Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Mayıs '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir Eurovision teknik analizi

Bir Eurovision teknik analizi
 

Eurovision 2008'de Gürcistan'ı temsil eden Diana Gurtskaya


24 Mayıs akşamı Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da yapılan 2008 Eurovision Song Contest (ESC) sonucunda birinciliği ve dolayısıyla da gelecek yarışmayı düzenleme hakkını Rusya kazandı. Yine Doğu Avrupa'nın ağırlını hissettirdiği bu seneki yarışmada Rusya'yı, Ukrayna ve Yunanistan takip etti. Mor ve Ötesi ile temsil edilen Türkiye ise 7. sırayı aldı. Son yıllarda daha ünlü isimlerle yarışmaya katılan ülkelerin Eurovision'u soktuğu bu yeni çizgi, yarışmanın albenisini de bir hayli arttırdı bana kalırsa...

Türkiye de bu değişikliğe en büyük katkı yapan ülkeler arasında. Letonya'nın başkenti Riga'da Sertab Erener'le kazandığımız yıl, hem sanatçımızın tanınmış olması hem de sunulan koreografi ve şov kazanmamıza büyük katkı sağladı. Ertesi yıldan itibaren de performansa şov katmak en önemli “numara” oldu bir bakıma. Sırbistan'ın Molitva ile kazandığı slow şarkıyla verilen bir yıllık aradan sonra gene sahne şovu önem arz etti.

Her zaman eleştirilen “bu yarışma politik, sanatsal değil” eleştirisini ise gereksiz buluyorum. Tamam, bu kesinlikle doğru bir tespit... Ancak, yarışmayla bütünleşmiş bir öge. İmam bayıldı yiyecekseniz, patlıcanlarını ayıramazsınız, değil mi? Biraz komik oldu, ama öyle... Eğer bu yarışmadan zevk almak istiyorsanız hem ülkelerin tek tek geçişini izleyip, hem de mesela Kıbrıs Rum Kesimi'nin Yunanistan'a 12 puan verişini tebessümle karşılayın. (Geçen günlerde bir Tv programında söylenen, sanırım Mazhar Alanson tarafındandı, “Sertab'ın kazanmasında, o yıl tezkereyi geçirmeyerek Avrupa'da savaş karşıtlarının sempatisini ve puanlarını kazanmamız da etkiliydi” savı da yıldan yıla değişebilen ülkeler arası ilişkilere yapılan çok doğru bir saptamaydı). Aynı şekilde Kıbrıs'ta çözüme yaklaşıldığına dair beklentilerin arttığı dönemde Kıbrıs ve Yunanistan ile aramızda puan alışverişinde artışlar yaşanmıştı.

Komşu oyları ve diaspora (bizim kullandığımız ismiyle gurbetçi) klişeleri zaten böyle gelmiş böyle gidecek. Önemli olan kemikleşmiş oylardan sonraki yüksek oyları kapmak, eğer kazanmaksa amaç! Çünkü kazanan ülke en çok 12 puan alan ülke olmuyor her zaman, veya 12 puan almadan da ilk üçe girilebiliyor. Kazanmanın sihri puan alınamayan ülkelerin gönlüne de hitap edecek bir şarkı ve performans hazırlamak. O zaman altı-yedi-sekizer puanlarla kazanılabilir. Türkiye, 7. sırayı aldı. Evet, ama 22 ülkeden de sıfır puan aldık. Bu, tüm yarışmacıların yarısından da fazla oluyor aritmetik olarak.

Ayrıca bu sene ilk kez uygulanan ikili yarı final uygulamasıyla birlikte kurallarda da yapılan değişiklik heyecanı arttırdı ve daha da eğlenceli bir Eurovision izlememize vesile oldu. Türkiye'nin de yer aldığı 2. yarı finalde daha sonradan açıklanan sonuçlara göre Türkiye ancak yedinci olabildi. (Yani finaldeki yedincilikten önce, yarı finalde de yedincilik aldık) Kural gereği sadece o elemeye katılan ülkelerin oy verebildiği seride Türkiye 85 puan alabildi. İlk dokuza girilmesi gereken bu aşamada 1. Ukrayna 152 puan alırken 9. Arnavutluk ise 67 puan aldı. Bir ilginç not da, finalde kazanan Rusya, birinci eleme gecesinde serisini ancak 3. tamamlayabilmişti.

Rusya'nın şarkısı başarılıydı. Şarkıcısı Dima Bilan tanınmış bir isim aynı zamanda. Ülkesinin MTV versiyonunda son 3 yılın en başarılı sanatçısı seçilmiş. Finlandiya'dan Lordi'nin kazandığı finalde de yine Rusya'yı temsil etmişti. Üstelik aralarında Nelly Furtado'nun da olduğu tanınmış sanatçılarla İngilizce albümleri de var. Şov kısmına gelince. Burada da Rusya ekibi başarılıydı ve artistik patinajın efsane isimlerinden, Olimpiyat şampiyonu Evgeni Plushenko'lu dans şovu da göz kamaştırıcıydı (ve de kemanda Macar Edvin Marton tabii ki).. Rusya'nın şarkısı da oylamada eski Rus Cumhuriyetleri'nin dışında sadece İsrail'den tam puan alabildi. Ancak bahsettiğim ikincil oylardaki yüksek performans sonucu Rusya; Ukrayna ve Yunanistan'ın önünde ipi ilk göğüsleyen ülke oldu.

Önümüzde 2009'da Moskova'da yapılacak olan yarışma var. Yıllardır bu şansı kılpayı kaçıran Rusların önünde şimdi bir yıllık hazırlanma periyodu var. Putin'in “en iyisini yapalım” talimatıyla düğmeye de basıldı bile ve Rusya'nın yapacağı organizasyonun görkemli olacağı konusunda hiçbir şüphem yok. Güçlü kültürleriyle, ve dünyada yeniden yükselen statüsüyle, Mayıs 2009'u merakla bekliyorum.

Kuzeyli48

 
Toplam blog
: 27
: 1014
Kayıt tarihi
: 15.05.07
 
 

Yazmayı severim. Diğer yazılanları okumayı da... Güncel olayları takip edip, fikirlerimle kamuoyunda..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara