Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ocak '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir kördüğüm ki içim

Bir kördüğüm ki içim
 

Blog sayfamı açtığımda her hafta bir yazıyı eklemeyi hedef olarak görmüştüm kendime, fakat malum bu aralar final haftası olduğu için hem kendim vakit ayırmak istemedim hem de kimse okumaz ki İrem dedim, herkes ders bakar ve vakit kaybı olarak görür okumayı. Bu yüzden bu hafta yazı koymayı es geçmiştim ama yapamadım. Sanki hiçbir şey olmamış gibi Borçlar çalışmaya devam ederken bir anda kanuna damlayan gözyaşlarımı görünce ve ardından gelen hıçkırıklarıma sessiz kalamayınca kalemi tekrar elime aldım. Kimse okumasa da sen yaz dedim kendime. Bugün olmazsa yarın ama elbet bir gün senin gibi birliği, tüm insanlığın iyiliğini düşünen biri ya da birileri çıkacaktır karşına. Acılarını, üzüntülerini, isyanlarını içine attıkça aradan yıllar geçse de onlardan kurtulamayacağını en iyi sen biliyorsun dedim.

Ve yazdım acı ve kızgınlık dolu 1 Ocak 2017 günü. İster okuyun ister okumayın ama ben elimden gelen şu günde sadece yazmak olduğu için ta ki sesimi duyurup insanlarımız için bambaşka çözüm yolları bulana kadar yazacağım. Bugün de kendimi tutamadım, kalbimdeki koru söndüremedim. Geceden beri “Neden” soruları aklımı kurcalayıp durdu. Düşündüm. Ne zamandır bu kadar zor olmaya başladı gece yastığa başımızı huzurlu ve mutlu şekilde koymak? Sabah kalkınca nutellalı ekmeğimi yerken Gumball izlemek için açtığım televizyonda neden ilk gördüğüm kan, saldırı ve ölüm haberleri oluyor? Neden ben yarınlarımıza umutla, inançla sarılmaya çalıştıkça her defasında dalımı kırıyorsunuz? Ben dallanıp, köklenip çınar olup gölgemde insanlığa huzur vermek isterken neden sürekli hayallerim paramparça ediliyor? Bu kadar zor mu bencil olmayıp insanlık için, çocuklar için umut olmak ya da bu kadar mı kolay umut olanları yok etmek? O kadar fazla soru var ki? Sordukça soruyorsun fakat bir türlü cevap alamıyorsunuz. Araştırıyorsun, halkını aydınlatmak istiyorsun fakat sonra sana çok görüyorlar özgürlüğü? Meğer bu kadar kolaymış dört duvar arasına girip kalemini kaybetmek. Hâlbuki yeteri kadar araştırsak suni-zan yapmamayı da öğrenirdik. Sırf birileri reklam için dini kendine slogan etti diye, birkaç Arapça söz söyleyip video çekti diye tüm katliam İslam’a atılmazdı belki de. O kadar kolay ki birilerini, bir grubu birkaç kişinin hatası, saçma sapan sözlerinden dolayı eleştiri altında tutup küçümsemek. Bende İslam dinine inanıyorum fakat Müslüman bir kadın olarak sessiz kalamıyorum yaşanılan vahşete, cahilliğe.

Müslüman bir kadın olarak anlam veremiyorum insanların bu kadar kolay ve yeteri kadar bilgi sahibi olmadan onlardan olmayanları suçlamalarını. Belki aynı dine mensup değiliz ama ortak gayemiz çocuklar için güzel yarınlar yaşatabilmek olamaz mı? Her olayda İslam’ı suçlamak, insanlar için özgürlük derken tanımadığın kişiler hakkında yorum yapmak mı rahatlatıyor seni? Sadece gönlümüzde yaşattığımız, zor günlerimizde dua ettiğimiz, mutlu günümüzde şükrettiğimiz inancımızı bu kadar olaylı görmeseniz olmaz mı? Suçlanacak, hesap sorulacak o kadar fazla insan varken yaşanılan her vahşette İslam’ı suçlamak yerine, verilen her bir canda yüreği yanan bana, bizlere yükleniyorsunuz ki? Bir dini neden bu kadar fazla olay yapıyorsunuz kısacası? Bırakın herkes dilediğini yaşayabilsin, üzüntülü gününde herkesin duası bambaşka kişilere olabilir ama yaşanılan acı günlerde yapmamalıyız bu ayrımı. İster dini farklı olsun ister milleti, kökeni bambaşka olsun. Aynı ülkenin insanlarıyız hepimiz ve verdiğimiz her can bizim canımız, duyduğumuz her üzüntü hepimizin kalbini yakıyor. Bırakın hepimiz birbirimizden ayrı olan dinlerimize, uyruğumuza rağmen teröre karşı bir olalım. Ders çalışırken akan gözyaşlarımızı, televizyon açtıkça duyduğumuz öfkemizi bir olup durdursak fena olmaz mı? Ben tek başıma pek bir şey yapamam üzüldüğümle ve yazdığımla kalırım belki ama yanımda bambaşka inancınla sen olsan, büyüdüğü farklı kültürle o olsa, farklılıklarımızla bir olsak çok mu olur?

Evet, kalbim tanımadığım insanlar için sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya tahammül edemedi bugün. Verilen canlara, inandığım dinin suçlamalarını sosyal medya da okumaya ve terörün gün geçtikçe artmasına dayanamadı. Elimden hissettiğim acı dışında başka bir şey gelmesine razı gelemedi. Umuyorum ki bir gün fikirlerimde yalnız olmayacağım ve elimden, elimizden daha fazlası gelecek. İnşallah ülke olarak, dünya olarak daha fazla kan haberleri duymayız. Vakit ayırıp yaşadığım kördüğümü okuduğunuz için teşekkür ederim.

 

 
Toplam blog
: 9
: 124
Kayıt tarihi
: 06.12.16
 
 

. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara