yatarken beni izleyen çocuklara da homer/bundy-vari şekilde örnek olduğumun da farkındayım; "çocuklar, bana bakın ve ben ne yaparsam tam tersini yapın."

(beşşş) Şimdi nereden aklıma geldi bilmiyorum fakat sürekli olarak sırtımın yere gelmesinin sebebini anlamak için psikanalitik bir cevap aradığımda zihnime hücum edenler beni şaşırtıyor. Gerçi böyle yumruklu kafayla, içeriden patlamış dudaklarımdan sızan kanımı yudumlarken hayatla esaslı bir hesaplaşmaya girmek ne kadar doğru bilemiyorum, belki de en doğru vakittir diyerek iddia ediyorum ki ben küçükken, aslında o kadar da küçük değilken annemin otobüse bindiğimizde benim için bilet atmadığı hani o tam da şöförün kaşlarını çattığı anda yaşadığım utancın içimde bir yerlerde çok fena yerleşmiş olması olabilir mi acaba?

(dörrrttt) Bütün sorunlarımın kaynağı? Hele o kazık kadar boyumla kucağa oturtulmam yok mu, artık neredeyse otuzbire başlamıştım lan, vallahi de acaba kalksam mı diye düşünüyorum şu anda ama sırf rakibimin "sopaya doymadın mı" bakışını görmek istemediğim için kalkmıyorum. Ne var lan senden mi korkacağım, dayaktan korksak boksör olmazdık. Aslında belki de bir dahaki sefer daha maçın başında, oldukça dinçken kendimi yalandan yere bırakıp...

(üççç)
Tam da işte bu anda evet, üç hakem saniyesi kala ayağa kalkmalıyım ki rakibim yıpranmış ve sersemlemiş olduğuma kanaat getirip ve üstelik hafif bir yumrukla bile beni yere çarptığını düşünüp özgüveni tavan yapmışken

(ikiii)
-tilkinin zikii- ve beni iyice küçümserken onun bir boşluğunu yakalayayım ve yıllardır vurmayı beklediğim sol direk yumruğumu çıkarıp tam burnunun ortasına...

(birrrr) Hayır bir tane yetmez, yediğim tüm yumrukların acısını çıkarırcasına önce bir tane ve daha o yere düşemeden bir tane daha vurmalıyım belki. Bu arada neden bir sağlak olarak hayalimde hep solla vurduğum bir yumrukla maçı kazanmak var? Acaba herhangi bir şeyi kimsenin yapamadığı bir şekilde veyahut herkesin yaptığından farklı bir şekilde başarmaya çalışma çabam ve zihnimin bununla, yani "gerçekten başarmaktan ziyade parıltılı bir şekilde başarmakla" fazlasıyla dolu olması yüzünden mi kaybediyorum sürekli? Öyle sanıyorum ki bu otobüs bileti rezaletinden daha iyi bir açıklama oldu. Acaba kalkıp bir-iki ilave yumruk mu rica etsem daha başarılı analizler yapabilmek için? Kalksam mı, acaba vaktim kaldı mı? Hakem ipnesinin dudakları kıpırdamak üzere.

(nakaaavvtt!!!)
Neyse geçmiş olsun, artık önümüzdeki maçlara bakacağız... Alacağın olsun raki, neredesin edriyan...

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara