- Kategori
- Şiir
Bir İnce Kalem BERRA Şairimiz!!!

BERRA'KKK Su gibi akıp giden...
"Güzellik örtü istemez, güzellik onun örtüsü" Şiir, sevgimiz onun örtüsü...
"O" BERRA" BİR İNCE KALEM"
Geçenlerde fotoğraflı bir mesaj aldım. Sevgili şairimiz (Mb’a yeni katılanlar bilmeyebilir. Çok genç yaşta kendisini kaybettik. ) BERRA’ın anneciğinden. Gözyaşlarım inci ince, incecikten döküldü. Hemen telefon açtım, Sevil Anne ile görüştüm. “Fotoğrafı ilk sana attım” dedi. Yutkunduk.
Daha sonra değerli eşi; paylaştığım fotoğrafı attı.
BERRA "BİR İNCE KALEM"İMMM
28 Eylül 2016 seni kaybettiğimiz tarih. Kestane fırtınasına tutulduğumuz zaman.
Çok zamansız dalından kopan ey yeşil yaprak. Rüzgarın bağrında, rüzgarın ninnisiyle uyu!
Hüzünbaz kırmızı, sarı, kırmızı, siyah, beyaz gerçekler!!!
Toprağını okşadığım…Güzellll Şairim…
Ne çok sevmişiz seni!
"BEN GİDERİM" Dedin. Gittin. Nasıl??? (*)
Şiir adına gelecek vaat edendi. Temiz Türkçesiyle, yoğun duygularıyla, dik duruşunla çok göz dolduruyordu.. Hisdaş olmanın anlamı bir faklıydı. Kısacık hayatında; “ İz “Derin” İZ”ler bırakıp, aramızdan çok zamansız göçtü gitti.
Berra’nın paylaşımlarının altına “Bir İnce Kalem” diye yazmaya başlamıştım. Sözler karşılık buluyor, anlaşılmak bir başka haz veriyordu.
Berra’nın “Karanfil ellerine düşüp, benim bu derdim” deyip, için için ağlıyorduk.
“Sadece bir yorumdu hayat.” demişti bir bloğunda. (**)
Yaşamla ölüm arasında canhıraştı. Kavgası, sevişmesi hiç bitmiyordu. “Ölüm ölüme gittikçe dekreşendo” Daa demişti.
Ölüm haberini alınca Aydın’a gitmiştim. Toprağını sevdim. Gözyaşı döktüm. Şiir okudum. Başını okşadım. “Yine geleceğim” Diyerek vedalaştım. Ailesiyle tanıştım. Küçük oğlu; annesini adını bileğine“Berra” Yazmıştı. Büyük oğlu;” kızım olursa, adını “Berra” koyacağım” Demişti. İki delikanlı annecikleri kaybetmenin acısını derinden yaşıyorlardı. Sevil anneyi, babacığını, sevgili kızkardeşi"Hazanda"yı anlatmam mümkün değil. Onları teskin edecek bir cümle de kurmam da mümkün değil. Susup kalıyorsunuz. Elleriniz çaresizce kenetleniyor.
Onlara; Berra’yı hiç tanımadığım, görmediğim halde şiirlerinle, sözlerinle nasıl daa daha çok yandığımı, nasıl sevdiğimi ifade etmeye çalıştım. Şaşırmışlar, çok da sevinmişlerdi varlığımdan. İnsan iyi ve kötü günde yanında birileri candan birileri olsun istiyor.
"Mezar taşına; 'BİR İNCE KALEM' yazılsa “Demiştim. İki yıl geçti, geçecek. Benim bu kalpten söylediğimi yaşama geçirmişler. Söyleyecek, yazacak söz bulamıyorum. Bazı duyguları yazıya dökmek mümkün değildir. Anlayışınıza sığınıyorum.
Aşklaaaaa... Bilmeyenler de bilsin O’nu…Dünya durdukça, döndükçe adı unutulmasın!
“Benim sırtımda,
Koca bir dünya duruyor.”
“Üzerimde hatmi, Başımda selvi, Kimseyi bulamazsanız eğer, Şiirlerimle gömün beni” Diyen ey güzel BERRA ŞAİR!
Şiirlerinle toprağını sevdiğim….
Beden toprak olabilir. Ruha, iliğe işleyen sözler, Şairler ölümsüzdür.
“İnsan kendini sadece insanda tanır.” ( İnce Duyarlılıkların Şairi Ersin Kabaoğlu'nun bir yorumundan alıntıdır.)
Mb’da profilinde “Hakkımda” yazdıklarından bir alıntı:
“Herkesi sevmem ama çok"çocuk sever"im. Kıskanmam, kıskanılmaktan hiç hoşlanmam. Sessizliği, ıp-ısıszlığı, sıcağı çok severim” Demiş sözünü, sıcaklığını, toprağını sevdiğim şair!
Lütfen! Sevgili Sözdaşım; “BERRA” Şairin sayfasını ziyaret edin “İZ”…Dua edin…Çiçek bırakın…O bir Sarı Papatya’dır…Solmaz Sözüm Gülüm, Karanfilim! Her şeye rağmen "karamsarım" derken gülümseyendi…İyi edebiyat yapandı.. (***)
Seni yazmak hiç kolay değil BERRA
Dizelerini okumazlarsa anlayamazlar
Yanmazlarsa yakamazlar
İz’ini sürmezlerse seni bulamazlar
Hiçbir şey kurgu değildir.
Badem'den "Sonsuz Aşk"
Sözde şiir yazanların bolluğu bu zamanlarda aralarından sıyrılan; "En Parlak Yıldız"... Bir elin parmak sayısını geçmeyen yıldızlarındandır.
Edebiyat dünyasının kaybı çok büyüktür.
Kalben bir dileğim daha var; Dilerim yazdıkları kitaplaşır. Toplanır, şiirlerini okuruz...Kitabının sayfalarını çevire çevire, dizeleri göğsümüze bastıra bastıra okuruz...
Daima sevgiyle kalan BERRA! SERENAY YILMAZ VURAL!
Seni asla unutmayacağım!
Unutturmayacağız!
Seni çok seviyoruz…
Çok özlüyoruz...
Sonsuza kadar...
"SONSUZLUK" sana yakışan....
http://blog.milliyet.com.tr/sonsuzluk/Blog/?BlogNo=409217
Nil Alaz
(*) http://blog.milliyet.com.tr/ben-giderim/Blog/?BlogNo=380775#aCom
(**) http://blog.milliyet.com.tr/sadece-bir-yorumdu-hayat/Blog/?BlogNo=311529
(***) http://blog.milliyet.com.tr/berra/Blogger/?UyeNo=2093032