- Kategori
- Alışveriş - Moda
Bir Gün Kar Yağarken
Radyoda kırık Türkçesiyle Adamo söylüyor: “Her yerde kar var/ Kalbim serin bu gece /Her yerde kar var / Kalbim senin bu gece.”
Gerçektende her yerde kar var. Bütün gece sessizce yağmış, sabah uyandığımızda bize bembeyaz bir sürpriz yapmıştı.
Sanırım 1965 yılıydı. Ortaokuldaydım. Adamo fırtınası esiyordu. İnanılmaz bir rüzgar yakalamıştı Tombe la neige ile. Türkiye’ye geldi, hemen Türkçesini söylettik. 45 likler dışında bir de hediyelik eşyalar, resmi basılı mendiller, eşarplar yok satıyordu. Şarkının Fransızcasını ezberlemiştim. Zaten o yıllarda sevdiğim tüm yabancı şarkıların sözlerini ezberler, evde kimse olmadığı zamanlar kendi kendime mırıldanırdım. O ara dilimde sadece Tombe la neige vardı. Olmayan sevgilime sesleniyordum o şarkıyla.
Güzel yıllardı.
Henüz naylon çorapla, makyajla tanışmamış, hiç okul kırmamıştım.
Tek sorunumun matematik problemleri olduğu en masum yıllarım.
Bazen bir tek sivilce yüzünden kahrolduğum, bazen aldıramadığım bir ayakkabı için günlerce ağladığım…
Hepsi dün gibi.
O zamanlar, 55 yıl sonra o şarkıyı sevdiğim adamın ardından söyleyeceğim aklıma gelir miydi? “Belki gelirsin sen/ Bakarken pencereden / Gözler yalnız özler / Karda senden izler”
Değil bunu düşünmek, 60 yaşından sonra yaşamayı bile gerekli görmüyordum! 60 yaşında olmak yaşlı, hasta ve huysuz olmak demekti. Yolun sonu demekti. Gençlik tabii, nereden bilecektim aslında en güzel yaşların 60’tan sonra yaşanacağını. Her şeyi yaşamış olmanın bilgeliğiyle, yaşamın imbiğinden geçmiş yılların geride bıraktığı o muhteşem tada sahip olmak, o zamanlar hayal bile edemeyeceğim bir güzellikti.
Arıyor muyum o yılları? Dönmek ister miyim ortaokul yıllarına?
Elbette hayır!
Yaşımla ve yaşadıklarımla mutluyum! Sadece içimde bir özlem var ki, düşen kar tanelerince sonsuz…
Onu hâlâ özlüyorum!
Yaşlanmak mı?
Yoo, insan sevdiği sürece yaşlanmıyor!
Ben yaşsız öleceğim. Bir gün kar yağarken…
Tombe la neige dinlemek isteyenler için:
https://www.youtube.com/watch?v=_64nc_NLE_I