Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Haziran '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Biraz gülelim mi?

Biraz gülelim mi?
 

Efendim hepimizin az çok ‘aman rezil oldum bir daha insan içine çıkamam ben’ dediği anlar muhakkak olmuştur.

Benim mi?

Hee evet benimde oldu gelin anlatayım da beraber gülelim saf ama komik halime…

İşe ilk başladığımda patronumun abisinden aldığım ilk ders sekreterlik = yalancılık oldu. Oldu da tam oldu ben yalan söyleyemem ki. Neyse aldı beni bir düşünce telefon çalarsa ben yalan söylemek zorunda kalırsam… Derken telefon çaldı işte kader anı dedikleri an gelmişti. Telefondaki ses patronumla görüşmek istediğini söyledi bir saniye diyip beklemeye aldım. Patronuma arayanın ismini verdikten sonra görüşüp, görüşmeyeceğini sordum ‘diğer telefona baktım Adana da de’ dedi hattı geri aldım efendim odasına baktım Adana’ya gitmiş dedim bir anda… Telefondaki ses imalı bir şekilde anladım tamam dedi ve telefonu kapattı. Filmin koptuğu an olarak nitelendirdiğimiz bu olayla kendi tarihime adımı altın harflerle kazıdım ve üzerinden yıllarda geçse unutamadığım ama aklıma her gelişinde de gülmeden geçemediğim bir anımdır…

Eee tabi telefon olaylarım burada bitmiyor…

Şimdi dosyalarla uğraştığım, yoğun olduğum dönemlerden birinde gene telefon çaldı. Açtım ama karşı tarafla seslerimizi duyurmak için bağırarak iletişim kurduğumuz anlardan biri… Adam bana ben sigortacı murat diyormuş, ben ise hacı murat anlıyorum, aradaki iletişim kopukluğundan dolayı… Adamın bacım sigortacı sigortacı demesi ile çok geçmeden anlaşmıştım adamın hacı değil sigortacı olduğunu. Komik tarafı ise adamın suratına karşı alay eder gibi hacı murat demem olmuştu…

Tabi bunların hepsi bana olmuyor geçen arkadaşımın yanına oturmaya gittim kendi toner ve kartuş dolumu yapan bir iş yerinde çalışıyor. Hoş beş ederken müşterisi geldi makinesini anlatmaya başladı çizgi çizgi oluyor, sonra tam kartuşları bitirmiyor, püskürmesi şöyle böyle arkadaşımda oldukça sakin bir şekilde sorularını cevaplıyor. tabi ben bu olaylardan anlamadığım için öylece ikisini izliyordum bir kenarda, arkadaşım cevapladıkça adam başka bir şey daha soruyor, hatta soruyo da soruyor. En sonunda arkadaşım adamın sözünü keserek o zaman sizin kafanız bozuk beyefendi dedi ama bizim çoktan gülme krizine girmiştik. Gerçi arkadaşım makinenin kafasını kastetse de o anda durum çok farklı anlaşıldı…

Bu olaylar kısa sürede rezil oldum Allah’ım... dünyanın sonunun geldiği an dediğimiz olaylardı ama uzun vadede arkadaşlar arasında oturup, anlatıp, güldüğümüz anlar olarak tarihteki komik olaylarımız olarak yerini almıştır.

Hayatta hep gülmeniz dileği ile sevgilerle… :))))

 
Toplam blog
: 28
: 1145
Kayıt tarihi
: 03.11.06
 
 

1984 yılında Ankara’da doğdum. Yaşadığım şehre yani Ankara’ya bayılıyorum. Hayatımın 2/3 ünü gülerek..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara