- Kategori
- Deneme
Bir sabah...

Bir sabah...
Rüzgar intikam alırsa fışkıran denizden takılır giderim dalgalara intikamın acısıyla.
Sancılar son bulurken, içimdeki feryat peki diner mi? Öfkem yener mi sensizliği.
Acılar yorarken bedeni mi, intikamın acısıyla çekip gitmişim belki.
Ses yalnızca rüzgarın sesi, hüzün ise acıların...
Ben yalnızlığı sırtıma yüklediğim zamanda, yalnızlığın ağırlığı taşımaz oldu dizlerim, bir de senin bedelini. Üşüyor kelimeler üşüyor sensizlik sonbaharın getirdiği intikam acısı.Sarmışken bedenimi vicdan damlaları yürümeye dermanım kalmadı.
Şimdi sonbaharı yaşarken deniz ben çoktan kışı bitirdim.
Koskaca yüreğimde zerre kadar bile ümit kalmadı, hepsi sonbaharda birer birer gitti, toplamaya bile mecalim kalmadı.
Hayatın cezasını gülüşümle vereyim dedim gülmeye bile yüzüm kalmadı, bana kalan hep bir damla yaştı.
Mutluluklar hüzüne
Sevinçler acıya
Dostluklar yalnızlığa
Geleceğim ise hüsrana... döndü kaldı.
Hep geriden izledim mutlulukları, hüzünleri ise yanıbaşından.
Şimdi ise herşeyden uzak dalgaların intikımıyla başbaşa kışın ortasında bir başıma...
Gidişimin izlerini... izleyecek kimse yoktu arkamda
Ne farkeder bu sabah, yarın sabah...Eninde sonunda
Bir sabah...