Bir yalan ve bir yanlış..!

Genelkurmay Başkanı’nın eşinin harcamalarının, geçen yıl Başbakanla, Genelkurmay Başkanı arasındaki gizli görüşmenin konusunu oluşturduğu haberi, haberi yapan Vatan Gazetesine, akreditasyon uygulamısyla sonuçlandı.

Ortada bir “yalan” ve bir “yanlış” var..

Genelkurmay Başkanı’nın eşinin harcamaları nasıl oluyor da, Devletin zirvesinin görüşme konusu oluyor bunu anlamak mümkün değil.

Fikri Sağlar kaynaklı bu haberin, neyi amaçladığı, böyle bir manşetten ülkenin nasıl bir kazancı olacağı oldukça düşündürücü..

Devlet erkanının eşlerinin harcamaları, Devlet Hazinesinin sorunu mu..?

Nerdeyse konu, IMF’le ilgili hale getirilecek..

Büyük bir “ayıp” ve açık bir “yalan” olduğu belli..

Olayın ikinci boyutu ise, bir “yanlış” içeriyor; gazetelere uygulanan akreditasyon..

Genelkurmay, öteden beri bazı gazetelere zaten, akreditasyon uyguluyordu.

Askerler kendilerince “makul” nedenlerle, kimi gazeteleri basın toplantılarına çağırmıyorlardı.

Bu durum, başlı başına bir yanlıştı.. Çünkü haber alma hakkı, vatandaşın hakkıdır. Gazete bunun aracısıdır ancak..

Gazetelere uygulanan bu “yasak” aslında, o gazetelerin okuyucusuna uygulanmış oluyordu.

Bu son “yalan” üzerine, söz konusu gazeteye de akreditasyon uygulaması başlatıldı.

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Habertürk’e verdiği mülakatta kararın yanlışlığını vurguluyor.. Ancak aynı Oktay Ekşi, daha önceki akreditsayon kararlarında ciddi bir tepki koymamıştı..

Devletin zirvesiyle ilgili bir “yalan” bundan kaynaklanan bir “yanlış” ve Basın Konseyinin, tarafsız olmadığını hissettiren bir “tutum” söz konusu..

Ortada Kurumu ve kişiliği hedef alan bir yayın varsa, bunun karşılığı “haber yasağı” koymak olmamalıdır. Hukuk çerçevesinde gerekli adımlar atılır ve atılmıştır. Ancak, bir vatandaş ve bir gazete okuru olarak tekrar ediyorum, Akreditasyon uygulaması kim tarafından ve kime karşı yapılmış olursa olsun, demokratik-hukuk devletine yakışmıyor.

Çünkü ceza, gazeteye değil, okura kesilmiş oluyor..!

Hiçbir suçu ve sorumluluğu olmayan okura..!