Bir şişe aşk lütfen!

Sizin dikkatinizi çekti mi bilmem ama benim dikkatimi fazlasıyla çekti ve sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Herkes de zaman zaman bende de aşkı bir kalıba sığdırma hissi, zorunluluğu hissederiz ve nedense onu tanımlamak için bir sürü tuhaf yaşandığında insanı rahatsız edici hislerden bahsedilir : başın döner , miden bulanır , ondan başka hiçbir şey düşünemez olmak uyuyamaz , yiyemez , içemez yada çatlayana kadar yer içer olmak...
Kulağa daha çok hastalık yada psikolojik bir rahatsızlığın başlangıcı izlenimi yaratmıyor mu ? Aşkı böyle tarif edenler herhalde yan etkilerinden bahsediyor olmalı. Yoksa kim başının dönmesinden midesininin bulanmasından ve kilo almaktan hoşlanır ki özelliklede kadınlar.
İllaki bi kalıba sokup tanımlıyacaksak : aşk, tüm bu baş dönmesi mide bulantısı gibi hastalık belirtilerine karşı verilebilecek bir şişe serum gibidir.
Evet evet yanlış okumadınız. BİR ŞİŞE SERUM
Çünkü aşk güzel bir duygudur bunların hiçbirine sebep olmaz aksine bunların yaşandığı sıkıcı , hummalı bir yalnızlık döneminden sonra "işte O " dediğin kişiyi kana doğrudan karıştırmaktır. Tıpkı serum gibi. Direk damardan kana...
İlla bir kalıba sokucaksak aşkı ben ona gelmiş geçmiş hatta gelecektede her derde deva bir ilaç olarak adlandırıyorum. Hemde prospektüsünün herkesce ezbere bilindiği bir ilaç. Şuana kadar bu ilacı kullanıpta pişman olan bir hasta (aşık ) görmedim ben.. Tam tersine yalnızlık gibi berbat bir hastalığa deva olmuştur.
İllaki bir kalıba sokacağız ya... Hiç denemeyin bile. Bırakın o tarifsiz kalsın. Aşkı yaşamayan bilmesin tadını. Bırakın o üç harf yanyana gelerek bütün dünyayı esir alsınlar. Bırakın yahu yemek tarifi verir gibi sağda solda aşkı anlatmayı. Bırakın !
İlla bir şey yapıcaksanız aşka dair. Gidin ve doktorunuzdan ( O'ndan ) bir şişe serum isteyin...