- Kategori
- Güncel
Bir Ermeni, bir Yahudi, bir Türk
Peres, Erdoğan'ın çıkışı sonrası düşünceliydi
Recep Tayyip Erdoğan'ın, Davos'taki olağanüstü çıkışında özellikle dikkatimi çeken; Erdoğan'ın, İsrail aleyhine bizzat yahudilerin yaptıkları eleştrileri "okuması" oldu! "Aldığım notlardan", diye başladı sözlerine. Bu notları yanına aldığına göre anlaşılıyor ki, Erdoğan zaten böyle bir çıkışa hazırlanıp gelmişti! Peres'in yüksek sesle konuşması, istediği bahaneyi ona vermiş oldu. O olmasa belki başka bir şey bulacaktı ve yine benzer sözleri tekrarlayacaktı. Peres'in yanı başında, bütün dünyanın naklen yayın yaptığı bir anı kaçırmaması mükemmel bir zamanlamaydı!
Bazı yorumcuların aksine, bu olaydan dolayı Türk halkının hiçbir fatura ödemek zorunda kalacağını düşünmüyorum. Hatta eğer doğru kullanabilirse, lehimize bile olabilir. Erdoğan, bundan sonra "anti-semitist" olarak anılmamak için, dostluk, kardeşlik mesajları vermeye devam etmeli, söylemlerini yumuşatmalı, olayın anti-semitizme dönüşmesini engellemelidir. Gerçi anti-semitizmin insanlık suçu olduğunu söyledi ama bu sözler, kızgınlıkla söylediği sözlerin gölgesinde kaldı. Böyle yapmaz, İsrail'e barış elini uzatmaz ise, Ahmedinecad ve Chavez'den farkı kalmaz. O zaman taraf haline düşer. Halbuki Türkiye'nin çıkarları hem İsrail hemde düşmanları ile ilişki kurabiliyor olmasını gerektiriyor. Erdoğan'ın belirttiği gibi; Türkiye, İsrail'in özellikle islam devletleri ile arasında arabuluculuğunu yapan bir devlet. Bu kapasitede Türkiye haricinde başka bir ülke yok.
Yahudi lobisi, bu olaydan dolayı kalkıp Ermeni lobisini desteklerse, asıl kaybeden İsrail ve yahudiler olur. Bu durumda Yahudi lobisi, bizim için her zaman şantaj yapabileceği bir kozu kaybetmiş olur. Ayrıca Ermenilerin soykırım yasasını Amerikan meclisinden geçirmesini İsrail ve yahudilere hiçbir faydası olmayacak ama Türkiye'nin açık düşmanlığını karşılarında bulacaklar. Asıl işte bundan zarar göreceklerinin bilincindedirler.
"Evet", diyen kişiyi ikna etmeye gerek yoktur, "hayır", diyebilenin sözü dinlenir. Amerika ve İsrail'in uygulamalarına yüksek sesle karşılık vemeye başlayanların safına Türkiye'de eklendi. Bu aynı zamanda Avrupa Birliği'ne de mesajdır. Eğer beni yanınıza almazsanız, karşınızda bulursunuz. Fakat dediğim gibi; Türkiye tek bir safta olmadığını ispatlamalıdır.
Bütün semavi dinlerin barış, dostluk mesajları ortadayken, neyi, neden paylaşamayız, birbirimizi öldürürüz bilinmez. Umarım aklı selim hakim olur, çocuklar, masum insanlar anlamsız şekilde ölmez, sakat kalmazlar.