Bir gece ansızın..

Bazı gazetelerin internet sitelerinin güncellendiği 02:00 sularından beri yazılanları okuyorum. Tam bir karamsarlık havası çökmüş durumda.

Yanlı yansız hemen her yazar bir insanın gece yarısı evinden karga tulumba götürülmesine tepki gösteriyor.

''Davet edilseler kendileri gelirdi'' diyorlar.

Gelmemeleri için bir neden de yok zaten.

Yerleri, yurtları belli.

İlhan Selçuk'un bizzat devlet tarafından görevlendirilen koruması var, ne yapıyor hep şeffaf.

***

Ülkenin tehlikeli sulara ilerlediğini herkes görüyor.

Ülkenin huzurunu korumakla görevli siyasi erk ülkeyi el birliğiyle huzursuzluğa götürüyor.

İktidar kanadı ''Bundan siyasi bir sonuç çıkarmayın'' dediğinde buna inanacak mıyız?

Gecenin bir yarısı apar topar götürülmesi üstelik tam da parti kapatma davasının ardından.

Karşı atak ihtimalinden başka bir düşünce gelmiyor aklımıza.

***

En ılıman kalemlerin bile artık git gide karamsarlaştığı bir ortamdayız.

Sadece yazarlar mı?

Dün akşam saatlerinde bir bayan arkadaşım geldi.

Yüzü asık.

''Ülkede olan bitenden rahatsızım, rahat uyku uyuyamıyorum, üzülüyorum'' diyor.

Ne diyeceksiniz?

Ne anlatacaksınız?

Bu korkutucu, bu karmaşık tabloda kendinize hangi rengi seçeceksiniz?

Şurası bir gerçek ki bu tabloda karma bir renge yer yok.

Ya bizden olacaksın ya onlardan.

Ben ortadayım, objektifim demek yok.

***

Önümüzdeki günler hayli zorlu bir süreç bekliyor bizi.

%47 şımarıklığıyla aklına gelen her şeyi yapabileceğini sanan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Düşüncenin geçersiz kaldığı bir Türkiye var artık.

Tek etmen var.

Bizden misin?

Yoksa onlardan mı?

Bizdensen senden iyisi yok.

Onlardansan...

Bir gece ansızın...

Özgün Kaplama