Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '11

 
Kategori
Haber
 

Bir ses böler geceyi... 8 şehit haberi...

Bir ses böler geceyi... 8 şehit haberi...
 

Yine anneler ağlıyor. Kelimeler boğazlara düğümleniyor. 

Gazetelerin manşetlerinde yer alan 8 şehit haberi. Yine aynı senaryolar yaşanacak, bu ilk değildi sonda olmayacak. 

Anneler ağlayacak, şehit cenazelerinde tabutun başındakiler ağlayacak, ekranların başındakiler ağlayacak. Bir millet ağlayacak, facebooktan twitterdan lanet mesajları yağacak, herkes yas tutacak, bu acı boğazlara yumruk gibi düğümlenecek öfke büyüyecek. 

Siyasetçi ‘kimsenin kanı yerde kalmayacak’ diyecek. 

Ramazanda şehit ailelerinin acılarını hafifletmek adına iftar yemekleri düzenlenecek. 

Daha önce ölen şehitler bir sabır ölçüsüymüş gibi şehit ailelerinin ve halkın yüreğine buz serpen o acıklama yapılacak(!) ‘’Ramazan ile ilgili sabrımız kalmamıştır. Bundan sonrası konuşulmaz, uygulanır. Artık her şeyi olunca göreceğiz’’ 

Merak ettiğim birşey var, o merakla beklediğimiz uygulama için son olarak 8 askerin şehit olmasınımı bekledik. 

Sabrımız ölüm sayısıylamı ölçülüyordu. 

Hele bir Ramazan bitsin aman orucunuz bozulur !!! 

Sonra 9 gün bayram tatili, eee ardından Kurban Bayramı, iki bayram arasında birşey yapılmaz, günahtır. 

Sonra mı? Gündemi alır bir şike davası, ergenekon, balyoz. Başka bir gündem girer araya unutulur gider ozamana kadar nasılsa ... 

Herşeyin icabına bakılır elbet... 

Bundan önce ölen şehitlerin unutulduğu gibi yine unutulacak bu acı. Bir tek evladını kaybetmiş anne babanın yüreği yanacak, birtek anne babanın yüreğinde baki kalacak. 

8 şehit ve kimbilir kaç şehit vereceğiz daha. 

Bu içsavaşın önlenmesi, bitirilmesi gerekiyor artık. Çözüm bulacak politikacılar artık radikal davranmalı. 

Kanı kanla sulandırmak değil doğru olan, daha kaç beden yok olacak, daha kaç yürek acıyacak, daha kaç anne evlatsız, kaç bebek babasız, kaç eş kocasız kalacak. 

Artık ortak bir yol bulunmalı, toplumsal bir mütabakat sağlanmalı, barışçıl bir çözüm bulunmalı. 

Secim zamanı dünden bugüne nekadar yol aldıgımızı afilli reklamlar, şarkılarla, konuşmalarla izledik, dinledik. 

Birtek bu konuda arpa boyu yol alamadık. Yine şehit verdik yine kayıplar yaşadık, şehit vermeye devam ediyoruz. 

Merak ettiğim bir konu daha var, şehit olan askerler politikacıların evlatları olsaydı o sabır nezaman taşardı? 

Netür bir politika izlenirdi. 

Bırakın artık ‘acınızı paylasıyoruz’ klişelerinide bir çözüm yolu bulun. 

Kimse evladını gencecik yaşta kaybetmiş bir annenin acısını, o anne kadar derin yaşayamaz. 

Kimse o babanın haykırışındaki acıya aynı derecede ortak olamaz. 

Sizler evlerinize gidip aynı masada cocuklarınızla yemek yerken, torunlarınızı severken, bayramda cocuklarınız ziyaretinize gelecek diye sevinçle hazırlıklar yaparken o aile ile aynı acıyı paylasamazsınız. 

Bırakın artık vaaz vermeyi ve harekete geçin. 

Üzgünüm ... 

Bugune kadar yaşanılan kayıplar için... 

Dökülen kanlar için... 

Annelerin feryatları babaların gözyaşları için... 

Yıllardır bitmek bilmeyen ve çözüm yoluna gidilmeyen bu savaş için üzgünüm... 

Üzgünüm... 

Elimden üzülmekten başka hiçbirşey gelemediği için üzgünüm... 

Hala gazetelerde siyasetcilerin ağzında ‘’meclisteki siyasal partilerle birliğin sağlanmadığı alınan önlemler neyse paylasılmadıgını’’ dinliyorsak ben gerçekten üzgünüm. 

Kişisel çıkarların, egoların, ölümlerin bile önüne geçtiği bir tabloyu izlemekten dolayı gercekten cok üzgünüm.
 

 
Toplam blog
: 58
: 3499
Kayıt tarihi
: 16.11.10
 
 

Mersin Üniversitesi Turizm Otelcilik Konaklama işletmeciliği mezunuyum. ..