Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Haziran '08

 
Kategori
Mizah
 

Bir koalanın günlüğü

Bir koalanın günlüğü
 

http://www.imagesaustralia.com/koala450j.jpg dan alıntıdır


Bu günlerde Milliyet Blog'a yeniden fazlasıyla sardım nedendir bilmiyorum. Hatta kendi özel blog sayfamı baya ihmal etmeye başladım ama umurumda değil. Ne farkettim biliyor musunuz? Tek başıma kendi sayfamda yazmak çok sıkıcı, ama burda bir sürü insan arasında yazmak, onların yazdıklarını okumak, yorum yapmak çok daha eğlenceli oluyor:))) Ayrıca sayfa tasarımının da çok daha güzel olduğuna karar verdim. Acaba bu kadar iltifat sonucunda editörler beni de "editörün seçtikleri" kısımında önerirler mi? Yoksa aklım başıma gelsin de bir daha rüşvet teklif etmeyim diye bloguma onay mı vermezler:))))

Neyse asıl amacım bugün birazcık rutin hayatımı palaşmak olacak. Bu huyum hangi tarafa çekti bilmiyorum ama hayatımı deşifre etmeye, başkalarıyla paylaşmaya bayılıyorum. Hatta bu da yetmez başkalarının da hayatlarını takip etmek çok hoşuma gidiyor. Bence bu, başarılı bir öyküden çok daha lezziz. Çünkü gerçeğiz biz, hayal ürünü değiliz... Her neyse Moliere olmayı bir kenara bırakırsam (aklıma ilk onun isimi geldiğinden Moliere dedim) bugüne geri gelelim...
Bizim patronların ikisi de tatildeler ve bana ne oluyorsa, onlar tatilde diye bende de verim 0. Bu durumdan hoşnutmusun diye soracak olursanız, cevabım hayır olacaktır tabiiki de. Ancak üzerimde bir bezginlik, bir mıymıntılık ve bir hayattan bıkmışlık hakim, sormayın gitsin:) Ayrıca çok büyük bir stres altındayım. Hatırlarsanız işi yeni değiştirdim, daha 2 ayım olmadı ve "ya başarılı olamazsam?" korkusu var. Patronlarımı çok seviyorum, işimi çok seviyorum ama bu korku çimi kemiriyor. Allahım sanırım tez zamanda bir psikoloğa görünmes iyi olacak... Göbeğimi soracak olursanız, bu aralar sanki biraz indi gibi, ancak fazla olan bu 7 kilomu nasıl vereceğim inanın hiç bilmiyorum. Neden bu kadar tembel bir yaratığım anlamış değilim...Param olsa dakikasına liposoction yaptıracağım ama hangi bir yerimden alacaklar ki yağları:)) Doktor herhalde benim bu dağılımı eşit yağ aldırma girişimimi duycak olsa mesleği bırakıp papaz olur..

Evdeki durumları da şöyle kabaca bir gözden geçirecek olursam eğer, kedilerim birbirlerine alıştılar ve çok güzel eğleniyorlar. Küçük olan veleti, Shiva'yı, öpe öpe bir hal oldu, inşallah tüyleri bizi hasta etmez. Ayrıca inanmayacaksınız belki ama kendisi sabahları aynen bebek gibi kokuyor. Yani herşeyin bebeği güzel oluyor ve güzel kokuyor...Hayvanın hiç büyümemesini istiyorum ama mümkün değil ki:) Hatta ben bebeğimin de hiç büyümemesini istiyorum...Yaşım daha ufakken biraz (24 gibi) "bebeğim büyünce verecem yenisini yapcam, sora onu da vercem yine yenisini yapcam" diyodum da, aradan 3 yıl geçince veremeyeceğimi anladım... Hayır yani salaklık hat safhada ne sandıysam, eskini getir yenisini götür kampanyası olur diye düşündüm herhalde...

H.sonunun gelmesini nasıl bekliyorum anlatamam. Atacağım kendimi havuzun kenarına, arada yüzeceğim ve bir güzel yanacağım.. Şu tavuk pişirme metoduyla kendimi pişirme fikrini ciddi ciddi düşünüyorum...Var mıdır acaba bunun bir yolu?
Tembellikten bahsederken, sanırım ruhuma koala kaçmış benim...Bu tembelliğimin başka bir açıklaması olamaz:) Neyse ki koala lar tatlılar da ordan kurtarırım..
Son bir şey daha; şu Bez Bebek denen işkence diziyi ne zaman bitirecekler...Fox'u ne zaman açsam bu dizi oynuyor....Bıktım ben bıktımmmmmmmmm....
Her neyse sanırım birşeyler yemem lazım, bu akşam pek bir tatsız tutsuz bir şeyim, hatta yazıma bakıyorum da o da öyle oldu...Geyik yapmayı bile beceremiyorum, durum vahim.. Aranızda piskolog var mıdır???

 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara