15 Haziran '12
- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bir varmış, bir yokmuş

Hayat nedir ki...
Bir varmış, bir yokmuş hayatta...
Öyle ki; ne hiç bir zaman kendini var, ne de herhangi bir zaman yok hissedebiliyor. Askıda hayatı ve yaşadıkları. Varolmak ne kadar ulaşılması istenilense onun durumunda, yok olmak da öyleydi onun için.
Bir varmış, bir yokmuş hayatında o kişi...
Varlığında mutlu, yokluğunda mutlu yine mutlu olma hayalleriyle. Yine varolacağı günün beklentisiyle. Varken hayatına katılanlardan bir tutam saklıyordu hayallerinde, yokluğunda harcayabilmek için. Bazen kılpayı yetişiyordu tükenmeden ümitleri. Ama olsun yine de yetişiyordu. Ve şimdi önündeki uçuruma bakarak tekrar düşündü geride kalanları. Bir kez daha baktı tükenmiş ümitlerine, kırıntı kalmış mı diye.
Var olana bağlanmak ne kadar saçmalıksa, yok olana ağlamak da onun kadar saflıktı artık ona göre. Zaten her şey yok olacaksa varlık ve bağlantısında yokluğun anlamı ne?
Düşününce...
Şimdi açıklanamayacak, yokluk ötesi bir gerçek olması gerekti bunların anlam kazanabilmesi için.
Ve sarıldı o gerçekliğe...