Bir durum analizi!

Sayın okurlarım… “Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar” diye

bir atasözümüz var ya… Benim durumum buna benziyor.

Ne İsa'ya yaranabiliyorum, ne de Musa'ya…
İktidar partisi AKP'nin beni sevmemesini normal buluyorum,

çünkü en çok ve en sert iktidarı eleştiriyorum.( iktidar eleştirilir.)
MHP'yi,CHP'yi eleştiriyorum. Bu defa oradan feryat yükseliyor!
Dedik ya, 9 köyden kovulan adama döndüm!
Neyse ki siz  okurlarımın desteği var. Konu şu…

“ Yenikapı mitingine destek verenler var, vermeyenler var.
Ben, destek verenlerdenim!
Destek vermeyenlerin şöyle diyorlar : Erdoğan'a güvenilmez.

Batı tarafından yalnız bırakıldı, güç toplamak için bize yakınlaşarak

 takiye yapıyor; “toplumsal uzlaşma” filan umurunda değil.
Bunları söyleyenler,  destek verenleri -bizleri“saf iyimserler” görüyor.
Peki…Bende şöyle düşünüyorum..
Bu değerlendirmede bulunanlar; tespitlerini akılla mı,

yoksa duygularıyla mı yapıyor?.. Soru önemli…

Yahuuu. Bizler iktidarla nikah yapmıyoruz..

Tayyip Erdoğan'ın bundan sonraki süreci akılla götürüp götürmeyeceğini bilemem.

Siyasetine aklı hakim kılmasını daima istedim,isterim.

Akla dayalı politikaları takip etmesinin ülkemiz ve insanımız lehine

olacağı konusunda hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum.

Şu hakkı teslim etmemiz gerekmiyor mu;

Büyük ölçüde Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan sayesinde 

Türkiye büyük bir kanlı tehlikeyi atlattı. Bunu kabullenin.

Darbe başarılı olsaydı şu an iç savaş yaşıyor olacaktık.
Kimi gazeteler Erdoğan düşmanlığıyla   hala görmek istemiyor.
Oysa.  olanları görmezseniz aklınızla

hareket-analiz edemez hale gelirsiniz. Asıl tehlike budur.
Batılı emperyalist güçlerin,  sahte yüzleri,

ortaya çıkmışken; biz hala “Ama işte öyle de, ama böyle de”

diye laf mı dolandıracağız? Yok öyle şey..
Keza…Diyorlar ki , “Ya Tayyip  Erdoğan bizi kandırırsa?”.
Kandırırsa ne olur; mücadelemize kaldığımız yerden devam ederiz!
Ayrıca. Biz kendimize yeni lider, yeni fikir filan aramıyoruz.
Vatanımızı savunuyoruz, ülkeyi yobazlıktan kurtarıyor,

Barış yapmak isteyenlere elimizi uzatıyoruz, hepsi bu...
El sıkışıyoruz; aynı yatağa girmiyoruz ,nikah yapmıyoruz  yahuuu…

Evet, Yenikapı mitingine destek verdim.  Ama.
Bu benim “yandaş gazeteci olacağım” anlamına gelmiyor.
Gördüklerimi, bildiklerimi ve fikirlerimi eskiden nasıl yazıyorsam

aynenyazmaya devam edeceğim.Bu biline..
Kısaca…Totaliterliğe devam ederlerse “diktatör” diye ,

Dış politikadaki yanlışlıklara devam ederlerse

Kimi tarikatlar devlet içinde örgütlenmeyi sürdürürse ,Hırsızlıklara  ,,

hukuku yok etmeye ,Laiklikten ödün vermeye devam ederlerse
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim ulusal bayramlarımızı

bahanelerle atlatmaya  çalışırlarsa  yine yazacağım.  Ve:
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölmez liderimiz olduğunu,

yol göstericiliğini her koşulda yine yazacağım.
Dürüst gazetecilik yapmayı yaşam sürecice  inatla sürdüreceğim.
Bunları peşin peşin yazayım da kimse beni yanlış anlamasın!..

Ben buyum.Atatürk’ün askeriyim. Böyle de kalacağım.

ozcanvural33@hotmail.com