Bir Dinleyici Olarak TIME 2007 Konferansı'ndan İzlenimlerim

Teknoloji; yüzyılımızın, ileri medeniyet seviyesine sahip toplumlara bir hediyesi olmalı. Ve her geçen yüzyıl teknoloji, kendini biraz daha geliştirmekte, ilerlemekte. Ne var ki bu gelişim ve ilerlemeye ayak uyduramayan, ya da ayak uydurmamakta direnen toplumlar; yavaş yavaş daha ileri seviyelerde olan ülkelerin boyunduruğu altına girmekte ve dünya haritasından silinip, gitmektedirler.

Bireyler de, tıpkı içerisinde yaşadıkları toplumlar ve tebası altında bulundukları ülkeleri gibi. Onlar da, içinde yaşadıkları toplumlarda ayakta kalabilmek ve var olabilmek için; toplumlarının ihtiyaçları ölçüsünde kendilerini geliştirmek ve yetiştirmekle yükümlüdürler.

Dün TIME 2007'nin biz blog yazarları ile ilgili konferanslarına dinleyici olarak katılmak için Taksim Ceylan İntercontinental Otel'deydim. Amacım ilk başta blog yazarlarımızın oturum ve sunularına katılmaktı ama; epey erken geldiğim için, diğer oturumlara katılmadan da edemedim. Ta ki ilgi alanım ve TIME 2007 etkinliklerine katılma amacımla hiç bir bağı bulunmayan bir oturumda (sanıyorum, bir önceki oturumdu) uyuklamamaya çalışırken, Başak Hanım yanıma gelene kadar.

BEN BİR BLOGGER'IM

Konuşmacılar

Çiğdem Toraman: Moderatör- Doğan Gazetecilik Dijital Kanallar İş Geliştirme Direktörü

Milliyet Blog Yazarları: Celal Çelik, Işıl Tabağ, Neslihan Serbest, Savaş Şakar

45 dakika süren oturumda ilk sırayı alan Çiğdem Hanım; Milliyet Blog'un bir buçuk sene önce ortaya çıkışından, günümüze kadar olan sürecine değindi.

Çiğdem Hanım'dan sonra kürsüye gelen Celal Bey, konuşmasına Orhan Pamuk'un bir kitabından yaptığı alıntıyla başladı: "Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti."

"Ve bir gün Milliyet Blog'u tanıdım; bütün hayatım değişti."

Celal Bey, çoğu zaman teknik aksaklıklara maruz kalan ve bu yüzden kendisine tanınan süreyi biraz aşan konuşmasında; kısaca blog yazmanın ne denli bir mucize olduğunu, slayttan geçen notlarından anlattı.

Işıl Hanım; dünyadaki blog uygulamalarını ve blogu, kendi işinde ne amaçla kullandığını, Savaş Bey ise; yeni baba olmasının, yeni doğan kızının, blog yazmasında ne gibi etkiler yarattığını anlattı. Ve Neslihan Hanım da, Milliyet Blog'la tanışmasının nasıl gerçekleştiğine ve bir eğitimci olarak blog yazmasının getirilerine değindi.

"Ben Bir Blogger'ım" oturumuna dinleyici olarak benim dışımda, yine blog yazarlarımızdan Ezgi Umut ve eski editörümüz Füsun Karaman katıldı.

Ve konuşmacılar olarak Çiğdem Toraman'ın, Celal Çelik'in, Işıl Tabağ'ın, Neslihan Serbest'in ve Savaş Şakar'ın sözlerinin ardından, bu defa da dinleyici olarak benim söyleyeceklerim var blog yazarlığı için:

Gerek bu ülkede, gerekse dünyanın diğer bölgelerinde ana fikri blog yazarlığı olan bir çok internet sitesi var. Ama yazma tutkusu ta ortaokul sıralarına kadar uzanmakta olan ben, ülkemizdeki blog sitelerinin içinde en prestijlisi olan Milliyet Blog'u tercih ediyor ve orada yazıyorum. Çünkü biliyorum ki, blog yazarı olmakla, Milliyet Blog Yazarı olmak; birbirinden tamamen farklı kavramlar. Her şeyden önce Türkiye'nin önde gelen bir basın devinin, kendi adınızın önünde yer aldığını görüyorsunuz. Ve blog yazarı olarak yaptığınız iş kolay görünse bile o dev, adınızın önünde hep duruyor:

Emre Tekin

MİLLİYET Blog Yazarı

BLOG NOT: Toyota ve Gusta projelerinin ardından, 2008'den itibaren yeni bir sponsorluk projesinin duyumunu aldım. Umarım gerçekleşir. Bu yeni sponsorla birlikte yazılarımızın daha da güzelleşeceğini ve Milliyet Blog ana sayfasının bambaşka bir profile bürüneceğini düşünüyorum. Ve bu projeyi sabırsızlıkla bekliyorum.