Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '13

 
Kategori
Tarih
 

Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz

Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz
 

Hun devletinin 2200. kuruluş yıldönümü için Moğolistan'da bastırılan pul


Sosyolojiden bihaber sosyolog prof eğer, “AKP içerisinde Türk yoktur” demiş olsaydı, ona bir nebze hak verebilirdik. Ama hazret öyle büyük bir laf etti ki, kendi kafasında tarihçi bulabilirse, bütün tarih kitaplarının yeniden yazılması icap edecek. Bulabilmesi de pek zor görünmüyor. On yılda nice Türk düşmanı, okumuş cahil yetişti ki, tarihi sil baştan yeniden yazabilecek kapasitedeler. Yeter ki tarihin içinde “Türk” olmasın.

Ermeni olsun, Farisi olsun, Kürt olsun, Arap olsun, Roman olsun, Rum olsun, Sırp olsun, Yahudi olsun. Ama TÜRK olmasın. Bunların bütün derdi Türklük iledir. Bütün milletlerin adını sayarken kendilerinden geçerler de, sıra Türk ismine gelince, neuzibillâh ırkçı falan olurum, şovenist derler bana, diyerekten çark etmeye başlarlar.

60’lı ve 70’li yıllarda Türk adından rahatsız olan solcu bir kesim vardı. Onlarda da Rus, Çin, Bulgar, Vietnam vs. hayranlığı vardı. Karşısında, Türklükten bahsetsen sana hemen belinden çıkardığı silahla kurşun yağdırmağa başlardı. Kaç Ülkücü bu sebeple şahadet şerbetini içerek toprağa düşmüştür, Allah bilir. Bu solcular da, “Türkler Orta Asya’dan gelirken, Anadolu’nun halkıyla karıştı ve asimile oldu, böylelikle adı Türk olan bir halktan bahsedemeyiz”, diyerek zırvalıyorlardı.

Şimdi de popülist-ideolojik İslamcı bir grup çıktı ki ortaya, solculardan farklı olarak ateşli silah kullanmıyorlar ama daha pervasızca ve organize şekilde Türk milletini ve devletini coğrafyadan kaldırmak amacıyla saldırıya geçmiş durumdalar. Kimseden çekindikleri falan yok, televizyon kanallarının ve gazetelerin çoğunluğu onların hizmetinde, onları aile fertlerinden ve komedi artistlerinden daha çok görmeye başladık, aynı gece 2 kanalda arz-ı endam edenler bile var.

Şimdi biz kalkıp bu şahsiyet ile onlar gibi düşünenlere, Türk tarihinin o eşsiz kahramanlık ve medeniyet fışkıran sayfalarından bahsetmeyelim. Zaten, bilen biliyor. Çinlilerin 8 bin kilometre uzunluğundaki görkemli sedlerini, turistik amaçla yaptıklarını söylesek, Çinliler bile bize küfreder, ama bizim Türk düşmanları ise ciddiye alarak bizi alkışlamaya başlarlar. Bunlara, Montesquieu’nun “Türkler olmasaydı tarih olmazdı”, sözünü hatırlatsan yine fayda etmez. Bediüzzaman Said Nursi’nin “Türk milleti bin sene İslamiyete bayraktarlık etmiştir. Dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir.” Demesi, onların kapasitelerini aştığından muhtemelen anlayamamışlardır.

İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un;

“Bir zamanlar, biz de millet, hem nasıl milletmişiz,

Gelmişiz dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz,

Kapkaranlıkken bütün afakı, insaniyetin,

Nur olup fışkırmışız, ta sinesinden zulmetin…”

Dizeleri de onlara yabancı geldiğinden, belki de hangi millet için yazdığını düşünüyorlardır. Ya da bu şiiri okumamışlardır.

Çok şükür bizler, Allah katında üstün olmanın soyla-sopla olmadığını bilenlerdeniz. Âlemlerin ve şahsımızın “Ol” deyince, olduğunu, idrak edenlerdeniz. Yüce Allah’ın emirlerine itaat edip, yasaklarından kaçınmanın da, yani takvaya icabet edenlerdeniz.

Ancak bir yerde zulüm varsa, orada kırk yıl ot bitirmeyecek kudretteki, tarihin efendisi olan Türk milletini yok sayanlara da gereken cevabı veririz. Biz bu topraklarda kıyamet saatine kadar ayakta kalacağız Allah’ın izniyle, bu mevzu da böyle biline.                

 
Toplam blog
: 65
: 3764
Kayıt tarihi
: 12.02.13
 
 

Ercişliyim. 2012 yılı içerisinde "Van Gölü Havzası ve Erciş Tarihi" 2015 yılında "Doğu ve Güneydo..