- Kategori
- Dostluk
Bir yanlışlık mı yaptık Talip Bey…
Sayın Talip BÖLÜKBAŞI, "Ahçıbaşı" sıfatıyla "Bulgur Pilavı" servisi yaparken...
Yazının başlığına bakıp da Sayın Talip BÖLÜKBAŞI kardeşime sitem ettiğimi sanmayın. Anlayamadığım bir şey oldu da onu soruyorum. Yoksa biz, zaman zaman Cumartesi dışında da görüşüyoruz. Bahçeli’den geçerken müsait ise ve benim de zamanım varsa, uğruyorum…
Benim anlamadığım, hani ben “Bulgur Pilavı”na “Okuyucu” yani daveti haber vereni olmuştum ya yazımla…
İşte ondan söz ediyorum.
Hatta bir den sonuna “Sürprizimiz de var” demiştim de herkes “Basdırma” getirecek herhalde diye bayağı umutlanmışlardı, ta İstanbul’dakiler bile…
Evvela geçtiğimiz Cumartesi “Bulgu Pilavı”nda bulunmayanlara açıklık getireyim “Sürprizimiz”i. Efendim bu sürpriz, o gün benim “Okuyucu” da olsam orada olmayışım oldu. Evet, o gün “Basdırma” da yiyecektik ama felek Mustafa’ya yar olmadı, ben Cuma günü apar topar İstanbul’a gitmek zorunda kaldım.
Hatta Sayın Ahmet BALCI telefon edip “Vekâleten” iki oğlunun geleceğini haber verdiğinde de İstanbul’daydım ama söylemedim ki sürprizimiz bozulmasın diye.
Önce şunu belirtmek isterim Sayın BALCI’nın oğullarını (İsimleri Ali ve Selami BALCI), bundan böyle kendilerini “Vekâleten” değil, asaleten bekliyoruz. Telefonları bende var, arayacağım. Umarım bu Cumartesi tanışırız.
Gelelim daha önemli ve benim de “Merak” ettiğim konuya.
“Okuyucu” sıfatı ile yazdığım yazımı, istatistiklere göre (12.12.2007 saat 15:44) tam 235 kişi okumuş. Ayrıca 8 adet de “Yorum” yazılmış.
Hadi ben “Sürpriz” yaptım gidemedim. Peki ya bu kadar okuyandan kaç kişi gitmeliydi abi ya…
Lakin iş tam rahmetli Osman BÖLÜKBAŞI’lık oldu. Başak var, dene yok misali…
Sordum Sayın BÖLÜKBAŞI’na…
“Kaç kişi geldi?” dedim…
O da bilemedi kaç kişi geldiğini. O gün (Allah sakladı beni oradan) orada biraz “Blog esnafı” dışında gelişen tatsız bir olay nedeniyle “Bulgur Pilavı”nın ile “Çubuk Turşusu”nun tadını alamamışlar, kimler geldi, kimler gitti, onu da bilememişler. Hatta Sayın BALCI’nın oğulları da o kargaşada hiç kimseyle tanışamadan geri dönmüşler.
İşin bu “Tatsız” tarafını elbette gün gelir “Düzeltiriz” de şimdi söyleyin bakalım ey ahali…
Benim mi “Okuyuculuğumu beğenmediniz” desem olmaz. Derler ki adama “Peki o zaman 235 kişi niye okumuş” ve “Sekiz kişi” niye yorum yazmış?
Derler…
Peki, o zaman niye gelmediniz?
Bakın, bundan böyle “Okuyucu” filan yok. Şartlar belli. Cumartesi oldu mu o şartlar çerçevesinde “Bulgur Pilavı” felfenesine geleceksiniz.
Maksat (amaç) “Muhabbet” olsun, “Dostluk” kazansın istiyoruz, hepsi bu…
İşin diğer bir ilginç tarafı ne biliyor musunuz?
O yazı “Editör’den öneriler” bölümüne bile layık görüldü ama bulgur pilavına iltifat eden, gelen olmadı.
Sayın Talip BÖLÜKBAŞI…
Diyorum ki acaba “Pilav”ın çeşidini pirince mi çevirsek ki!...
Hani “Bulgur”u beğenmeyen varsa diye…
Son cümlenin hepsi şaka tabi ki…
Dediğim gibi asıl derdimiz “Tanışmak” ve “Dostluk” içinde “Muhabbet” kurarak birlikte zaman geçirmek.
Gelen “Blog esnafı”na kapılar, dostluklar, muhabbetler sonuna kadar açık.
“Yine bekleriz” diyerek daveti son kez ama “devamlı” düğmesine basarak bir kez daha yineliyorum.
12 ARALIK 2007