Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Aralık '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Bir güzel diyar

Bir güzel diyar
 

"RESİM:ALINTI"


Baş döndürücü... Küçük bir kasaba... Yeşil... Canlı, kıpır kıpır…

Yıl içinde yaşanan hüzünleri alıp götüren mavi sularında… Yeni yeni umutlar saçıp yüreklere, hayaller kurduran geleceğe dair... Güçlü olmayı başaranların, ayakta durabilmeyi becerenlerin, yaşamı, sevgiyi önemseyenlerin mekânı... Güzelliklerle karşılaşmak isteyenlere ilaç gibi gelen bu sevimli kasaba sizi de kucaklayacak yeter ki gelin. Yaralı gönüllere ilaç olacak… Gönlü şenlere dost… Öyle bir büyü var ki her köşesinde mavisiyle, yeşiliyle, sarısıyla, kahvesiyle… Doğa ana bütün cömertliği ile yeşilin ve mavinin o olağanüstü tonları ile bezemişti her tarafı...

İsterseniz deniz kıyısında seyre dalın manzarayı, mavinin tonları ile tanışın… İsterseniz kulaç atın o mavilikte bedeninizi bırakıp sulara… Sadece güneşlenebilirsiniz de yemyeşil çimenlerin üzerindeki şezlonglardan birine uzanarak…

Kanınız damarlarınızda hızlı mı akıyor, içiniz coşacak gibi mi… Yerinizde duramıyor, bendinize sığmıyor taşıyor musunuz? Bakın az ileride bir banana var… Motor çekiyor önce yavaş yavaş hareket ediyor, sonra hızlanıyor ve denizin derinliklerde öyle bir dönüyordu ki düşürüyor mavi sulara üzerindeki konuklarını... Her hallerinden belli eğlendikleri denize düşenlerin. Kahkahaları, çığlıkları yankılanıyordu o büyüleyici mavinin üzerinde…

Rengarenk paraşütler süslüyor gökyüzünü… Yer gök mavi… Yer gök eğlenceli… Yeşil başka yeşil, mavi başka mavi yukarıdan bakıldığında. Hel hele uçmanın verdiği eşsiz duygu… Uzun kıyı şeridi koylar... Dağlar... Başka, bambaşka…

Aqua parkın da keyfi de başka bir güzel… Hop bırakıveriyorsun kendini kaydıraktan sular arasında ve sıcaktan bunalan vücudunu bırakıveriyorsun havuza bu sefer.

Deniz, kum, güneş, havuz hepsi çok güzel ama çevreyi de gezip görmek gerek… Marmaris Kalesini...Tiyatroyu…Tapınakları…Çarşıları...

Olmadı tekne ile açılın mavi sularda... Birbirinden güzel koylarda konaklayın… Masmavi sularda dalın derinliklere...Yüzün şeffaf sularda…Bırakın bir bir kışın yorgunluğunu… Balıklara ekmek atın sonra... Kleopatra adası... Fosforlu Mağara… Dalyan... Ve tekrar tekrar bırakın bedeninizi turkuaz rengi sulara...

Akşamları bir başka güzeldir Marmaris… Bir sıra inci gibi sıralanmış irili ufaklı kafeler… Barlar... Her yer ışıl ışıl... Her yer cıvıl cıvıl... Turistler de çoktur bu sahil kasabasında… Ağızlarının tadını biliyorlar hiç şüphesiz… Her yer dopdolu… Animatörler... Animasyon gösterileri… Dansözlerin kıvrak dansları...Müzik sesleri yürüyüş yoluna taşan...

Bazı akşamlar el ele yürüyün sevdiğinizle sahil yolunda… Bazı geceler de kumsaldaki şezlonglarda oturup ayı, yıldızları seyre dalın…Ayın suya vuran aksini… Yakamozu seyredin. Şansınız varsa kumsalda ateş yakıp, etrafında toplanmış, gitar çalan, şarkılar söyleyen gençlere rastlayıp, gençlik yıllarınıza da dönebilirsiniz nağmelere eşlik ederken. Ve daha öteye de giderek dans edebilirsiniz.

Güneşin doğuşunu seyretmek için sahilde yer alabilirsiniz sabahın erken saatlerinde… Çarşaf gibidir o saatlerde deniz… Tepelerin arasından göstermeye başlar güneş yüzünü, yavaş yavaş… Önce alaca bir kırmızılık yayılır gökyüzüne sonra tarifi imkânsız bir mavilik… Bir lacivertlik adeta... İki tepe arasından göz kamaştıran sarı bir ışık belirir pembeliklerin arasından... Yayılır semalara ve gönlünüze… Renk armonisi dolar göz bebeklerinizden içeriye… Renkler dans ediyor gibidir… Takılır kalırsınız o kareye bir film seyreder gibi… Ilık ılık ısınır yüreğiniz…

Dünyanın en güzel göğüne sahip “ diye tanımlamış Marmaris’i ünlü tarihçi Herodot. Ne de güzel söylemiş…

Ve gün batımı… Güneş yavaş yavaş kaybolur bulutların arasından... O sapsarı görüntüsünü terk ederek kızıllığa, koyu maviliğe, lacivertliğe bırakır adeta ihtişamını göstermek istercesine… Kendinden o kadar emindir ki, güzelliğini bilir de, bile bile salınır sanki gökte ve yerde... Deniz ve gök aynı renktedir artık, doyumsuzdur alabildiğince… Gökyüzü tüm hünerini ayaklarınız altına serer kırmızı bir halı misali… Bütün görkemi ve ihtişamıyla okşar duygularınızı… Kamaştırır gözlerinizi… İşte böyle bir atmosferde teknenin ön tarafında bir kadeh beyaz şarabı yudumlamaya ne dersiniz?

Telaşsız... Duru… Rengarenk… Güzeller güzeli… Alımlı… Cazibeli… Dişi…

Huzur içinde bir belde Marmaris... Yurdumuzun cennet köşelerinden biri…

Elemi kederi, derdi tasayı atmak istiyorsanız mavi sularına… Yorgunluğunuzu asmak istiyorsanız yeşil dallara… Ne duruyorsunuz? Koşun, tertemiz koylarda yaşanan bitmek tükenmek bilmeyen sonsuz bir huzura … Koşun Marmaris’e.

(16.12.2008)

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara