- Kategori
- Alışveriş - Moda
Bir Omuz. Haydi...
Büyük bir imtihanla geçen 2020 nin ardından 2021 e girdik işte. İnsanlık tarihinin en çetin zamanlarıyla doluydu 2020 malum. Doğal afetler, insani afetler ve can-sağlık meselesi.
Doğal afetler belli. Bolca vardı bu sene de. Çığ, sel, deprem vb. Zordu ancak vicdan yaralamıyordu. Allaha sığınıp tevekkül ve sabırla, zamanla geçebiliyordu.
İnsani afetler, çoğunlukla insanoğlunun birşeyleri görerek- görmeyerek, işiterek-işitmeyerek, konuşarak -konuşmayarak, harekete geçerek -geçmeyerek yaptığı zulümden ibaret. Bolca yaşanan gıybet, iftira, haksızlık, şiddet, yalan, nefret, sevgisizlik, en kötüsü de saygıszlık. Sabrı, tahammülü zor, vicdani yükü çok daha ağır olan afetler.
Sonra bütüün bir yıla yakın COVİD-19. İnsanlık sabır ve dayanıklılık sınavı veriyor halen de. Aşı da Ocak ayının 15 inden sonra başlayacak en iyi ihtimalle. Allah yardımcımız olsun.
Benim değinmek istediğim konu bu zor zamanda omuz vermek üzerine.
Ülkemizde şu anda pek çok kişi maddi zorluk içinde malum. Siftahsız esnaf, işsizler, çalıştığı işyeri kapananlar ve düşük gelirliler.
Bir de öbür kesim var bunların dışında. Bunlar, yüksek maaşları nedeniyle geçinebilenler, eski birikimleri, miras vb. sayesinde yarın endişesi olmayanlar. Bu yazım onlar için işte. Artısı olanlar ve elbette içlerinde insani hisler barındıranlar için.
Değerli okurlar. Böyle geçim sıkıntısı olmayan gruptansanız eğer, "öncelikle bolca şükrederken, geçinemeyenlere de biraz destek olmaya çalışalım" diyorum. Zaten pek çok altın kalpli insan eli açık davranıyor şu aralar bundan eminim. Ancak "başka neler yapabiliriz,de zordakilere omuz verebiliriz?" diye düşündüm. Bazı devlet kurumları ve yerel yönetimlerin de çok güzel kampanyaları oluyor tabii ki ve onlara katılmak ta çok iyi.
Ben de ilaveten diyorum ki; en doğal ve güzel yöntemlerden birisi siparişleri artırmak olmalı. Paranızı harcayın yani. Hazır yemek, kazak, kitap, ev eşyası....Tüketimlerinizi ertelemeyin. Her alışverişinizde o işyerlerinde çalışanlara da katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Hem de alışverişin hayata verdiği hoşluğu yaşıyorsunuz.
Gözden kaçan diğer konu, bahşiş. Kargo- yemek siparişi vb. getirenlere işyerleri ayrıca ödeme yapsa dahi siz paketiniz geldiğinde rencide etmeyecek miktarda bahşiş vermek. Bende ölçü getirilen ürünün ağırlığına göre de artmakla birlikte asgari 1 çay parası.
COVİD nedeniyle evinize temizlik yardımı için kadın çağırmayı bir süre ertelediyseniz, onlara günleri geldiğinde temizliğe gelmeseler de paralarını internetle bankadan eft yapın. Ya da en azından ücretinin yarısını gönderin. Paraya çok değer veren birisiyseniz de bir dahaki gelişinde ödeşmek üzere, parasını işe gelmiş gibi gününde gönderin.
Sokağa çıkma yasağı olmayan günlerde emekleriyle çevreye hayat-neşe esintileri yansıtan sokak müzisyenlerine de sanatlarına yakışacak ölçüde bahşiş vermeye çalışın. Eve su siparişi verdiğinizde, de bonkör davranıp aynı şekilde "üstü kalsın" deyiverin en azından.
Evinizde ambalajında duran giyilmemiş, kullanılmamış eşya ve giysileri rencide etmeyecek bir şekilde ihtiyaç sahiplerine yönlendirin. Bazı insanlar çok alıngandır. Böyle kimseleri incitmeden yardımın güzel yolu da şuna benzer cümleler olabilir. "Ben de böyle bir eşya vardı. Dolapta yer kalmadı. Size bunu vereyim siz de dilediğiniz şekilde kime isterseniz verin". Ya da "adağım vardı yerine getirmem lazım. Şu parayı size vereyim siz ne yaparsanız yapın". Velhasıl naçizane; bulabildiğiniz en naif-akıllıca paylaşım yöntemleriyle hepsi de çok onurlu, gururlu sevgili insanlara; İşkur önünde bekleyen, komşunuz, mahalle esnafınız olan, akrabanız, tanıdığınız ya da rastgeldiğiniz gerçekten maddi sıkıntıdaki kimselere bir omuz verin.
Bu zamanlar çok zor zamanlar. Bu paylaşımlarlarla bu tarihi, tuhaf ve çok can alan COVİD salgınının karanlık tünelinden geçebilmek için Allahın çok değerli özel varlığı insanoğlunun yolunu ışıtan mumlara benzeyelim. Haydi!
Sağlıkla saygıyla kalın......