- Kategori
- Şiir
Bir Sevda Masalı

Ben sana
Seni sevdiğimi
Bir türlü anlatamadım.
Gözyaşlarımı saldım yanaklarından
Dizlerinde titredim soğuk gecelerde
Ellerinde ter oldum, yangın yeri şiirlerle
Kulaklarında kaç kereler çınladım
İçindeki ‘hayırdır inşallah’ dediğin o ürpertide ben vardım
Ellerin titrerken yerlere düşürdüğün geleceğimizdi.
Koparmaya kıyamadığın çiçeklerde biz vardık.
Nasıl anlamadın, şarkılardaki sıcacık sarışlarımı
Nasıl anlamadın şiirlerdeki bitmeyen sevdalarımı
Naz’ların bile isyan ederken bekleyişlerimdeki yıllara
Bir türlü anlatamadım
Seni ne kadar çok sevdiğimi.
Gözlerimi verdim martıların çığlıklarına
Uyuya kaldım dizlerinde hülyalar içinde
Uyanmak istemediğim oldu da çok zamanlar
Kırlangıçlar izin vermedi sabahların köründe
Sabahların gözlerime dolan mahmurluğu şahit
Sabahları ‘sen benim çiğ tanem olur musun’ çığlıklarım
Umutlarıma derman oldu çoğu zamanlar…
Saçlarının kokusunu içimde sakladığım yalan değil!
Rüzgarlarla dans eden saçların canıma değdikçe
Unutmayı unuttum unutamadığım sabahlarda.
Sen bana acı verdin, çile verdin, dert verdin
Karşılığında ben hep sevdim, hep sevdim, çok sevdim.
Gözlerini istedim derman olur diye sevdalarıma
Dönüp bakmadın bile; nazlarına yenildin!
Koluma girdiğin o sahildeki turlamalarımız
Dizimde ne kadar mutluydu deniz kokan saçların
Ben sana şiirler okurken kokuna belediğim
Sen bana şarkılar söylüyordun, sen kokan notalarda
Bütün fallarda sendin çıkan,
Bütün dilek ağaçlarında sendin dilediğim.
Karmaşık yolların ucundaydım; seni bulmak adına
Ne anlatmak istediysem de olmadı
Bir türlü anlatamadım
Seni ne kadar çok sevdiğimi.
‘Deniz gözlüm’ dediğimden beri sana, denizi çok seviyorum
Saçlarının kokusu geliyor dalgaların derinliklerinden
Gözlerinin içinde martıların çığlıkları
Gözlerinin içinde asırlık sevdalar
Bir de ben varım yanında, yanıbaşında, gözlerinde…
Sen başka söylüyordun, gözlerin başka diyordu!
Sıcaklığınla ısındığım seher vakitlerinin gündoğumunda
Umutla bekledim rıhtımlarda ilk vapur seferlerini
Kaç vapur geldi geçti, ellerim kaç kez boş kaldı bilemezsin
Anlayamazsın sevdaların küf kokan karasını
Dizlerimin üzerinde, avuçlarım dizlerimde; kaldır beni
Sil gözlerimin yaşını diyorum duymuyorsun!
Gör diyorum gönlümün kanayan yarasını
Nazlarına yenik düşmüşsün de anlamıyorsun!
Yıllar üçer beşer geçiyor, geriye dönüp baksan ne olur?
Sırtımda sevdanın gün geçtikçe artan yükü
Kaz Dağları’nın öte yakasından bu yakasına uzanan
Bir tek benim umutlarım var yüzyıllara sığmayacak
Bir tek benim sevdalarım sımsıcak…
Sen anlamıyorsun, bilmiyorsun!
Bir de gerçek; beni hiç sevmiyorsun.
Sana niye bu kadar tutkunum, kendime şaşıyorum.
Yazık gözyaşlarımın ıslattığı yanaklara!
Değer mi diyorum; kendime bile anlatamıyorum
Aşkımızın inanılmaz büyüsünü sevgimizle taçlandıralım…
Duymuyorsun bile, yalnızlıklara sarılıyorum; sensiz…
Oh be Deniz Kokulum! Boğuluyorum
Çocuklar geçiyor önümüzden dalıp gidiyorum.
Hayallerimizde yeşeren çocuklar…
Bizim çocuklarımız, masalımızın kahramanları…
Bir destan yazalım derken sevdamız üzerine
Naz’ların galip geliyor da binlerce defa
Sevdamızın küllenen dumanından
Bir masal doğuyor buz tutan kucaklarımıza
Sen orada habersiz, ben burada perişan
Sevda Masalımızı anlatırken çocuklara
Gözlerden sıcacık yaşlar iniyor yanakların kıvrımlarına
Ben yine soruyorum, yeniden;
Nasıl anlamadın, şarkılardaki sıcacık sarışlarımı
Nasıl anlamadın şiirlerdeki bitmeyen sevdalarımı
Naz’ların bile isyan ederken bekleyişlerimdeki yıllara
Bir türlü anlatamadım
Seni ne kadar çok sevdiğimi.
Bir türlü anlatamadım,
Anlatamadım…
Gündüz Aydın
26 Şubat 2018 Salihli 00.15