- Kategori
- Alışveriş - Moda
Tütün Yorgunu Halkım
Anadolu insanı çalışkandır. Deyim yerindeyse ekmeğini topraktan, taştan çıkarır. Alın terleri nerdeyse hiç kurumaz. Didinir dururlar sıcak aşları soğumasın, çocukları aç kalmasın diye. Karınları tam doyar mı bilinmez. Bilinen şudur ki çalışmak onların mayasında var. Çalışmadan üretmeden duramazlar. Üretmeden aç kalacaklarını bilirler. Bilirler de sürekli didinir dururlar toprak üzerinde.
“Ellerinden öperim
Anadolu insanın” der Şair İbrahim Ergin. Elbette çalışmaktan nasır tutan eller öpülesi ellerdir. Geçim için, dirlik için, yaşamak için, aç kalmamak için nasır tutan eller. O eller elbette öpülür, elbette baş tacı edilir o eller, o eller Anadoludur. Mayasında Anadolu türküleri vardır o ellerin. Gün doğmadan yola çıktığında, tarlaya vardığında dudaklarındadır o türküler. Anadolu türküleri yorgunluğunu alır, çalışma gücü verir, artırır direncini dilindeki türküler. Çünkü onlar o türküleri yakanların içinden gelmiştir. Yorgundur, tütün yorgunudur. Atalarının tütün tarlasında çektiği çileler ona da yansımıştır. Beli bükülmüşlüğü, tütün ezikliğini, anası, babası ve de komşuları ile yaşamıştır.
“Anamın çelimsiz incecik
Kökünden incinik kolları
Kıvançla “Deloğlan” diyen sesi
Neden çok uzaklarda
Şimdi neden titrek” der şair İbrahim Ergin.
Tütün sarartmıştır, eritmiştir onları, titretmiştir her geçen gün o çalışkan bedenleri. Tütün işte deme, derman kalmaz dizlerde, kollarda güç kalmaz. Tütün ki bir ince sızıdır bedenlerde, sorma gitsin.
“Tütün de diker anam
Karaçalıya döner yaz geldimi
Çapasıymış, kırımıymış, dizimiymiş
Ayağını alamaz anam
Burnundaki kanı durduramaz”
Şair de; üreten, çalışan toplumun içindendir. O toplumun içinde aynı çileleri yaşamış, aynı çileler çekmiştir. Üretici dertlenmiş, o da dertlenmiştir. Duyarlılık budur. Ekmeğini, aşını arayana; su ve gaz sıkmak değildir. Derdini dinlemeyeceksin, çareler aramayacaksın, vekilleri vurdum duymaz olacak, suçlu aşını arayan, aşına sahip çıkmak isteyen olacak. Şurası bilinmelidir ki, üretmeyen toplumlar yaşayamaz, başkasına muhtaç olur, köle olur ve de ölür. Üreten toplumlar güçlüdür. Üreten toplumların başı diktir. Bu toplumun başını öne eğmeye kimsenin hakkı yoktur. Onların kuru ekmeğini, soğanını elinden almaya kalkmayın. Bırakın üretsinler, bırakın toprağı işlesinler, bırakın kendi kabukları içinde yaşasınlar.
“Köyümün derdi anamın derdi
Daha ne olsun
Bağ, bahçe, tütün, harman
Aç-susuz
Yayan yapıldak
Uykusuz
Çalış babam çalış
Dizlerde tanrısal bir derman” diyen şair Ergin; o insanların, Anadolu insanın bitmez tükenmez üretme gücünü de serer gözler önüne. Tarlada, bahçede izi olmayanlar anlayamaz bunu. Tarlada, bahçede alın teri akıtmayanlar bilemez bunları. Zaten bu ülkeyi ele güne muhtaç etmeden yaşatan bu halk değil mi? O yüzden sırtı yere gelmedi halkımın. Bu nedenledir ki yedi düvele kafa tutulmuştur. Kafa tutulurken bu halktan güç alınmıştır. Bu nedenle; “Türk milleti zekidir, çalışkandır” demiştir Atatürk.
Oysa şimdilerde üretim kalmadı. Gelecek kuşaklarımız, ekimi, dikimi, hasadı bilemeyecek duruma geliyorlar. Nasıl olsa bundan böyle her şey ithal ediliyor. Buna tütünü de çoktan kattılar. Acaba yabancı sigara üreticileri kazansın derdi mi var? Bu yüzden mi aşını arayanlar ıslatılıyor, gözaltına alınıyor? Halkın bunu bilmesi en doğal hakkıdır.
Tütün yorgunu bu halka eziyet etmeyin, anlayın derdini. Aşını zehir etmeyin, bozmayın ağız tadını. Zaten kota konmuş, aza indirilmiş üretim. Öyleyse denetimli, yasaların öngördüğü biçimde üretim yapmalarına fırsat verin. Yabancı sigaralara tanınan satış olanaklarının binde birini verin onlara yeter. Çekin elinizi, ayağınızı, halkın alın terinden yeter. Ve İbrahim Ergin’in şiirine kulak verin derim.
TÜTÜN ACISI
Ellerimiz bir çift beyaz güvercin
Konar kara sabanın sapına
Sür Allah sür
Bir çocuktur ki tütün kolay büyümez
Uykularımız vardır uyunmadık
Kel bir ahlat gölgesinin çağırdığı
Göz bebeğimiz yarı canımız tütün
Geceyi gündüz ederiz alın terimiz yetmez olur
Yağmuru bundan severiz
Yoksulluk ayıp değil
Benzimiz tütün sarısı
Biz ekeriz el biçer
Çoğalır yerden göğe öfkemiz
Satılmış gecelerin birinde
Namluya şiir süreriz.
Şair İbrahim Ergin
Mehmet Erbil
www.mehmet-erbil.tr.gg