Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Kitap
 

Bir dağ türküsü

Bir dağ türküsü
 

O KİTAP BANA DOĞAYI ÖZLETTİ


Geçenlerde tesadüfen kitapçıda görüp aldığım bir kitap büyüledi beni. Ne zamandır kitap okuyamıyordum. Elime aldığım kitabı birkaç sayfa okuduktan sonra yaşlılıktan mıdır nedir dikkatim dağılır bir türlü kitabın sonuna ulaşamıyordum. Belki on kitabı böyle yarıda bırak- mışımdır. Ama geçen gün aldığım o kitap bu huyumu bozdu. Yazarını kutluyorum. Değil mi ki ne zamandır yapamadığımı yaptırdı bana ya, o yüzden helal olsun diyorum!...

Öyle sıradan ve basit bir kitap değil , bir dağ türküsü o. O dağ türküsü ki okurken kendimi dağlarda, soğuk suların çağladığı süslü bitkilerle bezenmiş güzel yaylalarda, saf ve temiz bir aşk öyküsünün içinde buldum. Her şey öyle sade ve doğal ki.... Yapmacık veya abartılı tek şey yok. O at koşusundaki gençlerin coşkusunu ben de yaşadım. İnsan boyu yayla çayırlarının otları arasında Esmer ile Aydın’ın ilk sevgi sözleri ve ilk busenin yarat- tığı o güzelim doğadaki sarhoşluk ve romantizm. Sonra o güzelliklerden koparılıp adeta sürgün edilen Esmer’in acılı öyküsü ve siz orada o insanlarla yaşıyorsunuz artık. Romandaki kahramanlarla berabersiniz. Kitabı elinizden bırakamıyor, oradaki heyecanı yaşıyor ve bir sayfa sonra ne olacak merakı sizi sürükleyip götürüyor. Reşit Yaman’ın ustalığı burada ortaya çıkıyor. Akıcı, sıkmayan ve sizi kitabın canlı kişileriyle birlikte yaşatan bir ustalık bu. Okurken zaten kitap okuduğunuzu unutuyorsunuz. Olayların içindesiniz. Oradasınız ve siz siz olmaktan çıkıp yazarın bir kahramanı oluyorsunuz.

DAĞLARIM DAHA GÜZEL son zamanlarda yazılmış en güzel ve gerçekçi bir roman. Gerçekten çok başarılı bir kurgusu ve anlatımı var. Olaylar akıp giderken siz de sürüklenip gidiyor sunuz. Kitabı alıp eve getirdikten sonra şöyle bir göz gezdireyim derken sabaha karşı saat beşte bitirip öyle yattım. Bir dağ türküsü olmalıydı adı. Ona o ismi yakıştırdım.

Olay bir dağ köyünde başlıyor, on dört yaşında genç bir Kürt kızdır Esmer.Babası annesi onu küçükken bir aileye verip Almanya’ya kaçmışlar. Esmer acılarla yoğrularak büyümüş ve kendisinden elli altı yaş büyük kaba bir köylü ile evlendirilir. Üstelik sütçü Nuri batıdan Esmer ise doğunun bir dağ köyündendir. Doğru dürüst anlaşamazlar bile. Esmer Türkçe’yi iyi bilemediği için meramını da iyi anlatamamaktadır. Sütçü Nuri ise Esmer’e istediğini yaptıramayınca da kızı döver.

Kitapta en çok ilgimi çeken de Sütçü Nuri’nin psikolojik durumu oldu. Yazar onun ruh halini çok çarpıcı bir şekilde yansıtmış, girdiği girdapta dönerken Sütçü Nuri’nin yaşadığı o ruh hali beni çok etkiledi. Bu açıdan bakılınca kitaba psikolojik roman da denilebilir.

Dağlarım Daha Güzel’de Dostoyevski ‘nin ruh tahlillerini, Hemingway’in dinamizmini ve Steinbeck’in sade- liğini gördüm. Abartısız, sade, capcanlı kişiler ve oldukça dinamik bir anlatım.

Roman yazmanın da bir gizi bir ustalığı ve sanatı vardır. Bazı kişilerin magazinsel veya siyasi bir bildiriden öteye geçemeyen, sabun köpüğü ömürlü yazılarına roman demek gerçek romancılara hakaret olur. Elbette sanat yaparken topluma bir şeyler verilir ama bunun da bir sınırı var, amacını aşarsa o zaman edebiyat ve roman olmaktan çıkar ve sadece uzun bir siyasi bildir olur.

Bir İngilizce öğretmeni olan Reşit Yaman gerçek ve büyük bir romancı.Kitabını okuyunca bana hak vereceksiniz.

GÜNAY BARANLAR

 
Toplam blog
: 24
: 661
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

1952 Ağrı doğumlu olan Reşit Yaman altı yıllık yatılı Van Alpaslan İlköğretmen Okulu'ndan sonra İ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara