Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '08

 
Kategori
İlişkiler
 

biR kadın.. biR adam...

biR kadın.. biR adam...
 

yürüdü acelesiz.. uzaklara.. yalınayak






kADIN, yatagın içinde oturarak, duvara asılı çantasının içinden bir sigarayla bir kibrit aldı.. yaktı.. kibritin ışıgında yanında yatan adam göründü.. sigarayı yakmadan önce kibriti kaldırıp adama baktı.

Adam sırtüstü yatıyordu.. yataga yayılmış, bir kolu aşağıya sarkmış.. ağzı bir karış açık uyuyordu..

kadın ona bakarken, adam horlamaya başladı..

Kadın sigarayı yaktı. ve kibriti açık camdan aşagıya doğru fırlattı. Alevin havada yok oluşunu gözledi.. ve sonra düşecegi yeri ve çıkaracagı sesi merakla bekledi..

Bir kibrit ne kadar ses çıkarabilirdi ki? Hem, kibrit sesinden çok binlerce ses duyuluyordu dışarıda..

bir yıgın ses.. hangi birini dinleyecekti?
mırıltılar, fısıltılar.. ağaçların, karanlığın sesi..
topragın sesi, kendi sesi nefesi.. böcek sesleri..
Ve, kendi aklından geçen sesler..

Tanrı beni de sever bir gün elbet" dedi, yukarıya bakarak

Bir kere olsun elini bile dokundurmadan sigarayı dibine kadar içti. Aslında sigarayı böyle içmekten nefret ederdi.. Onu da fırlattı camdan dışarı. Işıldayarak döne döne sigaranın havada uçuşunu seyretti.

Yatagına uzandı, ellerini başının altında kavuşturdu.. uyumaya çalışmayan bir insanın yatacagı gibi..

Yataktan kalktı, çıplak ayakları ses çıkartmıyordu.. karanlığın içinde durdu,

Bu dünyada hiç ses çıkartmadan yaşamını sürdürüyordu.. yürüyor ama iz bırakmıyordu sanki.. ayaklarına baktı yoktu sanki.. ya elleri? uzattı baktı, yüzüne dokundu, elini hissetti..

Eliyle sol göğsünü avuçladı.. "kalbim" dedi fısıltıyla.. kalbim acıyor. karanlıkta onu hiç kimse duymadı. Dönüp adama baktı.. odanın kapısında dikildi bir süre, kendisini farketmesini bekledi sanki, görmesini diledi kıpırtısız sessiz.

Herbiri boğuk bir hırıltıyla sona eren uzun, kaba pürüzlü soluklarını dinledi.
Sonra;
Yürüdü acelesiz..
uzaklara,
yalınayak..

Yürüdü beyaz evlerin önünden geçerek..
sokak lambasından sokak lambasına..
meşe ağaçlarının yapraklarının ağır gölgelerinden yürüyerek...

Boş bir sokakta ve bomboş dünyasında yapayalnız...
Biraz sonra yolun sonundan bir ışık büyümeye başladı. Sonra bir otomobil sesini işitti..
Kıpırdamadı.. ellerini göğsüne kavuşturdu. Otomobil tepeyi aşıp yaklaşırken ışığı onun üzerine dikili...
Gövdesinin karanlıktan çıkarak beyaza dönüşmesini bekledi........

Hayat bir film gibi..

Araba yanından hızla geçip giderken, bir kadının tiz sesi.. arabadan geriye doğru uçtu gitti..

Çığlık çığlığa...



Blogcu arkadaşım Deniz'den..

**ve sevda çoğu zaman bir öykü sadece... kavuşuldugunda acı gerçeğe dönüştürülen.. ***

teşekkür ederim canım arkadaşım çok yakıştın.





ateş yanar
kalan
kül..

öyküdür sevda
bir kadın
bir adam..



NOT: ya da bunun tam tersi olan bir hikaye.. mümkün mü acaba?














 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..